Melissa Eddy / The New York Times
Hiçbir sektör Alman ekonomisi için otomobilden daha önemli değil. Ve aynı şekilde hiçbir otomobil üreticisi de Volkswagen'den daha kıymetli değil.
87 yaşındaki otomobil üreticisi, karlılığa dönmek için işten çıkarma ve fabrikaların kapatılması ihtimalini gündeme getirirken, Volkswagen'in yaşadığı sıkıntılar aslında Alman ekonomisinin içine düştüğü durumu da yansıtıyor.
Almanya'da sanayi derin bir krizin içinde
ING Almanya'nın baş ekonomisti Carsten Brzeski, “Almanya'nın en büyük otomobil üreticisi, en büyük sanayi işvereni ve Japon otomobil üreticisi Toyota'nın ardından dünyanın 2 numarası olan Volkswagen'in artık fabrika kapatma ve zorunlu işten çıkarmaları göz ardı etmemesi, Alman sanayisinin şu anda ne kadar derin bir kriz içinde olduğunu gösteriyor” dedi.
Volkswagen'in ana markasının karlılığını zorlayan sorunlar - yüksek fiyatlı işgücü, hantal organizasyon yapıları ve Çinli otomobil üreticilerinin ilerlemelerine ayak uyduramama - Almanya'nın genel ekonomisinin karşı karşıya olduğu sorunları yansıtıyor.
Pazartesi günü Alman hükümeti, ekonominin 2024 yılında %0,3'lük bir önceki büyüme tahminine kıyasla %0,2 daralacağını paylaştı. Üretimi aşağı çeken ise, Covid-19 pandemisi ve Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin şoklarını atlatamayan sanayi sektörü.
Almanya ayrıca, önemli bir ticaret ortağı olan Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara daha yüksek gümrük vergisi uygulanması için Cuma günü oylama yapan Avrupa Birliği'ndeki nüfuzunu da kaybetmiş görünüyor.
Volkswagen geleceğe yatırım yapma fırsatı tepti
Bazı ekonomistler hem Volkswagen'de hem de genel olarak Almanya'da yaşanan sorunların kökenini, 2008'deki küresel ekonomik krizin ardından ülkenin üretiminin %14 arttığı ve pek çoklarının “altın 10 yıl” olarak adlandırdığı dönemde geleceğe yatırım yapma fırsatının kaçırılmasına bağlıyor.
Düsseldorf'taki Heinrich Heine Üniversitesi'nde ekonomist olan Jens Südekum, “O yıllarda Alman ekonomisi gerçekten iyi gitti ve Volkswagen de öyle” dedi.
O dönemde Volkswagen, Avrupa'nın dört bir yanına ve Çin'e içten yanmalı motorlu otomobiller ihraç etti ve 2016'da satışlarına göre dünyanın en büyük otomobil üreticisi haline geldi. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki emisyon testlerinde yasadışı hile yapılmasına ilişkin skandalın şirkete 34,6 milyar dolara mal olmasına rağmen 2019 yılına kadar bu konumunu korudu.
Alman hükümeti 2014'ten 2019'a kadar bütçe fazlası verdi. Faiz oranları negatifti ve Almanya kamu altyapısına, dijitalleşmeye ve yeşil ekonomiye dönüşüme yatırım yapmak için borçlanabilirdi. Bunun yerine, denk bütçeyi anayasasına koyan bir yasa çıkardı ve bu da yatırımları sınırlamaya devam ediyor.
Südekum, “Bir anlamda Almanya çok başarılıydı ve insanlar bu başarının sonsuza kadar devam edeceğini düşünerek rehavete kapıldı” dedi ve şöyle devam etti: “Şimdi de durumun böyle olmadığını biliyoruz”
Volkswagen Çinli rakiplerini görmezden geldi
Aynı şey 1990'lardan bu yana Çin'de milyonlarca araç satan Volkswagen için de söylenebilir. Ancak Alman otomotiv devi, tamamen elektrikli ve hibrid otomobiller geliştirmeye ve bunları destekleyecek bir tedarik zinciri oluşturmaya odaklanan BYD, Geely ve Nio gibi Çinli markaların yarattığı tehdidi ciddiye almadı.
