05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 25.11.2025 19:57 | Son Güncelleme: 25.11.2025 21:17

Trump Ukrayna'da savaşı bitirmek istiyor: Avrupa son sözü söyleyen olmak için perde arkasında mücadele veriyor

Avrupalı liderler, Trump’ın Ukrayna’yı Rusya’ya yaklaştıran barış planına rağmen sert tepki göstermedi. Aksine, krizi yumuşatma stratejisiyle süreci yavaşlatıp kendi kırmızı çizgilerini korumaya çalışan Avrupalı liderler, Trump'ı perde arkasında kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlar
Fotoğraf: Mauricio Lima/New York Times
Fotoğraf: Mauricio Lima/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Michael D. Shear / New York Times

Avrupa’nın liderleri için hafta sonu, ABD Başkanı Donald Trump’ın nezaket göstererek gönderdiği bir başka tehdit ile başladı. ABD'lilervgerçekten Ukrayna’yı teslim olmaya mı zorlayacaktı? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i mi kucaklayacaktı? NATO’yu bile hiçe sayacak, üstelik bunların hiçbirinde Avrupa’yla istişare bile etmeyecek miydi?

Salı gününe gelindiğinde, son diplomatik kriz en azından şimdilik bertaraf edilmiş görünüyordu; çözülmese bile, Avrupa liderlerinin son bir yılda benzer pek çok olay üzerinden geliştirdiği “Trump’la başa çıkma” el kitabı bu aşamada işe yaramıştı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in başını çektiği Avrupalılar, Trump’ın Rusya lehine ağırlığı olan 28 maddelik barış planına öfkeyle karşılık verme dürtüsüne direndi. Bunun yerine, başkanı memnun etmek için planı kamuoyu önünde benimsediler. Ancak bunun sadece görüşmelere başlanacak bir taslak olduğunu da ısrarla vurguladılar.

Amaç süreci yavaşlatmak ve Avrupa’nın kırmızı çizgilerini aşan bazı hükümlerden kurtulmaktı: Rusya’nın Ukrayna topraklarının geniş kesimlerini fiilen ele geçirmesi, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin yasaklanması, Ukrayna ordusunun boyutuna getirilen sınır ve Avrupa askerlerinin Ukrayna sahasında bulunmasının reddedilmesi.

Macron: Bu planda müzakere edilmesi gereken noktalar var

Macron, Salı günü yaptığı bir radyo röportajında ABD planının “doğru yönde ilerlediğini” söyledi. Ancak hemen ardından ekledi: “Bu planda tartışılması, müzakere edilmesi ve iyileştirilmesi gereken unsurlar var”

Hafta sonu boyunca yürütülen perde arkası diplomasi trafiği, aniden ortaya atılan barış girişimine bir miktar ivme kazandırmış görünüyordu.

Cumartesi günü Güney Afrika’daki G20 zirvesinin oturum aralarında yapılan bir toplantının ardından, Avrupalılar Trump'ın planının iyi bir başlangıç olduğunu ilan etti ve hükümlerini “güçlendirmek” için birlikte çalışma sözü verdi.

Pazar günü Cenevre’de yürütülen ve bu kez üst düzey Avrupalı diplomatların da katıldığı müzakerelerin ardından, ABD ve Ukrayna ortak bir açıklama yayımlayarak “güncellenmiş bir barış çerçevesi” duyurdu ve Ukrayna’nın egemenliğini koruyacak bir anlaşma üzerinde çalışmayı sürdüreceklerini belirtti. Pazartesi günü Angola’daki bir iş zirvesinin oturum aralarında, Avrupa liderleri tekrar Ukrayna’yı görüşmek üzere toplandı; bu sırada Ukraynalı ve ABD’li yetkililer planın daha sade bir versiyonu üzerinde çalışıyordu.

Salı öğleden sonra Starmer, Macron ve Merz, anlaşma sağlandıktan sonra Ukrayna’ya barış gücü askerleri göndermeyi taahhüt eden Avrupa ülkelerinden oluşan “koalisyon”un bir toplantısını yapmaya hazırlanıyor.

Avrupalı liderler Trump'ı istedikleri noktaya yaklaştırmak için yöntem buldu

Eurasia Group’un yönetici direktörlerinden siyasi risk uzmanı Mujtaba Rahman’a göre, “Avrupalılar Trump yönetimiyle nasıl başa çıkacaklarına dair fiilen bir çözüm geliştirdiler. Amaç, Trump’ı yavaş yavaş Ukraynalılar ve Avrupalılar için daha elverişli bir pozisyona yönlendirmek. Cenevre’deki çaba da bu. Ve anladığım kadarıyla bu çaba şu ana kadar oldukça başarılı oldu” ifadelerini kullandı.

