05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 29.09.2025 23:31 | Son Güncelleme: 29.09.2025 23:34

Rusya'nın müdahalesi sonucu değiştirmedi, Moldova'da sandıktan Avrupa çıktı

Moldova’da kritik seçimden Avrupa yanlısı sonuç çıktı. Maia Sandu’nun partisi parlamentoda çoğunluğu koruyarak AB üyelik yolunu güçlendirdi. Rusya’nın dezenformasyon ve siber saldırılarına rağmen seçmenler Avrupa’ya yöneldi
Rusya'nın müdahalesi sonucu değiştirmedi, Moldova'da sandıktan Avrupa çıktı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Jeanna Smialek / New York Times

Moldova’nın Avrupa yanlısı partisi, Rusya’nın müdahaleleriyle gölgelenen ve nefes kesen bir seçimden zaferle çıktı. Pazartesi günü açıklanan ilk sonuçlara göre parti, ülkenin yakın tarihindeki en önemli kampanya olarak görülen seçimlerin ardından parlamentodaki çoğunluğunu korudu.

Henüz ülkenin seçim komisyonu tarafından resmileştirilmesi gereken bu zafer, Moldova’nın Avrupa Birliği’ne girme ihtimalini daha da güçlendirebilir. Moskova yanlısı partilerin ciddi kazanç elde etmesi halinde bu ihtimal tehlikeye girecekti.

2,4 milyonluk küçük bir ülke olan Moldova için bu seçim küresel ölçekte büyük önem taşıyordu. Romanya ile Ukrayna arasında sıkışmış ülke, Ukrayna savaşının sürdüğü bu dönemde stratejik açıdan kritik konumda. Oylama, aslında Avrupa mı Rusya mı sorusuna bir referanduma dönüştü; Moldovalılar geleceklerini hangi vizyona emanet edeceklerini seçti.

Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun partisi olan Eylem ve Dayanışma Partisi’nin beklenen zaferi, yüksek gaz fiyatları ve yaygın yoksulluk gibi iç sorunların Avrupa hedeflerini değiştirmediğini gösterdi.

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medyada kutlama mesajı yayımladı ve “Kapımız açık ve sizinle her adımda birlikte olacağız” ifadelerini kullandı.

Ancak gerilimin sürdüğünü gösteren bir işaret olarak, pazartesi günü yüzlerce kişi Kişinev’deki parlamento binasının önünde protesto ve karşı protesto düzenledi. Kalabalık “Moldova” diye slogan attı. Moskova yanlısı yetkililer halka seslendi. Polis, önceden provokatörlerin sonuçlara karşı eylem yapabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Hükümetin seçim takip sistemi, oyların biraz üzerinde %50’sinin Sandu’nun partisine gittiğini gösterdi. Bu, %24 oy alan Moskova yanlısı Yurtsever Seçim Bloğu’na karşı net bir üstünlüktü.

Moldova’daki seçim sistemi nedeniyle bu sonuç, Avrupa yanlısı partinin parlamentodaki 101 sandalyeden yarısından fazlasını garantilemesi anlamına geliyor.

Seçim, ülkenin jeopolitiği açısından kritik bir anda geldi. Eski bir Sovyet cumhuriyeti olan Moldova’nın Rusya ile derin tarihi bağları var. Ancak son yıllarda Avrupa Birliği’ne daha da yakınlaştı.

Sandu 2020’de cumhurbaşkanı seçildi.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinin ardından, Avrupa’ya yakınlaşmak birçok Moldovalı için Moskova’nın gelecekteki tahakkümünden kaçınmanın en iyi yolu olarak görüldü. Ülke AB üyeliğine başvurdu ve geçen ekim ayında yapılan referandumda, Moldova Anayasası’na AB üyeliği hedefi işlendi.

Ancak seçmenler bu adımı yalnızca kıl payı onayladı: %50,4 evet, %49,5 hayır. Bu çok ufak fark, Sandu’nun partisinin bu seçimde ciddi kayıplar yaşayabileceği riskini gösteriyordu.

