22 Ekim 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.10.2024 00:00 | Son Güncelleme: 22.10.2024 00:00

Sinvar ölse de Filistin Devleti her zamankinden daha uzakta

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesi, Biden yönetiminde, nihai olarak bir Filistin devletinin kurulmasının önünün açılmasına yardımcı olabileceğine dair umutları arttırdı. Ancak birçok açıdan bağımsız bir Filistin devleti hedefi her zamankinden daha uzak görünüyor
Fotoğraf: Sergey Ponomarev/The New York Times
Fotoğraf: Sergey Ponomarev/The New York Times

Steven Erlanger / The New York Times

Gazze Şeridi'nde yıkıcı boyutlarda ölüm ve yıkım yaşanıyor. Güçlü bir Filistin liderliği eksikliği var. İsrail ise 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğünde gerçekleştirilen saldırının yarattığı travmayla boğuşuyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Sinvar'ın ölümünün Gazze'de geçici bir ateşkes ve İsrailli rehinelerin geri dönüşünü sağlayabileceğini ve İsrail'in yanı sıra bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik müzakerelere - iki devletli çözüm olarak adlandırılan - bir yol açabileceğini umuyor. Ancak şu anda Gazze'de Hamas adına kimin konuşabileceği, hatta örgütün tüm rehinelerin nerede olduğunu ya da kaçının hayatta kaldığını gerçekten bilip bilmediği bile belirsiz.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, güney Lübnan'da Hizbullah'a karşı başka bir çatışma yürütürken Hamas'a karşı savaşı sürdürme ve İran'a karşı misilleme yapma sözü verdi. 7 Ekim 2023'ten bu yana iki devletli bir çözüm olasılığını defalarca dışladı ve koalisyon hükümetinin istikrarı, herhangi bir Filistin devletine karşı çıkan aşırı sağcı bakanlara bağlı.

İsrail'i radikal kesim yönetirken müzakere çok zor

Northwestern Üniversitesi'ndeki Gazzeli akademisyen Mkhaimar Abusada, tüm bunların İsrail'in bir Filistin devleti konusunda ciddi bir müzakereyi kabul etme ihtimalini son derece düşük kıldığını söylüyor. Abusada, “Netanyahu son zamanlarda birçok kez bir Filistin devletinin İsrail'in güvenliğini tehlikeye atacağını söyledi. İsrail'in radikal kesimi iktidardayken bu konu gündemlerinde değil” ifadelerini kullandı.

1990'larda İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışmayı çözmeyi amaçlayan Oslo Anlaşmaları'nın bağımsız bir Filistin'i sağlaması gerekiyordu. Anlaşmalar uyarınca kurulan Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria ve Gazze'de Filistinlilerin sınırlı özerkliğini uygulayan geçici bir organ olması gerekiyordu. Ancak 2007 yılında Hamas tarafından Gazze'den çıkarıldı, Batı Şeria'nın sadece bir kısmını kontrol ediyor ve Filistinliler tarafından yolsuzluğa bulaşmış ve etkisiz olarak görülüyor.

Son yıllarda, şiddet döngülerinin ortasında, iki devletli çözüm umutları azaldı. 7 Ekim 2023'ten ve İsrail'in Gazze'deki yıkıcı müdahalesinden sonra konu, ABD ve Avrupa'nın yanı sıra Orta Doğu'daki bazı ülkeler tarafından İsrailliler ve Filistinliler arasında sürdürülebilir ve güvenli bir barışa ulaşmanın en iyi yolu olarak yeniden gündeme getirildi. Örneğin Suudi Arabistan, İsrail'in tanımasının bağımsız bir Filistin devletine giden inandırıcı bir yola bağlı olduğunda ısrar ediyor.

Ancak analistlere göre Netanyahu tutumunu değiştirse bile parçalanmış ve zayıf Filistin liderliği bu konuda ilerleme kaydedilmesinin önünde ciddi bir engel teşkil edecek.

Hamas daha da radikalleşecek

Araştırmacı Mouin Rabbani, herhangi bir anlaşmanın, Hamas'ın da onayıyla, geniş tabanlı bir Filistin liderliğinin bu fikri savunmasını ve desteklemesini gerektireceğini söylüyor. Rabbani sözlerinin devamında ise “Ancak Filistin Yönetimi sahip olabileceği her türlü meşruiyeti az ya da çok kaybetmiş durumda. Hamas'ın şimdi daha da radikal bir çizgi benimsemesini bekliyorum” sözlerini kaydetti.

ABD ve Avrupa ülkelerinin iki devletli çözüm için baskı yapmaya devam etme ısrarı, Filistin liderliğindeki bu boşluğu ve İsrail-Hamas savaşının Filistin siyaseti üzerindeki radikalleştirici etkisini görmezden geldi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerinin hızla büyümesi ve 7 Ekim 2023 saldırısının ardından İsrail'in bölgeye yönelik saldırılarını yoğunlaştırması meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor. Batı Şeria'daki Birzeit Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Ali Jarbawi, “İşgal altındaki topraklarda, özellikle de Batı Şeria'da yaşayan hiç kimse iki devletli bir çözüme inanmıyor” dedi ve ekledi: "Şu anda dünyadaki en zor şey ılımlı bir Filistinli olmak”

Sinvar'ın ölümü ve Hamas'ın zayıflamasının en büyük etkisi Filistin siyaseti üzerinde olabilir. Jarbawi, Hamas yetkilileriyle konuştuğunda, örgütün ağır bir darbe aldığının ve toparlanmasının uzun yıllar alacağının farkında olduklarını söyledi. Ayrıca Hamas'ın Gazze'yi tek başına yönetemeyeceğini de kabul ettiler.

Ancak Hamas yine de hoşuna gitmeyen herhangi bir düzenlemeyi engelleyebilir. Jarbawi, “Bunun için bir kişi ve bir tabancadan fazlası gerekmiyor” dedi.

Savaş sonrası düşünülen isim: Selam Feyyad

İsrailli, Amerikalı, Suudi, Mısırlı ve Körfez ülkelerinden yetkililer, çatışmalar sona erdiğinde Gazze'nin yeniden inşasını yürütmesi için 72 yaşındaki Selam Fayyad'ı başbakan olarak atamayı tartışıyor. Feyyad 2007-2013 yılları arasında bu görevi yürütmüştü. Feyyad, Filistin Yönetimi'nin 88 yaşındaki uzun süreli başkanı Mahmud Abbas'la yaşadığı politika anlaşmazlıkları sonrasında görevden alınmıştı.

Feyyad'ın göreve getirilmesi Arap devletlerini milyarlarca dolarlık yardım yapmaya teşvik edebilir ve bu da İsrail sınırlarda güvenlik kontrolünü elinde tutmakta ısrar etse de Gazze'deki çaresiz Filistinlilerin desteğini kazanmasına yardımcı olabilir.

Ancak hükümette Feyyad'la birlikte çalışan ve ona saygı duyduğunu söyleyen Jarbawi, “Filistinliler, onu Amerika'nın adamı olarak göreceğinden, Amerikan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin gündemini uygulayacağından endişe ediyor" dedi. Jarbawi'ye göre bu, onlar için kabul edilmesi zor bir durum.

Jarbawi, Hamas'ın İsrail'e karşı darbelerinin özellikle Batı Şeria'daki Filistinliler arasında Hamas'ı daha popüler hale getirdiğini ve görüşlerinin Abbas ve hükümeti tarafından artık göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

© 2024 The New York Times Company