05 Kasım 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 13.01.2024 09:50 | Son Güncelleme: 13.01.2024 12:48

NYT Yemen'de artan gerilimi yazdı: ABD saldırıları artırdı, Husiler intikam sözü verdi

ABD gece saatlerinde Husilere yönelik ikinci bir saldırı daha gerçekleştirdi. Husiler saldırıların cevapsız kalmayacağını açıklarken Beyaz Saray, savaş başlatmayı amaçlamadıklarını söyledi. New York Times tırmanan çatışmaları yazdı
NYT Yemen'de artan gerilimi yazdı: ABD saldırıları artırdı, Husiler intikam sözü verdi

Vivian Nereim, Helene Cooper ve Thomas Fuller / The New York Times

ABD Merkez Komutanlığı cuma gecesi yaptığı açıklamada, ABD'nin Yemen'deki Husilere karşı bir saldırı daha gerçekleştirdiğini ve İran destekli grubun Kızıldeniz'den geçen gemilere saldırma kabiliyetini azaltma çabasının bir parçası olarak bir radar tesisini bombaladığını söyledi.

"Hedefe yönelik takip eylemi"

Avrupa ve Asya arasındaki kritik nakliye yollarını güvence altına almayı amaçlayan ve ABD öncülüğünde cuma günü yerel saatle erken saatlerde gerçekleştirilen askeri saldırıların ardından ABD ordusu üst üste ikinci kez bir Husi hedefini vurdu. Saldırılar, Orta Doğu'daki çatışmaların daha da tırmanmasından korkulan bir ortamda gerçekleşti. Merkez Komutanlığı tarafından sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, USS Carney tarafından Tomahawk füzeleri kullanılarak cumartesi günü yerel saatle 03:45'te gerçekleştirilen saldırının "belirli bir askeri hedefe yönelik bir takip eylemi" olduğu belirtildi. Bir Pentagon yetkilisi cuma gecesi yaptığı açıklamada saldırının, bir gece önce Yemen'deki bir dizi Husi hedefine yönelik geniş çaplı koordineli hava ve deniz saldırısıyla başlatılan işi ilerletme amacı taşıdığını söyledi.

Husilerden misilleme sözü

Yemen'deki Husi güçleri cuma günü erken saatlerde, ABD ve İngiltere tarafından fırlatılan füze ve savaş uçaklarının kullanıldığı önceki saldırılara misilleme yapma sözü verdi. ABD Genelkurmay Başkanı Korgeneral Douglas Sims yeni saldırıdan önce gazetecilere yaptığı açıklamada Pentagon'un Husilerden gelecek bir yanıta fazlasıyla hazır olduğunu söyledi. "Bir tür misilleme girişiminde bulunacaklarını tahmin ediyorum" diyen Sims, bunu yapmanın hata olacağını da sözlerine ekledi: Burada bize bulaşılmasına izin vermeyeceğiz.

"Cezasız kalmayacak"

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Saree cuma günü sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada ABD öncülüğündeki saldırıların cevapsız ve cezasız kalmayacağını söyledi. Saree, daha önceki saldırılarda başkent Sana da dâhil olmak üzere Yemen'in kuzeyini kontrol eden silahlı bir grup olan Husi güçlerinin en az beş üyesinin öldüğünü söyledi. Ancak Sims, Husilerin cuma günü verdiği yanıtın, Kızıldeniz'e zararsız bir şekilde fırlatılan ve geçen herhangi bir gemiden uzakta bulunan tek bir anti-gemi füzesi olduğunu söyledi.

