Brad Plumer / New York Times
Rüzgar ve güneş enerjisi geliştiricileri, veri merkezlerindeki patlamanın etkisiyle Amerika'nın elektrik talebinin giderek arttığını ve ülkenin ihtiyaç duyduğu tüm ekstra gücü sağlamak için yeterli sayıda yeni gaz santrali inşa etmenin zor olduğunu belirtiyorlar.
Rüzgar, güneş ve batarya depolamanın inşa edilmesi nispeten hızlı ve ucuz. Bu da yenilenebilir enerji firmalarının politika yapıcılara sunduğu bir argüman olan enerji kıtlığını önlemeye ve fiyatları düşük tutmaya yardımcı olabilir.
Ülkenin en büyük enerji üreticilerinden NextEra Energy'nin CEO'su John Ketchum bir röportajda, “Yönetime mesajımız şu: Bu konuda gerçekçi olalım. Eğer yenilenebilir enerji ve depolamayı masadan kaldırırsanız, elektrik fiyatlarını Ay'a kadar zorlarız” dedi.
Bunlar yenilenebilir enerji endüstrisi için siyasi açıdan zor zamanlar. Trump yıllardır rüzgar türbinlerini sert bir şekilde eleştiriyor ve petrol ve gaz gibi fosil yakıtları açıkça destekliyor. Trump önce rüzgar çiftlikleri için federal onayları durdurdu, kamu arazilerine büyük güneş enerjisi dizileri için bir moratoryum koydu ve pil fabrikaları ve elektrik şebekesi yükseltmeleri için milyarlarca dolarlık harcamayı dondurdu.
Trump'ın gelişi yenilenebilir enerji sektörünü vurdu
Aynı zamanda, Kongre'deki Cumhuriyetçi liderler, rüzgar ve güneş enerjisinin büyümesini hızlandırması beklenen düşük karbonlu elektrik için vergi kredisi şeklindeki federal sübvansiyonları sona erdirmekten bahsediyorlar. Bu kredilerle ilgili belirsizlik yenilenebilir enerji sektörünü felce uğrattı, şirketler projelerini erteledi ve işçi çıkardılar.
Bilim insanları iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin arttığı konusunda uyarıda bulunurken, bu kaos ABD'nin gezegeni ısıtan emisyonlarını azaltmasını zorlaştırabilir.
Ancak çevreci bir argüman, küresel ısınmayı reddeden bir başkanla fazla uzağa gidemeyecek gibi görünüyor. Bu nedenle, pek çok rüzgar ve güneş enerjisi şirketi kendi sektörlerini ABD'nin enerji bolluğuna ulaşması için gerekli olarak görüyor.
Önde gelen rüzgar ve güneş enerjisi geliştiricilerinden EDP Renewables North America'nın CEO'su Sandhya Ganapathy, “Odak noktamız, üretimde, elektrifikasyonda ve yapay zekada hakimiyetimizi korumak için yeterli enerjiye sahip olmamızı sağlamak için neye ihtiyacımız olduğunu belirlemek” dedi.
S&P Global Commodity Insights tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, önümüzdeki 15 yıl içinde teknoloji şirketlerinin yapay zeka için devasa veri merkezleri inşa etmesi, fabrikaların büyümesi ve milyonlarca insanın elektrikli araçlara binmesiyle ABD'nin elektrik talebi %50'ye kadar çıkabilir.
Yenilenebilir enerji şirketleri, yakın gelecekte bu büyümeyi karşılamaya yardımcı olmak için iyi bir konumda olduklarını söylüyor. Bu yıl ABD şebekelerine eklenen yeni elektrik kapasitesinin %93'ünü rüzgar, güneş ve bataryaların oluşturması bekleniyor; geri kalanı ise doğal gaz yakan enerji santrallerinden gelecek. Birçok yerde, yeni rüzgar türbinleri inşa etmek veya güneş panelleri kurmak genellikle ek elektron üretmenin en ucuz yolları.
