Steven Lee Myers ve Stuart A. Thompson / The New York Times
Rus yetkililer 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgalinin öncesindeki gergin haftalarda, ABD ile NATO müttefiklerini panik ve Rus karşıtı nefreti körüklemekle suçluyor, bir işgal planladığını yalanlıyordu. İşgal başladığında ise yetkililer savaşta olduklarını reddediyordu. O zamandan beri Kremlin, egemen bir komşuya karşı neden “özel bir askeri operasyon” yürütmek zorunda kaldığını açıklamak için birçok yalan arasında dolaştı: Neo-Naziler, soykırım, Amerikan biyolojik silah fabrikaları, Rusya'ya patojenleri taşımak için eğitilmiş kuşlar ve sürüngenler. Daha güncel iddialardan bir diğeri de Ukrayna kuvvetlerinin, çocukların barındığı tiyatrolar da dahil olmak üzere kendi şehirlerini bombalamasıydı.
Savaş zamanında dezenformasyon, savaşın kendisi kadar bir geçmişe sahip. Ancak bugünkü dezenformasyonun farkı, sosyal medya ve dijital diplomasi çağında ortaya çıkması. Bu da Rusya'ya, Çin ve diğer müttefiklerine işgalinin haklı olduğu iddiasını desteklemek için eskiye kıyasla daha güçlü araçlar sağladı. Hakikat, Rusya'nın savaşında başka bir cephe haline geldi. Başkan Vladimir Putin, giderek tuhaflaşan yalanlar aracılığıyla alternatif bir gerçeklik yarattı. Rusya liderine göre Rusya Ukrayna ile değil, Batı'daki daha büyük ve daha tehlikeli bir düşmana karşı savaşıyor. Savaş başladığından beri yalanlar gitgide daha tuhaf bir hal aldı. Saldırılar öncesinde Ukrayna için “gerçek egemenliğin” ancak Rusya altında mümkün olduğu iddiaları, biyolojik silah taşıyan göçmen kuşlar hakkındaki yalanlara evrildi.
Rusya'nın mesajı, Kremlin'in iddialarının sorgulanmadığı ülke sınırları içerisinde başarılı oldu. Anketler Rusların çoğunluğunun savaşı desteklediğini gösteriyor. Dezenformasyon kampanyası, bir zamanlar uluslararası çapta erişilmesi daha zor olan kitlelere ulaşarak, ölümcül şekilde yayılmasına izin veren bir bilgi ekosistemine sızdı. Avustralya'da Stratejik Diyalog Enstitüsü araştırmacısı Elise Thomas, dezenformasyon kampanyalarının Sovyetler Birliği'ne kadar uzandığına değindi: "Daha öncelerde, Moskova'da otururken Idaho'da yaşayan izleyicilere ulaşmak isteseydiniz, bunu başarmak için gerçekten çok çalışmanız gerekirdi. Sistemleri kurmak zamanınızı alırdı; oysa artık bunu bir düğmeye basarak yapabiliyorsunuz”.
Rusya işgalinin haklı olduğu iddiasının gücü, onu desteklemeyi amaçlayan herhangi bireysel yalana değil, daha geniş bir argümana dayanıyor. Biyolojik silah laboratuvarları veya kriz aktörleri hakkındaki yalanlar çok az tutarlılık gösteriyor ve mantık dışı duruyor. Dahası, ileri sürülme hızlarına eş bir sürede çürütülüyorlar. Ancak işgalin destekçileri, Ukrayna'da bir şeylerin yanlış gittiğine ve Rusya'nın bunu düzelteceğine dair kapsayıcı inanca inatla tutunuyor. Yeni kanıtlar ortaya çıksa bile, bu bağlılığın sarsılmasının daha zor olduğu gözlemleniyor.
Alman Marshall Fonu'nun Demokrasiyi Güvence Altına Alma İttifakı’nın yöneticisi ve kıdemli üyesi Laura Thornton, mitolojinin doğrulama ve eleştiri karşısındaki dayanıklılığının, "otokratların ve kötü niyetli aktörlerin beynimizi önümüzde ne olduğunu görmediğimiz bir noktaya kadar yıkama yeteneğini" yansıttığını söylüyor.
