Sanat hayatı boyunca saat, mücevher ve benzeri aksesuarların üzerine mikro resimler, heykeller yapan Uçar, yaptığı açıklamada, çalışmalarını kişiye özel bir şekilde ürettiğini, bunun sonucu olarak kamusal alana taşınmadığını ve bilinirliğinin az olduğunu söyledi.
Sanatçı, yurt içinde ve dışında birçok siyasetçi ve sanatçıya eserler hazırladığını belirterek, "Yaptığım eserlerden edindiğim deneyimle farklı bir hikaye yazmam gerektiğini düşündüm. Yani eserlerimin daha fazla tanınmasını ve ülkemizi uluslararası alanda temsil eden bir sanatçı olmayı arzuladım. Bunun için de çok güzel projelerim vardı. Şu anda bu önemli fikirlerden birisini, Atatürk Kültür Merkezi gibi bir yerde sergileme fırsatına eriştim ve bundan dolayı çok mutluyum." dedi.
Mikro sanat tekniğini, kendime ait yolu ararken keşfettim
"Mikro sanat" tekniğinin köklü bir tarihi olduğunu, Topkapı Sarayı'nda da bu usulle hazırlanmış birçok eserin yer aldığını aktaran Uçar, şunları kaydetti:
"Yurt dışında özellikle mücevher ve saat sektöründe mikro sanatı fazlasıyla kullanılan bir teknik. Fakat ülkemizde şu anda bu usulle eser veren sanatçı sayısı oldukça az ve bu önemli sanat, pek fazla bilinmiyor maalesef. Bu sanatın daha fazla tanınması için elimden gelen gayreti göstermeye çalışıyorum. Beni bu sanata yönelten temel neden ise kendime ait bir usul arayışımdı. Geçmişteki iz bırakan büyük sanatçıların tamamı farklı bir hikayeye sahipler. Mikro sanat tekniğini, kendime ait yolu ararken keşfettim. Önceleri resimleri küçük boyutta tablolar şeklinde yapmak ve bunları dünya müzelerinde sergilemekti niyetim. Fakat bu küçük eserlerin daha büyük bir karşılığının olması gerektiğini düşünerek, mücevher gibi değerli aksesuarlara bu tekniği uygulamaya başladım. Dolayısıyla mikro tekniğini sadece resim olarak değil, farklı sanat dallarını da kullanarak yapmaya çalışıyorum. Dünya liderleri için eserler yaptım ve çok güzel geri dönüşler aldım. Bunların sonuncunda da böylesi bir sergi yapmaya karar verdim"
Büyüteçler, sergiye görsel açıdan büyük zenginlik kattı
Sergiye konu olan Osmanlı İmparatorluğu hükümdarlarının çok kuvvetli figürler olduğunun altını çizen Uçar, "Ben mikro eserler üreten bir sanatçıyım. Yani minimal bir teknik kullanıyorum. Eğer böyle olmasıydı Osmanlı gibi cihan şümul bir devletin böyle temsil edilmesi biraz sorgulanabilirdi doğrusu. 'Neden bizim padişahlarımızı böyle küçük bir şekilde sunuyorsun?' gibi bir soruya muhatap olabilirdim. Oysa amacım sizlerin büyük bir isim olarak gördüğünüz padişahlarımızı küçük detaylarla, yani mikro hikayelerle anlatmak. Yaptığım eserler, padişahlarımıza olan saygımın bir sonucu" diye konuştu.
Murat Uçar, sergilenen eserlerin ancak bir büyüteçle görülebileceğine dikkati çekerek, "Büyüteçler, sergimizin çok önemli bir aracı. AKM gibi İstanbul'un önemli bir sanat merkezinde böylesi bir sergiye olan ilgilerini arttırmak için yukarıdan sarkan büyüteçlerin olmasını istedik. Böylece ziyaretçilerimizin farklı bir sanatsal deneyime ulaşmalarını arzu ettik ve büyüteçler, sergiye görsel açıdan büyük zenginlik kattı" değerlendirmelerinde bulundu.
Osmanlı padişahlarının portrelerinden oluşan 36 mikro eserin yer aldığı sergi, 22 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA