ABD eski Başkanı Donald Trump perşembe günü Washington'da federal bir sulh yargıcının karşısına çıktı ve dört ay içinde üçüncü kez cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Trump yasa dışı yollarla iktidarı elinde tutmaya ve 2020 seçimlerinde Başkan Joe Biden'ın zaferini etkilemeye çalıştığı iddialarına karşı suçsuz olduğunu savundu.
Eski başkan geçtiğimiz Haziran ayında, Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra hükümet belgelerini yanlış kullanmak ve soruşturmayı engellemeye çalışmak gibi federal suçlamalarla Miami'de mahkemeye çıkarıldı. Nisan ayında New York'un Manhattan ilçesinde sus payı ödemesi ile şirket kayıtlarıyla oynamak suçlamalarını ele almak üzere mahkemeye çıktı. Kendisine yöneltilen 70'den fazla suçlamayı kabul etmedi.
İşte Trump'ın dünkü mahkemesinden yapılan bazı çıkarımlar:
Serbest bırakılma koşulları Trump'ın seçim kampanyasının engellemeyecek ancak iletişimini sınırlandırabilir: Trump'ın suçsuz olduğunu savunması sürpriz olmadı. Miami'deki davada olduğu gibi, hükümet kefalet talep etmedi ve serbest bırakılmasının bir koşulu olarak seyahatine kısıtlama getirmedi. Kendisinden pasaportunu teslim etmesi de istenmedi.
Trump, avukatı aracılığıyla ya da avukatı huzurunda olması dışında, tanık olduğunu bildiği hiç kimseyle davayı konuşmamayı kabul etti. Aynı şart gizli belgeler davasında da uygulanmıştı. Trump ayrıca federal ya da eyalet yasalarını ihlal etmemeyi ve talimatlara uygun olarak mahkemeye çıkmayı da kabul etti. Buna uymaması halinde hakkında tutuklama emri çıkarılabilir ve serbest bırakılma koşulları iptal edilerek mahkemeye kadar tutuklu kalması ve mahkemeye itaatsizlikle suçlanması ihtimali doğabilir. Yargıç, Sulh Ceza Hakimi Moxila A. Upadhyaya, Trump'ın tanıklara herhangi bir misilleme de bulunmaması ya da başka bir şekilde adaletin yerine getirilmesini engellememesi gerektiğini kaydetti.
Savunmanın mümkün olduğunca gecikmesi bekleniyor: Upadhyaya ilk duruşma için üç olası tarih önerdi: 21 Ağustos, 22 Ağustos ve 28 Ağustos. Savcılar en erken tarihi talep ederken, Trump'ın avukatları en geç tarihi talep etti. Duruşma 28 Ağustos'a, yani 2024 başkanlık yarışında Cumhuriyetçi adaylar arasında yapılacak ilk münazaradan beş gün sonrasına ayarlandı. Trump duruşmaya katılıp katılmayacağını henüz açıklamadı.
Upadhyaya, hükümetin önümüzdeki hafta bir duruşma tarihi önerecek ve davanın ne kadar süreceğini tahmin edecek bir özet sunmasına karar verdi. Bundan yedi gün sonra Trump'ın avukatları kendi tekliflerini sunacaklar. Davanın zamanlaması kaçınılmaz olarak siyasi kaygıları da beraberinde getiriyor zira Trump'ın birden fazla davada duruşmalara katılması beklenirken diğer Cumhuriyetçi başkan adayları münazaralara ve önseçimlerde boy göstermeye odaklanacak.
Bu duruşmadan da görüntü alınamadı: Trump adliyeye halkın kullanamadığı bir girişten girip çıktı. Konvoyu her iki yönde de mütevazı bir destekçi kalabalığının yanından durmadan geçti. Duruşmaya ilişkin kamuya açık hiçbir görüntü çekilemedi. Fotoğrafçıların mahkeme salonuna girmesine izin verilmedi ve sabıka fotoğrafı çekilmedi. Sadece küçük bir avuç muhabir gözlem yapmak için mahkeme salonundaydı. Diğerleri yakındaki bir odadan izleyebildi ancak duruşma halka açık bir şekilde canlı yayınlanmadı. Trump'ın Haziran ayında Miami'de gerçekleştirilen duruşmasında da aynı durum meydana gelmişti. O duruşmadan sonra Trump popüler bir Küba restoranında kampanya molası verdi. Bunun 2024 başkanlık kampanyası için ne anlama geleceği konusunda çok az netlik var.
Trump'ın Cumhuriyetçi tabanı arasındaki popülaritesi, önceki iki iddianameden sonra da devam etti. Bu hafta, 2024 kampanyasının ilk New York Times/Siena College anketi, Trump'ın Cumhuriyetçi önseçimindeki en yakın rakibi Florida Valisi Ron DeSantis'e karşı yüzde 37 puanlık ezici bir üstünlük sağladığını gösterdi.
Diğer iddianameleri de bağış toplamada büyük artışlara denk geldi. Perşembe günü, mahkemeye çıkmadan saatler önce Trump, kurucusu olduğu sosyal ağ Truth Social'da büyük harflerle bir mesaj yazdı: Seçilmemi garantilemek için bir iddianameye daha ihtiyacım var!
© 2023 The New York Times Company