Kremlin'in bugünkü anlatıları, Putin'in yıllardır beslediği ve geçen hafta giderek daha da keskin bir dille ifade ettiği, savaşın önceden var olan temel nedenlerine dayanıyor. 9 Mart'ta Mariupol'da bir doğumevinin bombalanmasından sonra, uluslararası gözlemcileri aldatma veya en azından kafalarını karıştırma stratejisi kullanıldı. Twitter ve Facebook nihayetinde bu gönderileri kaldırdı. Ancak “Sahte” damgalı korkunç fotoğraflar, sohbet uygulaması Telegram da dahil olmak üzere internette dolaşmaya devam etti.
Rusya’nın, ABD'nin Ukrayna'da biyolojik silah ürettiğine dair asılsız korkuları körüklemek için kullandığı başka bir gönderi daha da fazla ilgi gördü. Ancak Rusya bu tür iddiaları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplantısına götürdüğünde sert eleştirilerle karşılaştı. İngiliz temsilcisi Barbara Woodward konseye verdiği demeçte, “Rusya bugün Güvenlik Konseyi'ne bir dizi uçuk, tamamen temelsiz ve sorumsuz komplo teorisi getirdi. Diplomatik olarak ifade etmeme izin verin: Bunlar tamamen saçmalık" diye konuştu.
Rusya'nın Ukrayna'daki 'hain' ABD faaliyetleriyle ilgili suçlamaları onlarca yıl öncesine dayanıyor. Bu iddialar, 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesine yol açan siyasi çalkantıda olduğu gibi, her yeni krizde yeni biçimlerle yeniden ortaya çıkıyor. Ukrayna ise Rusya'yı itibarsızlaştırmayı, kendi askeri başarılarını abartmayı ve kayıplarını en aza indirmeyi amaçlayan kendi bilgi kampanyasını yürütüyor. Ukrayna, Karadeniz'de bir adayı savunan askerlerin şehit edilmesi ve Kiev hava sahasındaki bir savaş pilotunun başarıları da dahil olmak üzere sahte kahramanlık raporları yayınladı.
Ukrayna şimdiye kadar interneti kendi anekdot ve mit karmaşasıyla doldurarak, Ukraynalılar arasında morali artırdı ve Batı dünyasını arkasına aldı. Dolayısıyla, sosyal medya operasyonunun önderlik ettiği bilgi savaşını kazanıyorlar. Kampanyalarındaki en merkezi figür Ukraynalılara ve dünyaya verdiği video mesajlarıyla cesaretini bir zamanlar televizyon sanatçısı olduğu sahnedeki varlığıyla birleştiren Başkan Vladimir Zelenskiy oldu. Ancak Rusya'nın daha fazla aracı ve erişimi var. Silahlarda da belirgin bir üstünlüğü var.
Johns Hopkins Üniversitesi’nin Stavros Niarchos Vakfı Agora Enstitüsü'nde Rus propagandası hakkında kapsamlı yazılar yazan Peter Pomerantsev, stratejinin, özellikle evlerdeki bilgi alanını boğmak olduğunu söyledi. Rusya'nın propaganda makinesi, yıllardır devlet televizyonunda karalanan ve Rus toplumuna derin bir güvensizlik aşılanan Batı ve NATO'ya karşı şüphe uyandırıyor. Devlet medyası ayrıca, QAnon hareketi tarafından geliştirilen inançları da yakın zamanda tekrarladı. Bu görüş, dünyanın sorunlarını büyük ölçüde küresel elitlere ve seks tacirlerine yoruyor.
Georgia Eyalet Üniversitesi'nde sosyal psikolog olan Sophia Moskalenko, bu inançların insanları "korkmuş, belirsiz ve yabancılaşmış hissettirdiğini" belirtiyor. Moshalenko’ya göre bu insanların, “duygularının manipüle edilmesinin bir sonucu olarak, komplo teorilerini benimseme olasılıkları daha yüksek olacak.”