Bu diplomatik strateji kısmen Trump’a nasıl yaklaşılması gerektiğine dair gelişen görüşten besleniyor. Başkan’a övgüler yağdırmak işe yarıyor. Mümkün olduğunda zamanı uzatmak da öyle. Ve özellikle Şubat ayında Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında patlak veren türden kişisel krizlerden kaçınmak şart.

Avrupalıları yönlendiren bir diğer unsur da sahadaki gerçeklik. Rusya ile mücadele eden Ukrayna’ya gelişmiş silah sistemleri ve mühimmat sağlamak için hâlâ ABD’ye bağımlılar. Kendi savunma sanayilerini geliştirmek için çabalıyor olsalar da, ülkelerini korumak için yıllarca, hatta on yıllarca Amerikan desteğine ihtiyaç duyacaklar.

"Avrupa ABD'nin boşluğunu dolduramaz"

Washington merkezli düşünce kuruluşu New American Security’nin CEO’su Richard Fontaine şu ifadeleri kullandı: “Avrupa çok şey yapabilir, daha fazlasını da yapabilir, daha çok para harcayabilir ve daha fazla şey inşa edebilir. Ama ABD’nin güvenlik ve istihbarat ortağı olarak yerini alamaz”

Hafta sonundaki Avrupa müdahalelerinin kalıcı bir etkisi olup olmayacağı ise önceki müzakerelerin değişken yapısı göz önünde bulundurulduğunda belirsiz. Pazartesi günü konuşan birkaç diplomat ve analist, Avrupalıları tatmin edecek bir anlaşmanın Rusya tarafından asla kabul edilmeyeceğine dair şüphelerini dile getirdi.

Ayrıca Putin’in Ukrayna’nın doğusundaki topraklar üzerindeki kontrol talebi ile Zelenski'nin toprak vermeyi reddetmesi arasındaki derin uçurum nedeniyle Ukrayna ile Rusya arasında barışın nasıl sağlanacağına dair net bir yol da yok. Avrupa diplomasisini uzun süredir izleyen bazı gözlemcilere göre, kıtadaki liderler, Ukrayna için kendilerini ortaya koyma konusunda çok az şey yapıyor.

ABD'nin eski NATO Büyükelçisi Ivo Daalder, “Bu durum zayıflık kokuyor; kararlılık ve güç eksikliğini yansıtıyor. Avrupa her seferinde sürecin dışına itiliyor, sonra dışarıda bırakılmalarına şaşırıyorlar. Ardından hasar kontrolü yapıyorlar” şeklinde konuştu.

Avrupa kendisini bu pozisyonda daha önce de bulmuştu. Trump ve ekibi kıta için büyük sonuçları olan açıklamalar yaptıkça, Avrupa her defasında etki alanı için çabalamak zorunda kalıyor.

Şubat ayında ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Amerika’nın kıtadan çekilmeye hazırlandığını ima ettiğinde Avrupa genelinde siyasetçiler sarsılmıştı. Sonraki aylarda ABD, Avrupa’nın nüfuzunu ve otoritesini tekrar tekrar teste tabi tuttu.

Her seferinde Avrupa’daki başkanlar ve başbakanlar, Amerikan muhataplarıyla çatışmak yerine iletişime geçmeyi tercih etti.

Avrupa'nın Gazze'deki planı Ukrayna'da da işe yarayacak mı?

İki ay önce Trump, İsrail ile Hamas arasındaki Gazze Savaşı’nı sonlandırmayı hedefleyen bir barış planı açıkladı. Avrupalı diplomatlar ilk öneri karşısında şaşkına dönmüştü; planın fazla İsrail yanlısı ve lojistik açıdan uygulanamaz olduğunu düşünmüşlerdi.

Ancak Avrupalı liderler planı yerden yere vurmak yerine sahiplendiler. Starmer hızla bir açıklama yaparak ABD’nin önerisini “derinden memnuniyet verici” olarak niteledi ve “Başkan Trump’ın liderliğine teşekkür ediyorum” dedi. Aynı zamanda Avrupalı yetkililer perde arkasında planı değiştirmek için çalıştı; Gazze’ye yardım ve nihai bir Filistin devletinin kurulması gerekliliğine dair daha güçlü ifadeler eklediler.

Bir hafta içinde Birleşmiş Milletler, Trump’ın Gazze planının değiştirilmiş bir versiyonunu onaylayan bir karar aldı.

Şimdi, Avrupalı liderler aynı yöntemi Ukrayna için deniyor.

© 2025 The New York Times Company