Moskova yanlısı partiler güvenlik ve egemenlik konularına odaklandı. Sandu’nun partisinin Moldova’yı Rusya ile savaşa sürükleyebileceğini, Avrupa’ya yaklaşmanın ülkenin kimliğini zayıflatacağını ve iktidarın geleneksel aile değerleriyle çeliştiğini savundular.

Ayrıca yüksek fiyatlar, özellikle de gaz fiyatlarını öne çıkardılar.

Bu mesajlar bazı seçmenlerde karşılık buldu.

62 yaşındaki muhasebeci Palina Velimboskaia, Avrupa Birliği’nin savaşı provoke edip Moldova’yı içine çekeceğinden kaygılı olduğunu söyledi. Başkent Kişinev’de bir sandığın önünde konuşan Velimboskaia, Sandu’nun partisini “diktatörlük” olarak nitelendirdi.

Yorumları, Moskova yanlısı partilerin reklam kampanyalarının büyük kısmını yansıtıyordu.

Sandu’nun partisi, Rusya’nın seçim sonuçlarını etkilemek için yüz milyonlarca dolar harcadığını, seçmenleri satın almaya çalıştığını ve geniş çaplı bir dezenformasyon yürüttüğünü öne sürdü. YouTube videoları, Sandu’nun hayali skandallara karıştığını iddia etti. Oy hilesine dair sahte haberler yayıldı.

Pazar günü seçmenler sandığa giderken, Moldova hükümeti seçim sistemlerine siber saldırılar düzenlendiğini ve Roma, Brüksel, Bükreş ve Kuzey Carolina’nın Asheville kenti gibi yurtdışı oy verme merkezlerine sahte bomba ihbarları yapıldığını bildirdi. Batı’daki diaspora, Avrupa yanlısı politikacılar için kritik bir destek kaynağı.

Polis, seçim sonrası bir protestoda kargaşa çıkarmayı planladığından şüphelendiği üç kişiyi gözaltına aldı. Arabalarında “havai fişek ve yanıcı maddeler” bulunduğu açıklandı.

Sandu’nun partisi kampanya boyunca Rusya’nın Moldova’da yıkıcı bir güç olduğunu vurguladı. Rusya’ya yakınlaşmanın, Moldova’yı bu tehlikeli dönemde savunmasız bırakacağını savundu.

“Moldova tehlikede” diyen Sandu “Rusya çok zarar verebilir. Bizi kontrol etmek ve başka devletlere karşı kullanmak istiyor” dedi.

Moldova, AB aday ülke statüsü sayesinde halihazırda Avrupa’dan mali destek alıyor. AB ile bağlantıları, ABD’nin bölgeden çekilmesi ve Trump yönetiminin dış yardımları kısmaya başlamasıyla daha da önem kazandı.

Yine de ülke ciddi zorluklarla karşı karşıya: Zayıf ekonomik büyüme, halkın üçte birinin yoksulluk içinde yaşaması. AB üyeliği uzun vadeli ekonomik faydalar sağlayabilir, ancak bu yol, ürün standartlarına uyum ve ticaret kuralları gibi zorlu adımlar gerektiriyor.

Bazı seçmenler Moldova’daki siyasi tartışmaların daha bölücü hale geldiğini belirtti.

61 yaşındaki eski muhasebeci Angelina Zubac, pazar günü bir sandıkta oy kullanırken “Şimdi daha sert, Rusya lehine” dedi ve seçimi kritik olarak tanımladı.

Zubac, Moskova yanlısı güçlerin ilerleme sağlaması ve AB hedefinin boşa çıkması halinde “Moldova’nın duraklayacağını ve 40 yıl geriye gideceğini” söyledi.

68 yaşındaki emekli Valentina Hamuraru da benzer kaygıları dile getirdi. Oy kullanmaya giderken, “En büyük kaygım, şimdiye kadar kazandıklarımızı kaybetmemiz. Yani özgürlüğümüz” dedi.

© 2025 The New York Times Company