Öngörü eksikliği, Almanya'da 120 bin Volkswagen çalışanını temsil eden IG Metall'i rahatsız etti. Sendika, son yıllarda Alman fabrikalarındaki üretimi elektrikli araçlara kaydırmak için milyarlarca euro yatırım yapmak için çabalayan Volkswagen liderlerine karşı kötü yönetim iddialarını gündeme getirdi.
Volkswagen'de çalışan binlerce işçi geçtiğimiz ay şirket yöneticileriyle yapılan ücret görüşmelerinin ilk turundan önce bir miting düzenledi. İşçiler Almanya'daki altı fabrikada 120 bin kişinin işlerini korumaya söz verdi ve %7'lik bir ücret artışı talep etti.
IG Metall'in baş müzakerecisi Thorsten Gröger, otomobil üreticisini bürokrasi ve karmaşıklığı azaltmaya ve hayatta kalmak için bir strateji geliştirmeye çağırdı. Ancak şirket temsilcileri Volkswagen çalışanlarının sahip olduğu, sektör standardından altı gün daha fazla olan 36 tatil günü imkanı da dahil olmak üzere 'cömert' sosyal haklara işaret ediyor.
Tasarruf tedbirleri masada
Volkswagen'in insan kaynakları şefi ve şirketin baş müzakerecisi Arne Meiswinkel görüşmeler başladığında “Almanya'daki işgücü maliyetlerimizi düşürmeliyiz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak daha ekonomik çalışırsak uzun vadede zirvedeki konumumuzu koruyabilir ve istihdamı güvence altına alabiliriz”
Porsche ve Audi de dahil olmak üzere 10 markanın sahibi olan Volkswagen Grubu, 2024 yılının ilk altı ayında kar marjında %5'lik bir düşüş bildiren amiral gemisi markasından daha güçlü bir konumda.
Alman medyası, şirket teyit etmese de 30 bin kadar kişinin işten çıkarılabileceğini yazdı. Bu olursa da bir ilk olmayacağı kesin, zira şirket 1971-1975 yılları arasında 37 binden fazla çalışanının işine son vermiş ve bu hamleyi o dönemde karlılığını arttırmak için yapmıştı.
İşçiler, görüşmelerin başlamasını çevreleyen zorunlu barış dönemi sona erer ermez (ki bu en geç Kasım ayı sonunda olabilir) mücadelelerini sokaklara taşımaya söz verdiler.
Elektrikli motorlar üreten bir Volkswagen fabrikasında çalışan ve adını sadece Anne-Marie olarak veren bir programcı, Hannover'deki mitingde “Konuşmak hiçbir işe yaramadı” dedi.
Otomotiv sektörü 773 bin kişiyi istihdam ediyor
Alman politikacılar, özellikle ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik yavaşlama karşısında Volkswagen'i desteklemek için müdahale edip etmeyeceklerini düşünüyor. Otomobil endüstrisi, yüzlerce küçük şirket ve tedarikçideki işler hariç 773 bin kişiye iş sağlıyor.
En büyük tedarikçilerden biri olan ZF, bu yıl elektrikli araçlara olan talepteki düşüşü gerekçe göstererek dört yıl içinde 14 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.
Geçen yıl Alman hükümetinin elektrikli araçların satışını teşvik etmek için verdiği sübvansiyonu aniden durdurması birçok müşterinin geri çekilmesine neden oldu. Bu hamle sadece talebe zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda müşterilerin Avrupa'nın 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu yeni otomobillerin satışını yasaklama hedefini sorgulamasına da neden oldu.
Geçtiğimiz haftalarda Almanya'daki bazı politikacılar, ekonomistlerin tüketiciler için daha fazla kafa karışıklığı yarattığını söylediği bu yasağın kaldırılması ya da en azından uzatılması çağrısında bulundu.
Aynı zamanda Avrupa Birliği, Çinli meslektaşlarının aldığı devlet sübvansiyonlarından faydalanmadığını savundukları Avrupalı otomobil üreticileri için oyun alanını eşitlemek amacıyla Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara uygulanan gümrük vergilerini arttırmaya hazırlanıyor.
Ancak Çin'de büyük yatırımları olan Volkswagen ve Alman hükümeti, Çin'in misillemesinden korktukları için bu vergilere karşı çıkıyor.
© 2024 The New York Times Company