Eshe Nelson / The New York Times
Merkez bankaları dünya genelinde enflasyonun kontrol altına alındığına ve büyümenin istikrar kazandığına dair daha fazla güven kazanmaya başlarken, ufukta yeni bir ekonomik tehdit beliriyor: ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın uygulamayı planladığı olası yüksek tarifeler.
Trump’ın ikinci başkanlık döneminde hangi politikaları izleyeceği veya diğer hükümetlerin nasıl tepki vereceği henüz belli değil. Ancak merkez bankacıları, küresel ticaret gerilimlerinin enflasyonu yönetmeyi daha da zorlaştıracağı riskine karşı temkinli.
Ticaret savaşı tehlikesi
Yatırımcılar da aynı zamanda bir ticaret savaşı ihtimaline hazırlanıyor. Olası bir ticaret savaşı ekonomik büyümeyi baltalayabilir ve özellikle Kanada ve Euro Bölgesi’nde politika yapıcıları faiz oranlarını daha agresif bir biçimde düşürmeye teşvik edebilir.
Geçtiğimiz hafta, Kanada Merkez Bankası faiz oranlarını yarım puan indirdi ve banka başkanı, Trump tarafından önerilen tarifelerin Kanada ekonomisi üzerinde “büyük bir etkisi” olacağını, bankanın ekonomik görünümünde “dramatik bir etki” yaratacağını belirtti. Avrupa Merkez Bankası da bu yıl dördüncü kez faiz oranlarını düşürdü ve küresel ticaret gerilimlerini takip edilen ekonomik riskler listesine ekledi.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde geçen hafta “Ticarete getirilen kısıtlamalar, korumacı önlemler, büyümeyi desteklemez ve enflasyon üzerinde belirsiz bir etkiye sahiptir” dedi.
Tarife tehdidi, birçok ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukları daha da ağırlaştırıyor. Fransa, Almanya ve Kanada’daki hükümetler siyasi çalkantılarla sarsılmış durumda ve ekonomik sorunlar bu gerilimlerin başlıca kaynaklarından biri. Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland, pazartesi günü sunduğu istifa mektubunda, Başbakan Justin Trudeau’yu, tarifelerin ciddi tehdidine karşı harekete geçmek yerine “maliyetli siyasi gösterilerle” uğraşmakla suçladı.
Faiz oranlarını düşürme baskısı
Merkez bankaları, ekonomilerini desteklemek için faiz oranlarını düşürme baskısı altında olacak. Aynı zamanda, yatırımcılar ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını, görece güçlü büyüme, dirençli işgücü piyasası ve kısmen ısrarcı fiyat artışları nedeniyle beklenenden daha yüksek seviyelerde tutacağına inanıyor. Trump’ın politikaları ayrıca ABD’de enflasyonu körükleyebilir.
Bu durum, son birkaç yılda küresel merkez bankalarının Covid-19 pandemisi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra yaşanan enerji şoku nedeniyle yüksek enflasyonu düşürmek için ortak bir mücadele içinde olduğu döneme göre önemli bir değişim anlamına geliyor.
PGIM Fixed Income’ın baş Avrupa ekonomisti Katharine Neiss , “Ekonomik dinamikler giderek her ülke için daha spesifik hale gelirken bu farklılaşmayı görüyoruz. Bununla birlikte küresel finansal koşulları ABD yönlendiriyor. Bu nedenle bu farklılaşmanın bir sınırı var” diyor.
© 2024 The New York Times Company