Julie Turkewitz, Jack Nicas / New York Times
Perşembe gecesi verilen mesaj açıktı: ABD, Venezuela'nın muhalefet başkan adayını seçimlerin galibi olarak tanıdı ve seçim yetkililerinin ülkenin otokrat başkanı Nicolás Maduro'nun kazandığı yönündeki açıklamasını reddetti. Biden yönetimi, Maduro'nun seçimleri kazandığına dair hükümetin herhangi bir veri sunmadığını, rakibi Edmundo González'in ise "aşılamaz bir farkla" oyların çoğunluğuna sahip olduğunu söyledi. The New York Times bu sayımları doğrulamadı.
ABD'nin açıklaması, usulsüzlüklerle dolu oylamaya yönelik uluslararası kınamaları artırdı ve Maduro'yu dünyanın bir maskaralığı kabul etmeyeceği konusunda uyarmaya yönelik bir girişim oldu. Maduro'nun Latin Amerika'daki bazı solcu lider arkadaşları bile zafer iddiası konusunda ciddi şüphelerini dile getirdiler. Ama bunun bir önemi olacak mı?
Muhalefet saklanmak zorunda kaldı
Dış baskının Maduro'nun iktidarını en azından kısa vadede etkileyeceğine dair yaygın bir kuşku var. Daha şimdiden González'i destekleyen protestolar, güvenlik güçleri ve hükümet yanlısı çetelerin güç kullanarak karşılık vermesiyle kontrol altına alındı. Aralarında bir askerin de bulunduğu en az 17 kişi hayatını kaybetti. Ülkenin başsavcısına göre gösterilerde yaklaşık 750 kişi tutuklandı. Aynı zamanda, muhalefetin kampanya ekibinin yarım düzine üyesi, tutuklanmaktan kaçınmak için başkent Caracas'taki bir elçilikte saklanıyor. González'in ana destekçisi, popüler muhalefet lideri María Corina Machado, saklandığı yerden hayatından endişe ederek bir makale yazdı. Seçimden bu yana kamuoyunun karşısına çok kısa bir süre çıktı. Yetkililer onu ve González'i tutuklamakla tehdit ederken, ekibi cuma günü ofisine girildiğini ve tahrip edildiğini gördü. İki muhalefet lideri Caracas'ta yürüyüş çağrısında bulundu. Ancak pek çok Venezuelalı tutuklanma ve hatta ölümle karşı karşıya kalabileceklerini biliyor.
Ülkeyi terk etmelerini emretti
Maduro'nun zafer iddiasını eleştiren yabancı hükümetlere yanıt olarak Venezuela lideri, bazı diplomatik kaynaklarına ülkesini terk etmelerini emretti. Venezuela'yı çeyrek asırdır yöneten Maduro, iktidarını pekiştirerek hükümetin tüm organları ve haber medyasının büyük bir kısmı üzerinde kontrol sahibi oldu.
ABD yıllarca devirmeye çalıştı
ABD yıllarca Maduro'yu devirmeye çalıştı. 2018'de yeniden seçilmesini düzmece olarak nitelendirdi, ülkenin petrol endüstrisine sert yaptırımlar uyguladı ve düzinelerce 2019'da ülkenin yasama organı başkanı Juan Guaidó'yu destekledi. Bunların hiçbiri Maduro'yu görevden almayı başaramadı. Şimdi baskıcı ülkede hayat daha da kötüleşebilir. Venezuelalı bir ekonomist olan Francisco Rodríguez, seçimlerin ardından Venezuela'nın muhtemelen demokrasinin kalan kırıntılarının bile yok olacağı "tam teşekküllü bir diktatörlüğün başlangıcına" hazırlandığını söyledi.