"Savaş başlatmayı amaçlamıyoruz"

Beyaz Saray sözcüsü John Kirby cuma günü yaptığı açıklamada Başkan Joe Biden tarafından emredilen saldırıların daha geniş çaplı bir bölgesel savaşı başlatmayı amaçlamadığını söyledi. Kirby, "Yemen'le bir savaşla ilgilenmiyoruz, herhangi bir tür çatışmayla ilgilenmiyoruz. Aslında Başkan'ın yaptığı her şey, dün geceki saldırılar da dahil olmak üzere, çatışmanın tırmanmasını önlemeye çalışmaktı" dedi.  Kirby, ABD'nin vurduğu her şeyin geçerli, meşru bir askeri hedef olduğunu söyledi.

150'den fazla füze ve bomba

ABD'li yetkililer cuma günü ABD ve İngiliz güçlerinin Yemen'de Husilerin deniz taşımacılığını tehlikeye atma kabiliyetine zarar vermek için özel olarak seçilen silah depolama alanları, radarlar, füze ve insansız hava aracı fırlatma sahaları gibi birkaç düzine hedefe 150'den fazla füze ve bomba attığını söyledi. Saldırılar, ABD ve müttefiklerinin Husiler ve İran'a denizdeki saldırıları durdurmaları ya da sonuçlarına katlanmaları yönünde defalarca yaptıkları uyarıların ardından Batı'nın gerçekleştirdiği ilk saldırı oldu.

ABD'li yetkililer, 2 binden fazla geminin Kızıldeniz'den kaçınmak için binlerce kilometre yön değiştirmek zorunda kaldığını ve bunun da haftalarca sürecek gecikmelere neden olduğunu söylüyor. Salı günü ABD ve İngiliz savaş gemileri, Husilerin insansız hava araçları ve füzelerle gerçekleştirdiği en büyük saldırılardan birini önledi ve ABD'li ve diğer Batılı askeri yetkililer bunun bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi.
cuma günü erken saatlerde askeri analistler hala ilk yaylım ateşinin sonuçlarını değerlendiriyordu, ancak Sims saldırıların Husilerin salı günü gerçekleştirdikleri türden karmaşık insansız hava aracı ve füze saldırısı düzenleme kabiliyetlerine zarar verme hedefine ulaştığını söyledi.

100'den fazla hedef vuruldu

Sims ve diğer yetkililer, ABD ve İngiliz kuvvetlerinin ilk saldırı dalgasında 16 noktada 60'tan fazla hedefi 100'den fazla hassas güdümlü mühimmatla vurduğunu söyledi. Yaklaşık 30 ila 60 dakika sonra, ikinci bir dalganın 12 noktada 50'den fazla silahla düzinelerce hedefi daha vurduğunu söylediler. Sims, saat ve hedeflerin çoğunun uzak konumları nedeniyle kayıpların muhtemelen asgari düzeyde olduğunu söyledi. Saldırıların yakın olduğuna dair yaygın haberler nedeniyle Husilerin insanları ve ekipmanları önceden zarar görmeyecek şekilde hareket ettirip ettiremediklerine dair soruları geçiştirdi.

Kızıldeniz'deki gerilimin sonuçları Orta Doğu'nun çok ötesine yayıldı. Süveyş Kanalı'na giden bir dizi ticari gemi, ABD öncülüğündeki saldırıların ardından rotasını değiştirdi. Bir ticaret birliği olan Uluslararası Bağımsız Tanker Sahipleri Birliği, ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından nakliye şirketlerine Kızıldeniz'in ağzındaki dar boğaz olan Babülmendep Boğazı'ndan birkaç gün kaçınmalarının tavsiye edildiğini söyledi. Yılda 20 binden fazla gemiye hizmet veren ve Mısır'a milyarlarca dolar transit ücreti sağlayan Süveyş Kanalı, yüzlerce geminin kanaldan ve Kızıldeniz'den kaçınmak için Afrika'nın güney ucundaki çok daha uzun rotayı izleyerek bir ila üç hafta arasında değişen sürelerde yollarını değiştirmesi nedeniyle trafiğin kesildiğini gördü.

