Catherine Porter / New York Times
Fransa'nın bir sonraki başbakanı olabilecek aşırı sağcı Ulusal Birlik lideri Jordan Bardella, Fransa'da erken seçim çağrısı yapıldığından beri aynı temel vaatleri tekrarlıyor. Partisinin hükümeti kurması halinde göçü büyük ölçüde azaltacağını, vergileri düşüreceğini ve suçla mücadele edeceğini söylüyor. Ancak Ulusal Birlik, Fransa'da açık ırkçılık, antisemitizm ve Holokost inkârıyla özdeşleşmiş bir siyasi geleneğin mirasçısı. Parti bu geçmişle arasına mesafe koymuş olsa da bazı temel felsefeler politikalarında yer almaya devam ediyor: Göçmenler Fransa'nın güvenliği, ekonomisi ve ulusal kimliği için bir tehdit oluşturmaktadır.
Bardella'nın planları arasında Fransa'da Fransız olmayan ebeveynlerden doğan çocukların 18 yaşında otomatik olarak Fransız vatandaşlığına geçme hakkının ellerinden alınması; acil durumlar dışında ülkede yasal izni olmadan yaşayan kişilerin ücretsiz tıp tedavisine son verilmesi; ikinci pasaportu olan vatandaşların nükleer santral işletmek ve "stratejik" savunma alanında çalışmak gibi hassas kabul edilen işlere girmelerinin kısıtlanması yer alıyor. Ayrıca hüküm giymiş suçluların toplu konutlarda yaşamasını engellemek ve yakıttan elektriğe kadar tüm enerji türlerinden alınan satış vergisini düşürmek istiyor.
Bazı vaatlerini geri çekti
Bunları nasıl yapacağı ise tam olarak belli değil. Partinin fotoğraf ve grafiklerle süslü 21 sayfalık programı, fikirlerle dolu ancak bunların nasıl uygulanacağına dair ayrıntılara yer yok. Bardella, son üç haftadır hararetli kampanya ve tartışmalar sırasında bazı vaatlerinden geri adım attı ya da bunları daha sonra kullanmak üzere rafa kaldırdı. Ancak bazı otomatik vatandaşlık haklarının kaldırılması gibi planında tutarlı bir şekilde yer alan ve hemen uygulamaya koymak istediği bazı tedbirlerin bile Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ülkenin anayasa konseyi tarafından geri püskürtülmesi muhtemel. Bir de Bardella'nın tüm bunların bedelini nasıl ödeyeceği sorusu var. Lille Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Rémi Lefebvre, "Programlarının bir kısmını uygulamaya koymakta zorlanacaklar" dedi.
28 yaşındaki Bardella'nın Fransa'nın bir sonraki başbakanı olup olmayacağı bile belli değil. Partisi ve müttefikleri geçtiğimiz pazar günü yapılan iki turlu seçimlerin ilkinde 577 sandalyeli Ulusal Meclis için yapılan halk oylamasının yaklaşık %33'ünü kazandı. Ancak adaylarından sadece 38'i doğrudan sandalye kazanabildi.
Üçlü yarışlardan çekildiler
Geri kalan adayların çoğu önümüzdeki pazar günü ikinci bir belirleyici oylama ile karşı karşıya kalacak. Mutlak çoğunluğu elde etmelerini engellemek için ülke çapında bir hareket oluşuyor. Rakiplerinden 200'den fazlası üçlü yarışlardan çekilerek en güçlü rakibe onları engellemek için fazladan oy teklif etti. Bardella 289 sandalyelik mutlak çoğunluk olmadan başbakanlık görevini kabul etmeyeceğini söyledi. Ancak başbakan olması halinde, hükümetinin bu yaz uygulamaya bir grup cömert önlem koyacağı sözünü verdi.
