22 Mayıs 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.10.2023 23:02 | Son Güncelleme: 16.10.2023 11:42

NYT yazdı: İsrail'in Filistinli vatandaşları tedirgin, bitkin ve korkuyor

ABD'nin saygın gazetelerinden The New York Times, İsrail'in Filistinli vatandaşlarının İsrail-Hamas savaşı karşısında neler hissettiğini yazdı. NYT'ye konuşan İsrailli bir Arap, herkesin büyük bir intikam alınacağına dair korku hissettiğini söyledi
NYT yazdı: İsrail'in Filistinli vatandaşları tedirgin, bitkin ve korkuyor

Steven Erlanger / The New York Times

Fida Shehada, yaklaşık yüzde 30'u İsrail vatandaşı Arap olan 84 bin nüfuslu Lod kentinin Belediye Meclisi üyesi. İsrail vatandaşı bir Filistinli olan Shehada, Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik katliamının ardından yaşanabileceklerden en hafif tabirle korkuyor. Sheheda, “Herkes büyük bir endişe içinde. Büyük bir intikam alınacağına dair büyük bir korku var" dedi.

Tel Aviv'in hemen güneyinde yer alan Lod'da Yahudiler ve Arapların genellikle aynı binada yaşadığını, ancak şimdi Arapların hava saldırısı sığınaklarına girmeye isteksiz olduklarını söyleyen Shehada, "Yahudilerin gözlerinde nefret gördüklerini söylüyorlar. Nefret gördüklerini söylüyorlar ama bence asıl gördükleri sıkıntı ve korku” ifadelerini kullandı.

Arada kalan Filistinliler

Birçoğu Filistinli olarak tanımlanmak isteyen İsrail'in Arap vatandaşları, nüfusun yaklaşık yüzde 18'ini oluşturuyor. Yıllardır devlete olan sadakatleri ile Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sona ermesi, bağımsız bir Filistin'in kurulması ve kendileri için daha iyi bir yaşam arzuları arasında sıkışıp kaldılar.

Şimdi, İsrail içindeki İsraillilerin daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde öldürülmesinin ardından, öfkeli İsrailli Yahudi nüfus intikam çağrısında bulunurken, normal gerilim neredeyse dayanılmaz seviyelere yükseldi.

Her ikisi de Knesset üyesi olan Mansour Abbas ve Ayman Odeh gibi İsrail'in önde gelen Arap siyasetçileri, İsrail'e yönelik saldırıyı gerçekleştiren Filistinli grup Hamas'ın eylemlerini açıkça kınadı ve sükunet çağrısında bulundular.

Gurur dalgası çabuk söndü

Ancak Shehada, insanların duyguları arasında bölündüğünü ve bu yüzden onları gizleme eğiliminde olduklarını söyledi. Genç Arapların ilk başta Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas'ın direnişinden gurur duyduklarını anlatan Shehada, şöyle devam etti: "Gazze halkı İsrail'i işgal ettiği ilk anda insanlar mutlu oldu, birilerinin durumla ilgili bir şeyler yaptığını hissettiler." Ancak bu gurur dalgasının çabuk söndüğünü aktaran Shehada, "Bu, tüm katliam, kaçırma ve tecavüz görüntülerini görmeden önceydi. Bu meşru bir mücadele biçimi değil” dedi.

Mayıs 2021'de, bir başka İsrail-Filistin krizi sırasında Lod, Yahudi ve Müslüman topluluklar arasındaki ayaklanmalar ve karşılıklı nefretle sarsılmıştı. 40 yaşındaki Shehada, kendi evinde taş atan Yahudiler tarafından saldırıya uğradığını söylüyor.

Yerel yönetim bile ayrışmış durumda

Buradaki insanlar, daha normal zamanlarda bile Lod'un köklü yoksulluk ve suç sorunları olduğunu, Arap suç örgütlerinin İsrail polisinin çok az müdahalesiyle faaliyet gösterdiğini söylüyor. Yerel yönetim bile büyük ölçüde ayrışmış durumda, birimler içinde Arap ve Yahudi bölümleri ayrı.

Polis, Ulusal Güvenlik Bakanı ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun sağcı koalisyon hükümetinin bir üyesi olan aşırı milliyetçi Yahudi Gücü partisinin lideri Itamar Ben-Gvir'in sorumluluğunda. İşgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere karşı yerleşimci şiddetini destekleyen Ben-Gvir, İsrail'in Arap nüfusuyla da gerilimi tırmandırıyor.

İslam dünyasının en kutsal mekânlarından biri olan Mescid-i Aksa'ya "saldırmaktan" bahsetti ve Temmuz ayı sonunda 1000’den fazla aşırı milliyetçi yerleşimciyi bölgeye götürerek Müslümanları çileden çıkardı ve Hamas'ın El Aksa'yı savunmak için savaştığını söylemesine neden oldu.

Ben-Gvir geçen hafta Lod gibi şehirlerde Arap-İsrail şiddetinin yeniden başlayacağından bahsetti ve polise ayaklanmalara karşı hazırlıklı olma talimatı verdi; ki Shehada ve diğerleri bunu tehlikeli bir provokasyon olarak görüyor.

