22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.06.2024 09:05 | Son Güncelleme: 22.06.2024 09:05

NYT analizi: Putin Asya'ya yıkmak için geldi ve başardı

Rus lider Putin’in Kuzey Kore'yi kucaklaması ve Vietnam ile anlaşma yapması, Tayvan gerilimi ve Güney Çin Denizi çatışmalarıyla zaten gergin olan bölgeye daha fazla potansiyel tehdit getirdi. NYT, Putin’in Asya gezilerini analiz etti
Vladimir Putin ve Vietnam Devlet Başkanı To Lam
Vladimir Putin ve Vietnam Devlet Başkanı To Lam

Damien Cave / New York Times

Asya'da dört gün. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Washington'u kızdırmak, Pekin'in altını oymak ve karmakarışık bir dünya düzeniyle baş etmeye çalışan Hint-Pasifik ülkelerini sarsmak için ihtiyacı olan tek şey buydu. Bu hafta Pyongyang, Kuzey Kore ve Hanoi, Vietnam'da komünist kırmızıya bürünmüş duraklardan sonra Putin arkasında Asya'da yeniden çizilmiş bir risk haritası bıraktı. Kuzey Kore bu haritanın merkezinde yer alıyordu: Komşularını düzenli olarak tehdit eden, Rusya'nın sofistike askeri yardım ve karşılıklı savunma anlaşması vaatleriyle aniden güçlenen haydut bir nükleer devlet. 

Putin ayrıca hem Çin hem de ABD için nüfuz mücadelesinde önemi giderek artan Vietnam ile en az bir düzine anlaşma imzaladı ve güvenlik mimarisinin kapalı askeri-politik bloklarla inşa edilemeyeceği konusunda ısrar etti.

Sadece iki devlet arasında olmayan soğuk savaş 

Gezi hem meydan okuyucu hem de yıkıcıydı. Bazen ABD ve Çin arasında yeni bir Soğuk Savaş olarak çerçevelenen güç mücadelesinin sadece iki devlet arasında olmadığını gösterdi ve bölgedeki birçok ülke bu haftadan daha derin bir tedirginlik duygusuyla çıktı. Putin'in varlığı ve bazen cesur bazen de belirsiz tehditleri, güvenlik ve Büyük Güç rekabeti konusundaki hesaplamalarını daha karmaşık hale getirdi. Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca Hint-Pasifik, başta Çin'in Tayvan üzerindeki hak iddiaları ve Güney Çin Denizi'ndeki askerileşmesi nedeniyle ABD ve Çin arasında jeopolitik bir gerginliğe sahne oldu. Mayıs ayında Çin, "cezalandırma" olarak adlandırdığı bir şekilde Tayvan çevresinde iki gün süren yoğun bir donanma ve hava kuvvetleri tatbikatı başlattı. Tatbikatlar, Tayvan'ın yeni cumhurbaşkanının Pekin'in kayıp bölge olarak gördüğü özerk adanın egemenliğini savunma sözü vermesinin ardından geldi.

Denkleme katılan Filipinler

Daha bu hafta bir başka parlama noktası olan Güney Çin Denizi çatışmaya daha da yaklaştı. Küresel ticaret noktasının ortasında aylardır süren sert çatışmaların ardından, pazartesi günü Çin ve Filipinler'e ait gemilerin tartışmalı bir takımada yakınlarında çarpışması sonucu Filipin donanmasından bir denizci yaralandı. Filipinler'in, ABD'nin savaş durumunda yardım etmekle yükümlü olduğu bir müttefik olması potansiyel sonuçları daha da genişletiyor. Bölgedeki pek çok ülke, Çin'in baskısı ve ABD ile Çin arasındaki rekabetin ne kadar ileri gidebileceğine dair belirsizlikle başa çıkmak için ordularını güçlendirmeye başlamıştı.

Asya’nın endişe listesi

Bu kaygılara bir de ABD başkanlık seçimlerinin bölgede yarattığı tedirginlik dalgasının yanı sıra bu ay Çin'in nükleer kapasitesini "kayda değer" bir şekilde genişletmekte olduğunu gösteren yeni bir rapor da eklenince bölgenin dış politika çevrelerinde baş ağrıları yaygınlaştı. Şimdi Putin birkaç tane endişeyi daha tetikledi. Kim Jong Un'un ordusunu daha iyi silahlandırmaya yönelik açık tehdidi de dahil olmak üzere Kuzey Kore'yi kucaklamasıyla, Kore Yarımadası'ndaki eski düşmanlıkları yeniden alevlendirerek Asya'nın endişe listesine potansiyel bir kriz daha eklemiş oldu.

“Haydut devletlerin baş organizatörü”

Kuzey Kore'nin açık düşmanları olan Güney Kore ve Japonya'daki yetkililer özellikle alarma geçti. Her iki ülke de özellikle Kim'in söyleminin son aylarda kendilerine karşı belirgin bir şekilde daha düşmanca hale gelmesinden bu yana, savunmalarını sertleştirmekten ve ABD'ye ve birbirlerine yakınlaşmaktan bahsediyordu. ABD'nin Japonya Büyükelçisi Rahm Emanuel, Putin'in Asya'daki faaliyet patlamasını "en kötü korkularınızın gerçekleşmesi" olarak tanımladı. Emanuel, "Rusya az önce bize nükleer silah geliştiren, nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmalarını ihlal eden ve BM yaptırımları altındaki ülkelerin bu yaptırımların dışına çıkmasına izin veren haydut devletlerin baş organizatörü olacaklarını söyledi" dedi.

2016-2019 yılları arasında Avustralya'nın Moskova Büyükelçisi olan Peter Tesch, Putin'in dünyayı kaotik bir halde tutmaktan yana olduğunu çünkü Rusya'nın diğer ülkelerin dengesini bozmaktan fayda sağladığına inandığını vurguladı. Dezenformasyon ve diğer provokatörlerle ortaklıklar Putin'in doktrini haline geldi. Tesch, "Putin, Rusya'nın barbeküdeki en kötü kokan amca olmasından oldukça memnun. Sinyal şu: 'Evet ben bir bozguncuyum. Yönetmeye çalıştığınız şeyin karmaşıklığını artıracak şekilde hareket edebilirim” dedi.

Analistlere göre Putin her şeyi öngörmüştü

Kuzey Kore'nin en büyük ticaret ortağı ve tartışmasız en büyük etkisi olan Çin de bunun sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda. Rusya ile "sınır tanımayan" dostluğunun Çin'in Kore Yarımadası'ndaki istikrar hedefi açısından ne anlama geldiğini netleştirmesi için baskı yapılması da buna dahil olabilir. Bazı analistlere göre Putin'in aklında tüm bunlar vardı. Havaalanında kendisini kucaklayarak karşılayan Kim ile arasındaki bağı sıkılaştırarak hem ABD'yi korkutmak hem de Çin lideri Şi Cimping'e Rusya'nın Ukrayna'da kazanmasına yardımcı olmak için daha fazlasını yapmadığı için duyduğu hayal kırıklığını göstermek istemiş olabilir.

King's College London'da Rus siyaseti profesörü olan Samuel Greene, "Putin Pekin'den istediği her şeyi alamazsa, başka bir yerden almaya çalışacaktır ve onun istek listesini karşılayan çok fazla süpermarket yok. İran bunlardan biri. Kuzey Kore de bir diğeri. Mesele şu ki, Putin Çin'e olan bağımlılığının farkında olsa da, Pekin'in savaş çabalarının gidişatını dikte etmesine izin veremez çünkü savaş nasıl giderse Putin de öyle gider” dedi.

© 2024 The New York Times Company