Colby Smith / New York Times
Beyaz Saray’ın görevdeki bir Fed üyesini görevden alma girişimine ilişkin tarihi dava henüz yeni başlamış olsa da, eğer Başkan Donald Trump istediğini elde ederse, merkez bankasının faiz kararları ve Wall Street üzerindeki denetimi üzerinde çok daha fazla söz hakkına sahip olabilir.
Trump şimdiden bu fikrin tadını çıkarıyor.
Trump, Fed’in yedi kişilik güçlü Yönetim Kurulu hakkında son kabine toplantısında “Çok yakında çoğunluğa sahip olacağız. Bu harika olacak” şeklinde konuştu.
Trump, o kurula kendisine sadık isimler atamayı planlıyor ve dengeyi daha fazla kendi lehine çevirmek için yalnızca bir koltuğu doldurması gerekiyor. Eğer bu gerçekleşirse, başkana Beyaz Saray’dan bağımsız olması gereken bir kurum üzerinde muazzam bir nüfuz sağlayacak.
Başkan ayrıca, politika kararlarında sırayla oy kullanan 12 bölgesel Fed bankası üzerinde de önemli bir kaldıraç elde edebilir. Merkez bankasının personeli de kırılgan durumda.
“Yönetim kurulunda dört üye ile başkan ve yönetimi, büyük bir etkiye sahip olabilir” diyen California Üniversitesi Irvine’dan ekonomi profesörü Gary Richardson “Bu koltuk sayısı, yönetime baskı yapma fırsatı veriyor” ifadelerini kullandı.
Trump, aylardır Fed’i borçlanma maliyetlerini düşürmeye zorladı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın istifa etmesini istediğini gizlemedi. Ancak Ağustos’a kadar, Trump’ın bu kadar hızlı şekilde çoğunluk desteğini elde etme şansı uzak görünüyordu.
Başkanın ilk büyük fırsatı, Adriana D. Kugler’ın görev süresi bitmeden aylar önce hızlıca istifa etmesiyle geldi. Trump, Kugler’ın yerine, Fed’i yüksek sesle eleştiren ve en son Trump’ın en üst düzey ekonomi danışmanlarından biri olarak görev yapan Stephen I. Miran’ı aday gösterdi. Miran, Senato’dan onay alırsa, Eylül’deki bir sonraki Fed toplantısına yetişebilir.
İkinci fırsat ise, mahkemelerin Trump’ın, ipotek dolandırıcılığı yaptığı iddiasıyla üye Lisa Cook’u görevden almasına izin vermesi olabilir. Yasa, başkanın bir üyeyi yalnızca “haklı sebep” ile görevden alabileceğini belirtiyor; bu da profesyonel ihmal veya yolsuzluk olarak yorumlanıyor. Herhangi bir suçla itham edilmemiş veya hüküm giymemiş olan Cook, görevini korumak için Perşembe günü Trump’a karşı dava açtı. Avukatları, iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
Eğer mahkemeler aksi yönde karar verirse, Cook’un ayrılması Trump’a bir aday daha belirleme şansı verecek. İlk döneminde Trump, Christopher J. Waller ve Michelle W. Bowman’ı kurula atadı. Ayrıca Powell’ı başkanlığa yükseltti. Powell’ın görev süresi Mayıs’ta sona ereceği için, Trump yakında yeni bir başkan seçme şansına da sahip olacak.
Kimin başkan olacağını seçmek, Trump’ın kurum üzerindeki hâkimiyetini daha da pekiştirecek.
Trump ne istiyor?
Başkanın en çok istediği şey, borçlanma maliyetlerinin ciddi şekilde düşmesi. Ancak bu, kurulda çoğunluğa sahip olsa bile kontrol etmesi en zor alan olabilir.
Faiz kararları, yedi yönetim kurulu üyesi ile beş bölgesel başkandan oluşan 12 kişilik Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) tarafından alınır.