Yenilenebilir enerji yüksek güç talebinde yetersiz
Ancak veri merkezlerinin günün her saati güce ihtiyacı var ve bu da rüzgar ve güneş enerjisinin tek başına sağlayamayacağı bir şey. Bu nedenle, geçen hafta Houston'da düzenlenen ülkenin en büyük yıllık enerji endüstrisi toplantısında birçok yönetici, talebin büyük ölçüde bugün doğal gaz santralleri tarafından ve belki de gelecekte her saat elektrik üretebilen gelişmiş nükleer reaktörler veya gelişmiş jeotermal santraller tarafından karşılanması gerektiğinde ısrar etti.
Petrol devi ConocoPhillips'in CEO'su Ryan Lance, “Yapay zeka devrimi geliyor, büyük olacak ve çok fazla güç gerektirecek. Gaz, bu güç talebini yönlendirmede ön planda olacak” dedi.
Ketchum ise farklı bir görüşe sahip. NextEra halihazırda ülkenin en büyüklerinden biri olan 19 gaz yakıtlı enerji santralinden oluşan bir filoya sahip ve elektrik ihtiyacı arttıkça daha da fazla gaz ünitesi inşa etmeyi planlıyor. Ancak Ketchum, önümüzdeki birkaç yıl içinde artan talebi karşılamak için rüzgar, güneş ve bataryaların da aynı derecede önemli olacağını söyledi.
Talep yoğunluğu yenilenebilir enerjinin yıldızını parlatacak
Bunun en büyük nedenlerinden birinin, üreticilerin küresel talebe yetişmekte zorlanması nedeniyle enerji şirketlerinin yeni gaz türbinleri sipariş etmek için beş yıla kadar beklemek zorunda kalması olduğunu açıkladı. Halihazırda geliştirilme aşamasında olmayan yeni gaz projelerinin 2030'dan önce devreye girmesinin pek olası olmadığını söyledi. Gelişmiş nükleer enerji gibi diğer yeni teknolojiler daha da uzakta.
Buna karşın, birçok rüzgar ve güneş enerjisi projesi 12 ila 18 ay içinde inşa edilebilir.
Ketchum, yeni gaz santralleri inşa etmenin maliyetinin de 2022'deki enflasyon şokundan bu yana neredeyse üç katına çıktığını, rüzgar ve güneş enerjisi fiyatlarının ise sınırlı bir artış gösterdiğini söyledi.
Ketchum, rüzgar ve güneş enerjisinin daha büyük bir elektrik sisteminin sadece bir bileşeni olması nedeniyle, yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintili doğasının her zaman bir sorun olmadığını da sözlerine ekledi. Bazı bölgelerde şu anda geceleri fazla çalışmayan gaz türbinleri olabilir, bu nedenle bunları hızlandırmak ve ardından gündüz için güneş enerjisi ve piller eklemek, günün her saati ek güç sağlamaya yardımcı olabilir.
Ketchum, “Bakın, son 20 yılda kimse bizden daha fazla gaz yakıtlı üretim yapmadı ve daha fazla gaza ihtiyacımız olacağı konusunda hemfikiriz. Ancak zaman ve maliyet sorunu var. Dolayısıyla mesajımız, yenilenebilir enerji kaynaklarından uzaklaşmayın, çünkü şu anda burada olan talebi karşılamak için inşa edebileceğimiz ve gerçekten düşük maliyetli olan ülke olarak sahip olduğumuz tek şey onlar” şeklinde konuştu.
Şimdilik Trump yönetiminden pek çok yetkili yenilenebilir enerji kaynaklarına şüpheyle yaklaşmaya devam ediyor. Geçen hafta Houston'da konuşan ABD'nin yeni enerji bakanı Chris Wright, rüzgar ve güneş enerjisinin doğal gaz kadar faydalı olmadığını söyledi.
Wright, “İster bir çiftlikte isterse bir kıyı toplumunda olun, fiyatları yükseltme ve vatandaşların öfkesini artırma konusunda tek başına kötü bir sicile sahip olduğu için rüzgar seçildi” dedi.
Wright, “Rüzgar ve güneş enerjisi penetrasyonunun önemli ölçüde arttığı her yerde fiyatlar yükseldi” dedi. (Bu her zaman doğru değildir: Çatılardaki güneş panelleri çoğaldıkça Kaliforniya'nın elektrik fiyatları artarken, Teksas'ta rüzgar ve güneş enerjisi artık eyaletin elektriğinin dörtte birini sağlasa bile fiyatlar düştü).
© 2025 The New York Times Company
