05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 26.10.2025 19:04 | Son Güncelleme: 26.10.2025 19:28

Trump 'Menşe Kuralı' ile Çin'i köşeye sıkıştırdı, Asya ülkelerinde endişe yarattı

Trump yönetimi, malların üretim kökenini yeniden tanımlayarak Çin’i küresel tedarik zincirlerinden dışlamayı hedefliyor. Ancak Asya ülkeleri, düşük menşei eşiği ve yüksek gümrük tarifeleri nedeniyle ekonomik belirsizlikle karşı karşıya
Fotoğraf: Gilles Sabrié/New York Times
Fotoğraf: Gilles Sabrié/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Alexandra Stevenson / New York Times

Asya genelinde şirketler ve yetkililer aylarca Başkan Donald Trump’ın küresel ticaret planlarının merkezinde yer alan bir soruya yanıt vermesini bekliyordu.

Bir ürünü “hangi ülkenin malı” olarak sayarsınız? Hele ki bilgisayarlar, telefonlar, koltuklar ve araçlar dahil satın aldığımız neredeyse her şey farklı ülkelerden gelen parçalardan üretiliyorsa?

Bu sorunun yanıtı, Trump’ın dünyanın ürettiği malların başlangıç noktası olarak Çin’in baskın rolünü azaltma hedefinin tam kalbinde yer alıyor.

“Aslında bu gözden kaçan bir konu” diyen Asia Society Policy Institute kıdemli başkan yardımcısı Wendy Cutler, “Birçok kişi bunun teknik bir mesele olduğuna kendini inandırmaya çalışıyor, ama biraz geri çekilip baktığınızda her şeyin buna bağlı olduğunu görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Trump’ın sert ticaret politikalarından en fazla etkilenecek bölge Güneydoğu Asya. Her yıl milyarlarca dolarlık hammadde, makine ve mamul mal, Çin’den Vietnam, Tayland, Malezya ve bölgedeki diğer ülkelere akıyor.

Trump’ın bu hafta Asya ziyareti öncesinde, ABD’li ticaret yetkilileri diğer ülkelerle müzakereler yürüttü. Ancak bu görüşmelerin, Trump’ın malların “menşei”ni nasıl tanımlamak istediğine dair net ayrıntılar içerip içermeyeceği belirsiz.

Fotoğraf: Rebecca Conway/New York Times

 

Trump yönetiminin “menşe kuralı” olarak adlandırılan konuda alacağı karar, büyük bir titizlikle müzakere edilen anlaşmaları altüst edebilir. Çünkü bir ürün bir ülkeden ihraç edilse bile menşe kriterlerini karşılamazsa, Trump’ın uyardığı üzere yüzde 40’lık ek bir gümrük tarifesiyle karşılaşacak.

Bu yaz, Trump Asya’daki ilk yüksek gümrük vergisi tehdidini geri çekerek çoğu Güneydoğu Asya ülkesiyle anlaşmalar yaptı, genel tarife oranları yüzde 20 seviyesine sabitlendi.

Trump Çin'i tedarik zincirlerinden koparmaya çalışıyor

Trump’ın ilk dönem ticaret mirası, şirketleri Çin dışında fabrika kurmaya zorlamak olmuştu. Şimdi ise Çin’i tedarik zincirlerinden tamamen çıkarmaya çalışıyor. Çin, Amerikan tarifelerini aşmak için mallarını Güneydoğu Asya üzerinden geçirmiş, bu da bölgedeki ihracatın özellikle makine ve hammadde alanında Çin kaynaklı bir artış göstermesine yol açmıştı.

Bugün dünya genelinde üretilen metal ve ahşabı birleştiren vidalardan ve yapıştırıcılardan akıllı telefon pillerindeki minerallere kadar, ürünlerdeki birçok bileşen Çin’den geliyor.

Buna rağmen, Trump ile anlaşma imzalamanın olumlu bir gelişme olarak görüldüğü Malezya’da bile, ABD’nin yeni ticaret kurallarını tek taraflı şekilde belirleme biçimi konusunda bazı çekinceler var.

