Vanessa Friedman / The New York Times
Geçtiğimiz hafta boyunca, Kamala Harris Demokratların muhtemel başkan adayı olarak spot ışıklarının altına girerken, bunu kocaman bir gülümseme, popüler kültür ve bir dizi destekle yaptı. Birdenbire onunla ilgili her şey adeta parlamaya başladı, bir şey hariç: Kıyafetleri.
Harris, Milwaukee, Indianapolis, Wilmington, Delaware, Pittsfield, Massachusetts ve Orta Florida'daki kampanya duraklarında, başkan yardımcılığı üniforması olarak benimsediği siyah, lacivert, bordo ve bej tonlarında, arada bir somon pembesi veya bebek mavisi ile nötr pantolon takımlarıyla göründü. Her zamanki ton sür ton ipek ve fiyonklu bluzlarını giydi. Her zamanki imza incileri ve 7 santimetrelik Manolo Blahnik topuklu ayakkabıları. Geçen dört yıl boyunca, ülkenin iki numaralı yöneticisinin mükemmel kamuflajı buydu: Ağırbaşlı, hürmetkar, biraz sıkıcı.
"En büyük cam tavanı kırmaya çalışıyor"
Ama başkanlığa yakışıyor mu? Adaylardan birinin potansiyel olarak ilkleri temsil ettiği bir seçimde (İlk kadın başkan, ilk siyah kadın başkan, ilk Güney Asya kökenli başkan olabilir) bu kilit bir soru. Watering Hole Media'nın CEO'su ve eski Biden-Harris kampanya danışmanı Ashley Allison, “Liderlik konumundaki bir kadın olarak kendinizi nasıl sunduğunuz, liderlik konumundaki her kadının dikkate alması gereken bir konudur” dedi. Allison'a göre Harris, potansiyel olarak var olan en büyük, en kalın, en büyük cam tavanı kırmaya çalışıyor. Bunun için kendini nasıl donattığı önemli.
Siyasette kadınlara odaklanan ve kar amacı gütmeyen Barbara Lee Aile Vakfı bu faktörü “hayal gücü engeli” olarak adlandırıyor. İnsanlardan gözlerini kapatıp bir başkan hayal etmeleri istendiğinde, çoğu geçmişte gördüklerini hayal ediyor: Beyaz, heteroseksüel, erkek. Hillary Rodham Clinton'ın kampanyasının eski iletişim direktörü Jennifer Palmieri, bu konunun çok gündeme geldiğini söyledi. Barbara Lee Aile Vakfı İcra Direktörü Amanda Hunter, "Seçmenler, görevdeki bir kadının neye benzediğine dair bir klişeye sahip değil. Harris bunu kendisi icat etmeye çalışıyor" dedi.
Moda iğnesine iplik geçirmek
Harris bunu iyi biliyor. İstediği zaman moda sembolizmini kullanabileceğini fazlasıyla kanıtladı. Başkan Joe Biden'ın yemin töreninde Pyer Moss'tan Kerby Jean-Raymond, Christopher John Rogers ve Sergio Hudson da dahil olmak üzere üç farklı Siyah tasarımcı giydi. Biden'ın 2020 seçimlerinde zaferini ilan ettiği akşam kendisinden önce gelen kadınların onuruna beyaz bir Carolina Herrera takım elbise giydi. Kampanya sırasında da bunu ilk kez yapmıştı. Takım elbiselerine sadık kalma kararı bir varsayım değil. Taktiksel bir karar. Hunter, “Dış görünüşünün bir erkek adaydan daha fazla irdeleneceğini gayet iyi biliyoruz. İki yıl önce yapılan bir araştırmada seçmenlerin bir kadın adayın uçuşan saçlarına ve kırışmış yakasına bir erkeğe kıyasla daha az tolerans gösterdiğini gördük" ifadelerini kullandı. Bunu bir ipucu, özensizliğin bir göstergesi olarak görüyorlar.
