Anatoly Kurmanaev, Anton Troianovski / New York Times
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ile Pazartesi günü yaptığı iki saatlik telefon görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna ile bir barış anlaşması müzakere etmeye hazır olduğunu ancak Rusya’nın savaşı durdurması için geniş çaplı tavizler gerektiği yönündeki talebini tekrarladı.
Putin, Trump’a Rusya’nın “olası bir gelecekteki barış anlaşmasına dair bir mutabakat zaptı üzerinde Ukrayna tarafıyla çalışmaya hazır” olduğunu söylediğini belirtti. Ocak ayında Trump Beyaz Saray’a döndüğünden bu yana iki lider arasındaki üçüncü bilinen görüşme olan bu konuşmanın “çok anlamlı ve oldukça açık” geçtiğini ifade etti.
Ancak Rus lider, tavizler olmadan derhal bir ateşkese yanaşmayacağı yönündeki temel direncinden vazgeçmediğini net şekilde ortaya koydu. Üç dakikalık açıklamasının sonunda, Putin yine “bu krizin kök nedenlerini ortadan kaldıracak” bir barış anlaşmasına ihtiyaç duyulduğu sözlerini tekrar etti. Bu da Rusya’nın Ukrayna üzerindeki geniş etki taleplerine gönderme niteliğindeydi.
Putin: Krizin barışçıl yolla çözülmesi arzumuz
Putin, Rusya’nın Soçi kentinde ziyaret ettiği üstün yetenekli çocuklar merkezinde gazetecilere yaptığı kısa açıklamada “Rusya da Ukrayna krizinin barışçıl yolla çözülmesinden yana” dedi ve şöyle devam etti: “Barışa doğru ilerlemenin en etkili yollarını belirlememiz gerekiyor”
Putin’in açıklamasının hemen ardından Trump sosyal medyada yaptığı paylaşımda daha iyimser bir tablo çizerek görüşmenin “çok iyi geçtiğini” ve Rusya ile Ukrayna’nın “derhal bir ateşkes ve daha da önemlisi savaşın sona erdirilmesi” için müzakerelere başlayacağını belirtti.
Putin, yardımcısının gün içinde görüşmenin detaylarını paylaşabileceğini söyledi. Trump ile yaptığı görüşmeyi, Pazartesi günü ziyaret ettiği ve görüşmenin yapıldığı çocuk merkezinde gerçekleştirdi.
Bu görüşme, Putin’in hızlıca ateşkesi reddetmesi karşısında Trump yönetiminde artan sabırsızlık ortamında büyük beklentiyle karşılanmıştı. Ukrayna’nın ateşkese hazır olmasına rağmen Putin’in uzlaşmaya yanaşmaması tepki çekiyordu.
Trump, Ocak ayında göreve geldiğinde Ukrayna’daki çatışmaları hızlıca sona erdirme sözü vermişti ancak kısa sürede savaşan taraflar arasındaki derin ve görünüşte uzlaşmaz farklarla karşı karşıya kaldı. Trump, Rusya ve Ukrayna’yı savaşı sona erdirmeye ikna etmek için bazı tehdit ve teşviklere başvurdu. Ancak her iki taraf da zamanın lehlerine işlediğine inanıyor.
Putin için taviz vermek zayıflık göstergesi
Trump’la olan ilişkilerinde Putin, barışı müzakere ediyor gibi görünerek ABD Başkanı’nı yatıştırmaya çalıştı, ancak Ukrayna’ya anlamlı bir taviz vermekten kaçındı. Savaşta tüm hedeflerine ulaşma kapasitesine sahip olduğunu sıkça iddia eden Putin için taviz vermek zayıflık göstergesi olabilir.
Pazartesi günü, Başkan Yardımcısı JD Vance, Putin’in stratejisini sorguladı. “Vladimir Putin’in bu savaştan nasıl geri çekileceğine dair bir stratejisi olduğundan emin değilim” diyen Vance, “Bir milyon askeri var. Tüm ekonomisini yeniden yapılandırdı. Eskiden insanların sivil yaşamda kullandığı ürünleri üreten tesisler şimdi tank mermisi, top mermisi ve drone üretiyor” dedi.
Putin’in stratejisindeki çelişkiler hafta sonu net şekilde görüldü. Güç gösterisi olarak, Rusya Cumartesi ve Pazar günleri Ukrayna’daki sivil hedeflere ölümcül drone saldırıları düzenledi; oysa Trump bu tür saldırıları etkisiz bulduğu için eleştirmişti.
Cumartesi günü Rus saldırılarında en az 14 Ukraynalı sivil öldü. Pazar günü ise Rusya’nın Ukrayna’nın başkenti Kiev’i hedef aldığı büyük bir drone saldırısında en az bir sivil hayatını kaybetti.
Trump, son saldırılara ilişkin yorum yapmadı. Ancak Nisan ayı sonunda benzer bir saldırı sonrası Putin’i eleştirmişti.
"Vladimir, dur!" diyen Trump, “Kiev’e yönelik Rus saldırılarından memnun değilim. Gerekli değil, hem de çok kötü bir zamanlama” diye yazmıştı.
Trump, Pazartesi günü Putin’le görüştükten sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve Avrupa’daki müttefikleriyle de konuştuğunu söyledi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Pazar gecesi ABD, İtalya, Fransa ve Almanya liderleriyle Rusya’nın koşulsuz bir ateşkesi kabul etmesi için baskı yapılmasını ve Rusya'nın ciddi şekilde müzakere etmeyi reddetmesi halinde yeni yaptırımların uygulanmasını görüştüğünü belirtti.
Ukrayna ve Avrupa’daki müttefikleri, Rusya’nın barış müzakerelerine başlamadan önce koşulsuz 30 günlük bir ateşkesi kabul etmesini talep ediyor. Ancak Putin bunun tersini savunuyor: “Savaşın kök nedenlerinin” ele alınacağı müzakerelerin, Rus güçleri silah bırakmadan önce yapılması gerektiğini söylüyor.
Trump İstanbul'daki görüşmelere kapı araladı
Trump, fiilen Putin’in tarafını tuttu. Geçtiğimiz hafta Zelenski’ye kamuoyu önünde Rusya ile görüşmelere başlamasını söyleyerek İstanbul’daki görüşmelere zemin hazırlayan süreci başlattı.
Kremlin, Pazartesi günkü görüşmeden sadece saatler önce, müzakerelerin ateşkesten önce yapılmasında ısrarcı olduğunu yineleyerek bir atılım beklentisini zayıflattı.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, diplomatik çözüm sürecine ilişkin olarak gazetecilere “Bu titiz ve bazı alanlarda belki de uzun sürecek bir çalışmadır” dedi.
Vance, Trump’ın Pazartesi günü Putin’e Ukrayna konusunda bazı tavizler karşılığında ekonomik teşvikler sunmuş olabileceğini ima etti.
Trump ise görüşmeden sonra yaptığı paylaşımda ticarete odaklandı ve Truth Social hesabında şu paylaşımı yaptı:
“Bu felaket ‘kan gölü’ sona erdiğinde, Rusya ABD ile büyük çaplı ticaret yapmak istiyor, ben de katılıyorum. Rusya’nın devasa miktarda iş ve servet yaratmak için muazzam bir fırsatı var. Potansiyeli sınırsız”
© 2025 The New York Times Company