Devlet medyasına hakim olan Putin'in kamuoyuna yaptığı açıklamalar giderek daha keskin hale geldi. Putin, Ukrayna'daki milliyetçi duyguların tıpkı NATO genişlemesi gibi, Rusya için bir tehdit olduğu konusunda uyarıda bulundu. Ancak işgal başladığında, propaganda aygıtları hazırlıksız yakalanmış gibiydi. Yetkililer ve devlet medyası haftalar boyunca, Biden yönetimini Rusya'nın düzenli askeri tatbikatlarını abartmakla suçladı. Pomerantsev, “Belliki, bilgi savaş makinesini hazırlamadılar. Böyle bir şeyi hazırlamak aylar sürer" diyor. Bu, Rusya'nın kampanyasının değişen, kopuk doğasını açıklayabilir.
Gizli Amerikan silah fabrikaları bir yana, Putin 24 Şubat'ta açıkladığı “özel askeri harekat”ın gerekçesinde, Ukrayna'daki biyolojik silah tehdidine bile değinmedi. Bu yalanlar ancak daha sonra meydana çıktı. Stratejik Diyalog Enstitüsü'nde araştırmacı olan Thomas, "Bir şeyleri ortaya atıyorlar ve neyin işe yaradığına bakıyorlar. Şu anda onlar için gerçekten işe yarayan şey biyolojik silah malzemeleri" dedi.
Kremlin'in kampanyası, kendi mesajını yaymanın ötesine geçiyor. Savaş sisini ortadan kaldırıp Rus halkının cesaretini kırabilecek muhalif görüşleri susturmak için hızla harekete geçtiler. Şimdilik Rusya'daki çoğu ankete göre, bilgi kampanyası kamuoyunu Putin'in arkasında toplamış görünüyor. Ancak bu destek, savaştaki bir ülke için beklenen kadar yüksek değil. Carnegie Moskova Merkezi'nin kıdemli bir üyesi olan Alexander Gabuev, “Benim izlenimim, Rusya'daki birçok insanın hükümetin anlatısına inandığı yönünde. Devlet kontrolündeki medyanın sunduğu görüntüleri benimsediler. Özel medya, 15 yıl hapis cezasına çarptırılma korkusuyla savaş haberi yapmıyor. Aynı şey sosyal medyadaki insanlar için de geçerli. Rusya küresel olarak bilgi savaşını kaybetti, ancak rejim ülke içinde oldukça başarılı” diye konuşuyor.
Merak edilen ise bunun ne kadar süreceği. Kremlin'in inşa ettiği bilgi kalesinde çatlaklar oluşuyor. İstilanın başlamasından bir hafta sonra, savaşın Rus birlikleri için kötü gittiği açıktı. Bunun üzerine, Putin “sahte haberleri” 15 yıla kadar hapisle cezalandıran bir yasayı çıkarmak için aceleyle davrandı. Medya düzenleyicileri, yayıncıları savaşa savaş dememe konusunda uyardı. Ayrıca, Kremlin'in muhaliflerine ses veren önemli iki bağımsız medya şirketini, yayınlarını kesmeye zorladı. Bunlar liberal radyo istasyonu Ekho Moskvy ve televizyon istasyonu Dozhd’du.
Rusya içinde Facebook, Twitter, TikTok ve en son Instagram'a erişim kesildi. Öte yandan, ülkenin diplomatları yanlış bilgileri dışarıya yaymak için bu platformları kullanmaya devam ediyor.
Dezenformasyon bir kez yayıldığında, ABD gibi özgür basının ve açık tartışmanın olduğu yerlerde bile inatçı olabiliyor. Örneğin, anketler nüfusun yüzde 40'ından fazlasının, 2020 seçimlerinin eski Başkan Donald Trump'tan çalındığına inandığını bulguluyor. Alman Marshall Fonu'ndan Thornton, ”Dezenformasyon burada da tesir ederken, insanlar Rusya’da bu kadar etkili olmasına niçin şaşırıyorlar?” diye soruyor.
© 2022 The New York Times Company