19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 28.09.2024 12:42 | Son Güncelleme: 28.09.2024 12:48

New York Times yazdı: Hizbullah lideri Hasan Nasrallah kimdir?

İsrail ordusu dün gece Beyrut'a gerçekleştirdiği saldırıda Hizbullah lideri Nasrallah'ın öldürüldüğünü açıkladı. New York Times, 32 yıldır İran destekli grubun başında olan Nasrallah'ı yazdı
Fotoğraf: Diego Ibarra Sanchez/The New York Times
Fotoğraf: Diego Ibarra Sanchez/The New York Times

Neil MacFarquhar / The New York Times

Cuma günü bir İsrail saldırısına hedef olan ve durumu belirsizliğini koruyan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, neredeyse yirmi yıldır suikasta uğrayacağı endişesiyle kamuoyu önüne çıkmaktan kaçınıyordu. Siyah sarığının altındaki sakalı, Hizbullah'ın başında geçirdiği 32 yıl boyunca neredeyse beyaza dönüştü. Bu süre zarfında 64 yaşındaki Nasrallah, grubu güçlü bir kuvvet haline getirdi. Hem parçalanmış Lübnan'da hakimiyet kuran siyasi bir örgüt hem de İsrail'in Tel Aviv kentini tehdit edebilecek balistik füzelerle donatılmış bir orduya dönüştüler.

İran'ın bölgede kurulmasına yardım ettiği en güçlü grubun lideri olan Nasrallah, örgütün etki alanını Lübnan'ın çok ötesine taşıdı. Hizbullah savaşçıları, 2011 yılında başlayan halk ayaklanmasının tehdidi altındaki Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin desteklenmesinde etkili oldular. ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hizbullah, Hamas savaşçılarının yanı sıra Irak ve Yemen'deki milislerin eğitilmesine de yardımcı oldu.

Nasrallah, Arap geleneğine göre eylül 1997'de İsraillilerle girdiği bir çatışmada öldüğünde 18 yaşında olan en büyük oğlunun adıyla Ebu Hadi ya da Hadi'nin babası olarak biliniyor. Nasrallah'ın en az üç çocuğu daha var. Nasrallah, uzun süredir Kudüs'ün özgürleştirilmesi çağrısında bulunuyor ve İsrail'den “Siyonist varlık” olarak bahsederken, tüm Yahudi göçmenlerin geldikleri ülkelere geri dönmesi ve Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar için eşitliğin olduğu tek bir Filistin olması gerektiğini savunuyor.

Telefonla konuşmaktan bile kaçınıyordu

Nasrallah'ın mütevazı bir yaşam sürdüğüne ve Hizbullah'ın yönetici çevresi dışında nadiren sosyalleştiğine inanılıyor. 2006'da İsrail'e karşı başlatılan savaştan bu yana Nasrallah kamuoyu önüne çıkmaktan ve telefonla konuşmaktan kaçınıyor. Hizbullah'ın sınır ötesi bir baskın sırasında iki İsrail askerini esir almasıyla başlayan bu savaş 34 gün süren çatışmaların ardından her iki tarafın da zafer ilan etmesiyle sona ermişti. Sonrasında Hizbullah Arap dünyasında övgüyle karşılandı ve bölgedeki çatışmalarda giderek daha aktif bir rol üstlendi.

Nasrallah klasik Arapçayı çok iyi bilen güçlü bir hatip. Konuşmalarını, bölge genelinde yankı uyandıran bir mesaj olan, kaybolan Arap erilliğini geri getirmeye yönelik referanslarla süslüyor. Kısmen hafif peltekliği ve espri yapma eğilimi nedeniyle çoğu Şii din adamından daha az dramatik görünüyor. Kadınlar için peçe gibi katı İslami kuralları hiçbir zaman zorlamadı. Lübnan uzun bir savaştan çıkmaya çalışırken İranlı ve gurbetçi finansmanıyla kurulmasına yardım ettiği devlet içinde devlet, hastaneler, okullar ve diğer sosyal hizmetleri içeriyor.

1960 yılında Beyrut'ta doğan Nasrallah Hıristiyan Ermeniler, Dürziler, Filistinliler ve Şiilerden oluşan karma bir mahallede büyüdü. Babasının küçük bir sebze tezgahı vardı. Nasrallah 1989'da İran'ın Kum kentinde bir ilahiyat okulunda kısa bir süre eğitim gördü ve İran'ın 1979 İslam Devrimi'ni Şiilerin Müslüman dünyasındaki geleneksel ikinci sınıf statülerine son vermeleri için bir model olarak gördü. 

Liderliğe yükselişi

1983 yılında önce Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği'ne, ardından da Amerikan ve Fransız barış gücü askerlerinin kışlalarına düzenlenen bombalı intihar saldırılarında 241'i ABD askeri olmak üzere en az 360 kişi öldü. Bu kanlı saldırılar Hizbullah'ın öncüsü olarak kabul edilen İslami Cihad Örgütü tarafından üstlenildi ve bu saldırıları planladığından şüphelenilen bazı kişiler daha sonra Nasrallah'ın üst düzey komutanları oldular. 

Özellikle bir İsrail roketi nedeniyle selefi hayatını kaybettiğinden beri Nasrallah'ın etrafında olağanüstü bir güvenlik önlemi vardı. Nasrallah 2002 yılında The New York Times'a nadir olan röportaj verdiğinde, muhabir ve fotoğrafçının gözleri bağlanmış ve görüşmeden önce kısa bir süre Beyrut'un güney banliyölerinde dolaştırılmışlardı. Daha sonra güvenlik ekibi odaya girecek her şeyi kontrol etti, hatta kalemlerin sadece mürekkep içerdiğinden emin olmak için vidalarını bile söktü.

Hizbullah, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail ile topçu atışları yaptı ancak ekonomik sorunlar ve genel kaostan bıkan Lübnanlıların yeni bir savaş istememesi nedeniyle tüm cephaneliğini kullanmaktan çekiniyor. 19 Eylül'de televizyonda yaptığı son konuşmada, önceki günlerde onlarca askerinin ölümüne ve binlercesinin yaralanmasına neden olan patlayan çağrı cihazları ve telsizlerden İsrail'i sorumlu tuttu. Nasrallah, "İntikam zamanı gelecek. Bunun şekli, boyutu, nasıl ve nerede olacağı  bunlar kesinlikle kendimize saklayacağımız şeyler" demişti.

© 2024 The New York Times Company