Malezya’nın en büyük ticaret ortağı Çin, ancak en büyük sanayilerinden biri olan yarı iletken sektörü büyük ölçüde Amerikan pazarına bağımlı. Bu nedenle, sektör bazlı yeni tarifeler olasılığı ihracatı tehdit ediyor.

“Tek yapabileceğimiz endişelerimizi dile getirmek, umarız bu karmaşayı dikkate alıyorlardır” diyen AmCham Malezya’nın (Malezya’daki Amerikan Ticaret Odası) CEO’su Siobhan Das, şöyle devam etti: “Bu ticaret anlaşmasından beklentimiz, tedarik zincirlerinin nasıl şekilleneceğine dair net bir kılavuz elde etmek”

Fotoğraf: An Rong Xu/New York Times

 

Trump yönetimi, bölge için tek bir menşe kuralı hedefi belirleme konusunda açık konuştu. Odak noktaları yüzde 30 eşiği: ABD’ye gönderilen bir ürünün içeriğinde bu oranın üzerinde “yabancı parça veya girdi” varsa, özel tarife uygulanacak. Görüşmeler devam etse de bir şey açık: Güneydoğu Asya’nın büyük kısmı için bu kadar düşük bir oranı yakalamak zor olacak.

Ancak yönetim nihai bir oran belirlese bile, birçok şirket ve hükümet için sorular bitmiyor. “Yabancı içerik” tam olarak ne anlama geliyor? Bu, bir fabrikanın yabancı yatırımcıya ait olması durumunu da kapsar mı? Yabancı markalı makineleri? Yabancı işçileri? Son yıllarda birçok Çinli fabrika, faaliyetlerinin bir kısmını Vietnam gibi ülkelere taşımış, yerel tedarik zincirleri oluşturmuş ve yerel işçiler istihdam etmiş durumda.

Peki bu yeni içerik kuralını kim denetleyecek?

APAC Advisors CEO’su Steve Okun “ABD’ye yapılan ihracatlar için tamamen yeni bir denetim kurumu oluşturmanız gerekecek” sözlerini kaydetti.

Güneydoğu Asya’daki hükümetler ise ikilemde. Menşe kuralı oranının netleşmesi, geniş kapsamlı ticaret anlaşmalarını imzalamadan önce hayati öneme sahip. Çünkü ihraç ettikleri birçok ürün yeni “yerli ürün” tanımını karşılayamayabilir.

Ancak ABD ile daha somut bir anlaşma imzalamazlarsa, bahar aylarında Trump’ın tehdit ettiği yüksek tarifelerin geri dönmesi riskiyle karşı karşıyalar.

“Ekonomik açıdan bu çok rahatsız edici, çünkü tarifeler eski seviyelere geri dönerse bu yıkıcı olur” diyen Asya Group düşünce kuruluşundan ve eski Vietnam büyükelçisi Daniel Kritenbrink, “Daha geniş stratejik açıdan bakıldığında bu ülkeler, bölgede dengeyi sağlayacak bir garantör olarak ABD’ye bakıyor” ifadelerini kullandı.

Ülkeler ayrıca Trump ile, ABD yasalarındaki Section 232 olarak bilinen bir madde kapsamında; yarı iletkenlerden makinaya, mobilyadan ilaçlara kadar çeşitli sektör tarifelerini de müzakere etmek zorunda kalacak.

Gözler şimdi Trump’ın haftasonu Çin lideri Şi Cinping ile Güney Kore’de yapacağı görüşmeye çevrildi.

Hinrich Foundation'dan Deborah Elms “Çin’e aşırı bağımlıysanız, taş ile kaya arasında kalmışsınız demektir” dedi ve ekledi:

“Ne kadar pazarlık gücünüz olursa olsun, yine de ABD ya da Çin’den çok daha küçüksünüz”

© 2025 The New York Times Company