Yine de, dört üye tartışmayı ciddi biçimde şekillendirebilir. Son on yıllarda, politika belirleyen komite uyumlu şekilde çalıştı; özellikle kurul üyeleri arasında çok az karşı oy oldu. Bu durum, geçen ay Waller ve Bowman’ın faizleri sabit tutma kararına karşı çıkmasıyla değişti. 1993’ten bu yana bu düzeyde ilk ikili karşı oydu.
Eğer dört üye sürekli karşı oy kullanır ve başkanın istediği politikaları savunursa, bu tartışmanın yönünü kaçınılmaz olarak değiştirecek. Aynı zamanda faiz yoluna dair kafa karışıklığı yaratabilir.
Çoğunluğun yapabileceği en güçlü hamlelerden biri, bölgesel başkanlar üzerinde. Her beş yılda bir, kurulun 12 politika yapıcısının yeniden atanmasını onaylaması gerekiyor. Bu genellikle rutin bir süreç, ancak yaklaşmakta olan Mart ayı artık daha fazla önem kazanıyor. Trump yeterli çoğunluğu sağlarsa, bazı başkanların yeniden atanmasını engelleyebilir.
Biden yönetiminde hazine bakanı olan Janet Yellen “Bu tarihe kadar kontrolün sağlanması, bazı başkanları görevden alma girişimine yol açabilir” şeklinde konuştu.
2022’de, Waller ve Bowman, Obama yönetiminde görev yapmış olan Austan D. Goolsbee’nin Chicago Fed Başkanı olarak atanmasını onaylamaktan kaçındılar. Goolsbee, ertesi yıl göreve başladı.
Ancak bu stratejinin sınırları var. Bölgesel başkanlar, başkan tarafından atanmaz ve Senato onayı gerekmez. Onlar, yerel direktörler tarafından seçilir. Kurul, seçilen isimleri veto edebilir, ancak seçim sürecine tek başına hâkim değildir.
Columbia Üniversitesi hukuk profesörü Kathryn Judge, kurulun bölgesel bankaların coğrafi sınırlarını yeniden çizme yetkisine sahip olabileceğini, ancak bir bölgenin tamamen ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağının belirsiz olduğunu söyledi.
Sadık bir çoğunluk, Fed’in devasa bilançosu ya da küresel kriz zamanlarında diğer merkez bankalarıyla yapılan takas işlemleri gibi konularda da etkili olabilir. Ülkenin en büyük bankalarının düzenlenmesi ve denetlenmesine ilişkin kararlar tamamen kurul tarafından alınır; bu da basit çoğunluğun, başkanın istediği değişiklikleri yapmasının önünü açacağı anlamına gelir.
Fed yılda sekiz kez toplanıyor, ancak yalnızca üç FOMC üyesi resmi toplantı çağrısı yapabiliyor. Eski Hazine yetkilisi Graham Steele, Trump’ın müttefiklerinin bu kuralı kullanarak başkanın istediği adımları zorlamak için toplantılar talep edebileceği uyarısında bulundu.
Yellen ayrıca, Trump’ın atadığı üyelerin Fed personelini de görevden almak isteyebileceğini söyledi. Miran, Fed’e aday gösterilmeden önce, personel üzerinde daha fazla doğrudan siyasi kontrol talep etmişti.
Yellen Trump’ın bunu diğer kurumlarda da yaptığını belirterek “Uzmanlığı olan, bağımsızlığı ve titiz analitik çalışmaları desteklemiş insanları kaybetmek, para politikası üzerinde derin olumsuz sonuçlar doğurur” dedi.
Eğer bu değişiklikler gerçekleşirse, ekonomistlerin en çok dile getirdiği kaygı, dünyanın Fed’in hâlâ yalnızca ABD ekonomisinin değil, küresel finans sisteminin de temel direği olan güvenilir kurum olup olmadığını sorgulamaya başlamasıdır.
© 2025 The New York Times Company