Savaş endişesi

ABD'li yetkililere göre daha önceki saldırılarda İngiliz savaş uçakları yer aldı ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda lojistik, istihbarat ve diğer konularda destek sağladı. Saldırılar Yemen'in Husi kontrolündeki bölgelerinde büyük protestolara yol açtı ve ABD'nin Arap dünyasındaki bazı müttefikleri bile saldırıların Husileri caydırmayacağından ve İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı yürüttüğü savaş nedeniyle kaynayan bir bölgeyi daha da alevlendirebileceğinden endişe ettiklerini söyledi. Husilerle görüşmelere aracılık eden ABD müttefiki Umman, saldırıları eleştirdi ve derin kaygılarını dile getirdi.

Yemen'de Husiler ile uluslararası alanda tanınan Suudi destekli hükümet arasındaki kırılgan ateşkesi bozmaktan çekinen Suudi Arabistan, Kızıldeniz'deki durumu "son derece endişeyle" takip ettiğini söyledi. Yemen'deki savaşa yıllarını ve milyarlarca dolarını harcayan Suudiler çatışmadan geri çekilmeye çalışıyor.
Suudi hükümeti yaptığı açıklamada "Krallık, Kızıldeniz bölgesinin güvenlik ve istikrarını korumanın önemini teyit ediyor" dedi ve "kendine hakim olma ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınma" çağrısında bulundu. Husiler üzerine çalışan analistler, ABD öncülüğündeki hava saldırılarının grubun gündemine girebileceğini ve grubun saldırılarını durdurma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.

İstedikleri bu muydu?

Uluslararası kalkınma alanında çalışan bir İngiliz şirketi olan ARK Group'ta kıdemli araştırma görevlisi olan Hannah Porter, "Bu Husiler tarafından yapılan bir yanlış hesaplama değildi. Amaçları buydu. Genişletilmiş bir bölgesel savaş görmeyi umuyorlar ve bu savaşın ön saflarında yer almaya hevesliler" ifadelerini kullandı. İlk saldırı dalgasından birkaç saat sonra üst düzey bir Husi yetkili olan Muhammed el-Buhaiti, ABD ve İngiltere'nin tarihlerindeki en büyük aptallığı yaptıklarını yakında anlayacaklarını söyledi.

Gazze'deki savaş, ideolojilerinde uzun zamandır ABD ve İsrail düşmanlığı bulunan Husileri beklenmedik bir şekilde ön plana çıkardı. Grubun sloganının bir kısmı "Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm, Yahudilere lanet" şeklinde. Kızıldeniz'deki saldırıları ve Filistin davasına verdikleri destek onlara Arap dünyasında popülerlik kazandırdı.  Şii İslam'ın bir mezhebinden esinlenen dini bir ideolojiyi benimseyen grup, yıllar süren iç savaş boyunca askeri yeteneklerini geliştirdi. 2014 yılında Sanaa'yı ele geçiren ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonu püskürten örgüt, dünyanın en kötü insani krizlerinden birini derinleştirirken Husileri Yemen'in kuzeyinde iktidarda bıraktı. 

"Çatışmayı tırmandırmaktan çekinmeyecekler"

Carnegie Orta Doğu Merkezi'nde Ummanlı kıdemli akademisyen Abdullah Baabood, "Ülke zaten harabeye döndüğü için ABD ve İngiltere'nin vurabileceği çok fazla değerli hedef olmadığını hesaplıyorlar. Bu nedenle durumu test etmeye ve çatışmayı tırmandırmaya devam etmekten çekinmeyeceklerdir" diye konuştu.

Washington merkezli bir araştırma grubu olan Orta Doğu Enstitüsü'nden İbrahim Celal, saldırıların Husilere iç politikada da yardımcı olabileceğini söyledi. Celal, Batı ile doğrudan karşı karşıya gelmenin halkı hizmet sunmayan başarısız isyancı yönetimlerinden uzaklaştırmak için başka bir yabancı düşman bahanesi sağladığını söyledi.

© 2024 The New York Times Company