İktidarı riske girince hedef değiştirdi
Venezuela'da pek çok kişi Maduro'nun, önde gelen muhaliflerinin diskalifiye edilmesi, hapse atılması ya da sürgüne gönderilmesinin ardından, içte ve dışta meşruiyet kazanmak ve ABD'nin yaptırımlarını kaldırmasını sağlamak amacıyla oylamanın yapılmasına izin verdiğine inanıyor. Kendisine yakın kişiler kazanabileceğine inandığını söyledi. Ancak açılan sandıklar Maduro'nun kaybettiğini göstermeye başlayınca hedef değişti. Analistler, öğleden sonra geç saatlerde Maduro'nun amacının, bedeli ne olursa olsun iktidarda kalmak olduğunu söyledi. Ve Maduro'nun yaptığı da tam olarak buydu.
Yüzde 67 ile öndeydi
Sandıkların kapanmasından saatler sonra ülkenin seçim otoritesi, oy verme makinelerinin %80'inin rapor vermesiyle Maduro'nun oyların %51'ini, González'in ise %44'ünü aldığını açıkladı. Ancak oy sayımı yapılmadı. Muhalefetin kampanyası ise her bir oy verme makinesinden çıkan makbuzları topladı. Perşembe günü itibariyle kampanya, makinelerin %81'inden makbuz topladığını ve yaptığı sayımın González'in oyların %67'sini kazandığını gösterdiğini söyledi. Sonuçları internet üzerinden yayınladı. Ancak Rodríguez'e göre gerçek şu ki kaybetmenin maliyeti Maduro'nun düşünemeyeceği kadar yüksek: İktidarı bırakmak onu hapse attırabilir.
Maduro hapse girebilir
Maduro, ABD'de narkotik kaçakçılığıyla suçlanıyor ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle soruşturuluyor. Ancak seçimlerde böylesine yüzsüz bir şekilde sahtekarlık yapmanın ona maliyeti o kadar da büyük değil. Maduro üzerinde etkisi olabilecek ülkeler Brezilya, Meksika ve Kolombiya, hepsi de Venezuela liderine nispeten dostça yaklaşan solcu liderler tarafından yönetilen bölgesel güçler. Her üçü de ABD'den daha yumuşak bir yaklaşım benimseyerek Maduro'nun kaybettiğini açıkça söylemek yerine seçimle ilgili şüphelerini dile getirdiler. Belki de Maduro'yu kızdırmaktan kaçınırlarsa onu nihayet oy sonuçlarını açıklamaya ikna edebileceklerine inandılar. Ya da daha uzun vadede, diğer otoriter ülkelerde olduğu gibi, muhalefetle bir tür güç paylaşımı anlaşmasına doğru itilebilir.
Biden ile yakınlaşan Silva yönetimi
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkiliye göre Brezilya'daki Luiz Inácio Lula da Silva yönetimi, uluslararası toplumun Venezuela'ya yaklaşımında kilit bir müttefik haline geldi. Yetkili, Brezilya liderinin Başkan Joe Biden ile sıcak bir ilişki geliştirdiğini çünkü ABD başkanının 2022 Brezilya seçimleri sırasında Lula'nın Brezilya'nın demokrasiye yönelik kendi tehdidini savuşturmasına yardım ettiğini ve Lula'nın son aylarda Maduro'ya karşı hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Maduro'nun hükümeti bu hafta, tutuklanmamak için Caracas'taki Arjantin Büyükelçiliği'ne sığınan González-Machado kampanyasının altı üyesinin yardımına koştu. Maduro bu hafta Arjantinlilere ülkeyi terk etmelerini emrettiğinde Brezilya elçilik binasını devraldı ve Maduro'nun düşmanlarına etkin bir koruma sağladı. Bu Brezilya için cesur bir duruştu. Yine de Lula'nın Maduro'ya karşı ilişkileri kesmek gibi dramatik adımlar atmaktan kaçınabileceğine dair işaretler var. Brezilya televizyon kanalı Globo'ya verdiği bir mülakatta, seçim anlaşmazlığını Venezuela mahkemelerinde çözülebilecek sıradan bir anlaşmazlık olarak nitelendirdi. (Her ne kadar ülkenin en üst mahkemesi Maduro müttefikleri tarafından yönetilse de.) Brezilya Devlet Başkanı "Bir kavga olması normaldir" dedi.
©️ 2024 The New York Times Company