Yıllar boyunca çözüm, Clinton, Nancy Pelosi, Angela Merkel ve Elizabeth Warren gibi liderler tarafından popüler hale getirilen ve kadın politikacı kıyafeti olarak adlandırılabilecek kıyafetlerdi. Yani meyve salatası renklerinde bir erkek takım elbisesi, eril-dişil ayrımı arasında köprü kurmak için yapılmış bir uzlaşma gibi. Modanın kadınlar tarafından iyilik için potansiyel bir silah olarak ele alınması ancak son zamanlarda gerçekleşmeye başladı. Clinton eskiden gökkuşağı dolabıyla ilgili şakalar yapardı. Nikki Haley, münazara sahnesindeki Cumhuriyetçi adaylardan farkını vurgulamak için elbiseler, etekler ve ayakkabılar kullandı.
Harris ise farklı bir yaklaşım benimsiyor. HBO dizisi Veep‘in eski yapımcılarından ve Haddad Media'nın başkanı Tammy Haddad, "Ben hanımefendi kıyafetleri diyorum. Herhangi bir kadın aday için en önemli şey sahnede nasıl yürüdüğünüzdür. Etkileyici olmak istersiniz ama çok fazla değil. Giysilerinizin gurur okşayıcı olmasını ama çok da gurur okşayıcı olmamasını istersiniz. Hükmedici görünmek istersiniz ama çok da hükmedici değil" dedi. Harris iseniz, düğmeleriniz ilikli olsun ama tek düğmeli olsun istersiniz. Topuklu ama orta boy bir topuk istersiniz. Çok şık olmadan modayı çağrıştırmak istersiniz. Ara sıra gündelik giyime dalmak yardımcı olabilir. Aynı şekilde takım gereken iş etkinliklerinde de (payetler) kendi sade renk paletine ve düz çizgilerine sadık kalarak öne çıkmasını sağlıyor.
Bir başkan ne giyer?
Seçim öncesinde ilgi giderek daha da yoğunlaşacak. Bu haksızlık mı? Evet, elbette. Barack Obama, Clinton hakkında şunları söylerken çifte standardı, "Benim yapmam gereken her şeyi yapmak zorundaydı, Ginger Rogers gibi topuklu ayakkabılarla geriye doğru gitmek dışında. Benden daha erken kalkmak zorundaydı çünkü saçını yaptırmak zorundaydı. Bilirsiniz, ona yüklenen tüm beklentilerle başa çıkmak zorundaydı" sözleriyle kabul etmişti.
Clinton bunu yapmadığında örneğin saçlarını at kuyruğu yaptığında tokanın anlamı üzerine koca bir tartışmaya yol açtı. Harris, mümkün olduğunca aynı eski şeyleri giyerek, modayı bir konuşma konusu olmaktan çıkardı ve asıl konuşma konularına odaklanmayı tercih etti. Bu, onun neyi temsil etmesini isteyenler için sinir bozucu olabilir... Neyi? Ülkeyi, kadınları, Siyah kadınları...
Belki de seçimi kazanırsa, gardırobu o ana uygun olarak değişecektir. Zamanı geldiğinde bunun nasıl olması gerektiği konusunda görüş bildirmekten mutluluk duyacak pek çok insan olacağına şüphe yok. Ancak şimdilik, kendisinden önceki hemen her aday gibi üniformasını koruyacak gibi görünüyor, çünkü Obama'nın da bir zamanlar söylediği gibi, bir gün içinde vermesi gereken karar sayısını azaltıyor. Bu amaca uygun. Palmieri, Harris'in “bu fikri uzun zaman önce içselleştirmiş gibi göründüğünü” söyledi. Ama bir başkan ne giyer ki? Koyu renk bir takım elbise giyer. Belki kasım ayında Harris bu engeli de yıkma fırsatına sahip olacak. Ama henüz değil.
©️ 2024 The New York Times Company