Göçmen karşıtı idealler
Çifte vatandaşların belirli işlerde çalışmasına getirilen kısıtlama ve ülkede yasal izni olmadan yaşayan kişilere yönelik bazı ücretsiz tıbbi tedavilerin sona erdirilmesi gibi bazı tasarılar partisinin göçmen karşıtı idealleriyle uyumlu. Bardella önümüzdeki yıllarda, partinin uzun süredir savunduğu "ulusal tercih" ilkesini hayata geçirme sözü verdi: Fransız vatandaşlarına belirli devlet işleri, yardımlar veya sübvansiyonlar için yabancılara göre ayrıcalıklı muamele yapılması.
Tedbirler konsey tarafından reddedilebilir
Rouen Normandiya Üniversitesi'nde kamu hukuku alanında doçent ve anayasa uzmanı olan Anne-Charlène Bezzina, söz konusu tedbirlerin ülkenin en üst düzey anayasa konseyi tarafından reddedilmesinin muhtemel olduğunu söyledi. Geçtiğimiz ilkbaharda mahkeme, ülkede beş yıldan az bir süredir bulunan Fransız vatandaşı olmayanlara yönelik sosyal yardımlara sınırlama getirilmesine karşı çıkmış ve bu tür kısıtlamaların Fransa Anayasası'nda yer alan ulusal dayanışma hakkını orantısız bir şekilde ihlal edeceğini belirtmişti.
"Eşitlik ilkesine aykırı"
Bezzina, insanları doğum ya da vatandaşlık temelinde ayırarak yardım tahsis etmenin, Aydınlanma dönemine dayanan ve 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nde yer alan Fransız Cumhuriyeti'nin temel yapılarına aykırı olduğunu açıkladı. Bezzina verdiği bir röportajda "Ulusal ya da iki uluslu Fransızlar arasında ayrım yapamazsınız. Fransızları doğuştan veya kan bağına göre ayırmak da aynı şeydir. Bu eşitlik ilkesine aykırıdır" dedi. Bardella'nın kampanyası bu engeli kabul ediyor ve bir referandum çağrısı yaparak anayasada değişiklik yapılması için bastırıyor. Ancak Bezzina'ya göre bunu yapma yetkisi sadece cumhurbaşkanına ait. Macron da Ulusal Birlik'in "ulusal tercih" planlarının çoğuna karşı olduğunu söyledi.
Suçla mücadelede daha başarılı olabilir
Uzmanlar, Bardella'nın suçla mücadeleye yönelik acil planlarının hızlı ve sorunsuz bir şekilde uygulanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Göreve geldiği ilk haftalarda, tekrar suç işleyenler için asgari cezalar öngören yasalar çıkarma ve tekrar suç işlerken yakalanan genç suçluların ailelerine yapılan devlet yardımlarını kesme sözü verdi. Siyaset bilimi profesörü Lefebvre, "Bence seçmenlerini tatmin etmek için bunu yapabilecekler" dedi.
Macron ile karşı karşıya gelecek
Bardella'nın Fransızlara mali düzelme için verdiği başlıca söz, ülkenin enerji üzerindeki satış vergisini büyük ölçüde azaltmak oldu. Maliye Bakanlığı tarafından 17 milyar euro (yaklaşık 18,2 milyar dolar) olarak tahmin edilen bu önlemi nasıl ödeyeceği sorulduğunda Bardella, Fransa'nın Avrupa Birliği'ne yaptığı ödemeleri 2 milyar euro kesmek de dahil olmak üzere bir dizi olasılık sundu. Lefebvre, Bardella'nın bu noktada da Avrupa Birliği'nin güçlü bir savunucusu olan Macron ile karşı karşıya geleceğini tahmin ediyor.
Bardella teknik bir zorlukla da karşı karşıya kalabilir. Paris'teki Jacques Delors Enstitüsü'nde Avrupa ekonomik ilişkileri alanında kıdemli araştırma görevlisi olan Eulalia Rubio, kısa vadede bir Fransız hükümetinin bu ödemeyi göndermeyi reddetmesi halinde, muhtemelen derhal yaptırımla karşılaşacağını ve Avrupa Birliği'nden yapılan transferlerde (çoğu tarım sübvansiyonlarından en çok yararlanan Fransız çiftçilere giden) orantılı bir azalma olacağını söyledi.
©️ 2024 The New York Times Company