“İnsanlar eskisi gibi olmayacak”

Yakınlarda benzer şekilde karışık bir kasaba olan Ramla'da, normalde yerel sebze ve meyvelerle dolup taşan geniş pazarın neredeyse boş kaldığını ve havada alışılmadık bir ihtiyat olduğunu söyleyen 23 yaşındaki İsrailli Arap Mousa Mousa, meyve suyu tezgahını tanıtan İbranice bir tişört giyiyordu. "Uyumuyorum" diyen Mousa şöyle devam etti: "Yol üzerindeki köylülerin Hamas'ın yaptıklarına verecekleri tepkiden korkuyorum."

Pazarda Araplar ve Yahudiler bir arada yaşıyor, "ama şimdi duygular farklı" diyen Musa, "Buradaki insanlarda bir düşmanlık hissediyorum -eskisi gibi gülümsemiyorlar. Başımı dik tutmaya çalışıyorum” diye devam etti.

Her bir topluluk içinde nefreti körükleyen politikacılarıdan iğrendiğini söyleyen Mousa acı bir şekilde "Bölünmeden besleniyorlar. Siyaset bunun üzerine kurulu” dedi.

Hamas'ın yaptıklarının buradaki yaşamı derinden değiştirdiğini söyledi Mousa: "Geri dönüş yolu olduğunu sanmıyorum. İnsanlar eskisi gibi olmayacak."

Doğu Kudüs'te de, alışılmadık derecede boş olan Eski Şehir yakınlarında, hissedilir bir gerginlik ve İsrail polisinin daha görünür bir varlığı var.

Normal zamanlarda, genç Arap erkekleri sık sık durdurup kontrol etme eğiliminde olurlar. Ancak 19 yaşındaki Adham, babasının Şam Kapısı yakınlarındaki dükkanından Eski Şehir'deki evlerine doğru kısa bir yürüyüş yaparken üç kez durdurulduğunu söylüyor. Her seferinde kimlik kartını göstermesi, gömleğini kaldırması ve pantolonunu indirmesi isteniyor. Babası, mevcut ortamda güvenliklerinden endişe ettiği için soyadlarının gizli tutulmasını istedi.

Her zaman iki arada bir derede

İsrail toplumunun bir parçası olan Ramla veya Lod'daki Arapların aksine, Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin çoğu İsrail vatandaşı değil ve bağlılık konusunda daha az bölünmüş hissediyorlar. İsrail 1967'de Doğu Kudüs'ü ilhak ettiğinde, buradaki Filistinlileri vatandaş değil yasal yerleşimci yaptı.

Mahmud Muna, Kudüs'ün en iyi kitapçılarından birini işletiyor ve herkese hitap ediyor. Kendini Kudüslü bir Filistinli olarak tanımlıyor ve demokrasi ve eşit haklara dayalı üniter bir devletten yana. Kendisi gibi insanları farklı türde bir entegre devlet için potansiyel modeller olarak görüyor.

Doğu Kudüs ve çevresinde polis varlığı artırıldı ve Muna son beş gün içinde iki kez kontrol için durduruldu, her zaman sürtüşme yaratabilecek anlar yaşanmış. Muna, "40 yaşını geçmiş olmak soğukkanlılığınızı korumanıza yardımcı oluyor" dedi.

İsrail'deki Filistinlilerin eli kolu bağlı mı? Muna, durakladı ve sonra "Her zaman iki arada bir deredeyiz" diye yanıt verdi.

Batı Kudüs'te işe giden arkadaşları ona "herkesin stresli ve öfkeli olduğunu ama herkesin rol yaptığını ya da suratını astığını" söylüyor. İnsanların "bu çılgınlık" ya da "bu zor" ya da "anlayamıyorum" gibi sıradan şeyler söylediğini belirten Muna, "Bu yüzden fikrinizi söylemek zorunda değilsiniz ama hiçbir şey söylememek de kabul edilebilir değil" dedi.

Bunun gibi anların da aydınlatıcı olduğunu söyleyen Muna, şöyle devam etti: "Normalde görmediğimiz şeyleri görmek için iyi bir zaman", örneğin yedek asker olarak orduya çağrılan tanıdıkların yokluğu gibi. Filistinliler İsrail toplumunun ne ölçüde askerileştiğini hatırlıyorlar. Dün birlikte yemek yedikleriniz şimdi cephede ve şimdi ne yapıyorlar?"

Muna, geçmişin tüm çatışmayı özetlediğini söyledi: "Biz ve onlar arasındaki yüksek milliyetçilik seviyesi şu andakinden daha yüksek olamaz. Direniş terörizme dönüşüyor ya da tam tersi, biz ve onlar, siviller ve ordu -tüm bu terimler ani bir zıtlık içinde." 

Bir taraf yeni bir Holokost'tan bahsederken diğer taraf yeni bir Nekbe’den, yani Filistinlilerin 1948 Arap-İsrail savaşı sırasında kitlesel olarak yerlerinden edilmelerine ve mülksüzleştirilmelerine verdikleri isim olan felaketten bahsediyor.

Muna, "Bu anın vahameti. Son 100 yılın tamamını bir haftaya sığdırmak gibi” dedi.

© 2023 The New York Times Company