20 Nisan 2025, Pazar Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 14.04.2025 17:17 | Son Güncelleme: 14.04.2025 17:17

En Yeni Film ve Dizi Önerileri - Nisan 2025

En yeni film ve dizi önerileri, Nisan 2025’te öne çıkan yapımlar, yeni çıkan diziler ve IMDb yüksek puanlı filmlerle izleme listenizi güncelleyin
Fotoğraf: IMDb
Fotoğraf: IMDb
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Yeni çıkan diziler ve izlenmesi gereken en iyi filmler hangileri? IMDb puanı yüksek filmler, ters köşe senaryolarıyla şaşırtan diziler ve ödül sezonuna damga vuran yapımlarla dolu bir izleme listesiyle karşınızdayız!

Oksijen Dijital Platformlar Editörü Elçin Yahşi; her hafta Netflix, Disney+, Amazon Prime Video ve BluTV gibi popüler platformlarda öne çıkan yapımları, gerçek olaylardan uyarlanan filmleri ve hafta sonu bir solukta izleyebileceğiniz dizileri derliyor ve 'Ne İzleyelim?' bülteniyle her cumartesi sabah 09.00'da mail olarak okurlarımıza iletiyor. Eğer "Bugün ne izlesem?" diye düşünüyorsanız, Nisan 2025’in en çok konuşulan dizileri ve en iyi yeni çıkan filmleri bu listede!

Elçin Yahşi'nin Ne İzleyelim? bülteni her cumartesi saat 09.00'da posta kutunuzda olsun istiyorsanız bu adresten ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

12 - 19 Nisan 2025

The White Lotus bitti ama fırtınası sürüyor

The White Lotus'un üçüncü sezonu geride kaldı demek zor çünkü dizi bittikten sonra spoiler verme endişesi de ortadan kalktığı için hem dizi ekibi, hem izleyiciler hâlâ, durmadan diziden söz ediyor. Ekibin her bir üyesi program program gezerek, sanki bir savaştan çıkmışcasına, yedi ay boyunca Tayland’da yaşananları anlatıyor. Saxon’ın (Patrick Schwarzenegger) dizide okuduğu ve ‘aydınlandığı’ kitaplar yok satıyor, yeni sezon teorileri havada uçuşuyor, neredeyse bütün oyuncuların Emmy adayı olması gerektiği tartışılıyor…  
 
Kısaca ne yana baksak hâlâ her yer The White Lotus. Biz de bu furyaya dahil olalım bari: 

  • Üçüncü sezonun son üç bölümü, üç hafta üst üste izlenme rekoru kırdı ve finali 6.2 milyon kişi izledi. 
  • Dizinin yazarı, yönetmeni, yapımcısı Mike White, final bölümünden üç gün önce The New York Times’a artık dizinin müziğini yapmayacağını açıklayan Cristobal Tapia de Veer’e ateş püskürdü, bu yaptığının ‘bitch move’ olduğunu belirterek, kısaca ‘ne hali varsa görsün’ dedi. 
  • Mike White, ayrıca üçüncü sezon finalini sıkıcı bulanlara da "Siz sakın dördüncü sezonu izlemeyin o zaman” da dedi. 
  • Üç sezondur paçayı kurtarmayı başaran kötü koca, yaşlı çapkın Greg’i oynayan Jon Gries, bu sezonda da yer aldığını herkesten gizlemiş. Sadece karısının bildiği gerçeği en yakınlarından bile saklayan Gries, Filipinler’de bir dizi çekimine gittiğini söylemiş eşine dostuna. Karısının iş arkadaşlarından biri Filipinli çıkınca sürekli gidilecek, gezilecek yer önerileri almaya başlamış. Dizi başlayıp da ekranda görününce de, “Bana nasıl söylemezsin?” diyenlerden bir sürü sitem gelmiş. 
  • 90 dakikalık son bölümün asıl uzunluğu 2,5 saatmiş. Sosyal medyada 2,5 saatlik bölüm yayınlansın kampanyası yapanlar var. Atılan sahnelerin birinde Ratliff ailesinin uhrevi kızları Piper,  Greg’e şantaj yapıp 5 milyon dolarla otelden ayrılan Belinda’nın oğlu Zion’la sevişerek bekaretiyle Tayland’da vedalaşıyormuş. 
  • Ve, muhtemel bir spin-off haberi (ya da Mike White bizimle dalga geçiyor). Üstelik sahneleri durdurup inceleyen ‘hasta’ izleyiciler dışında kimse farketmedi. Belinda, Greg’le ilgili internet araştırması yaparken, ekranında beliren haberlerden biri de esrarengiz bir şekilde ölen ABD’li milyoner Tanya McQuoid ile ilgili bir yapım hazırlığının haberiydi. Hem Tanya’yı oynayan Jennifer Coolidge’in hem de ona hayran sayısız izleyicinin dilekleri gerçek olur belki, kimbilir. 
  • Sonuç olarak hiçbir sezon bu kadar çok konuşulmadı, bu kadar çok izlenmedi. The White Lotus, 15 Nisan’a kadar BluTV’de, 15 Nisan’dan itibaren de aynı adreste, eski BluTV, yeni Max’de olacak. 

Yine bir Blu TV/Max dizisi, yine bir final, yine bir sosyal medya fırtınası

Acil serviste saatlerce sıra bekledikten sonra sağlık görevlisinin suratını dağıtıp gidenlerden, eksik personele, eksik yatak sayısına, hatta aşı karşıtlığına kadar birçok soruna yer veren dizinin özellikle son birkaç bölümü nefes bile alamadan izleniyordu: Bir konser sırasında kalabalığa ateş açılıyor ve sayısız yaralı, ölü, zaten binbir eksikle mücadele eden hastaneye akın ediyor. Bütün doktorların, hemşirelerin, stajyerlerin müthiş örgütlü hayat kurtarma mücadeleleri sezonun bitmesine çok az kala sosyal medyada The Pitt fırtınası esmesine neden oldu. 
 
Servisin Başhekimi Doktor Robby’yi canlandıran Noah Wiley, bu ay birçok dergi kapağının yanı sıra, final öncesi çoğu sohbet programında da konuktu. Wiley’yi yıllar önce ER dizisinde işe yeni başlayan genç doktor olarak tanımış, gelişimine tanık olmuştuk. 
 
Dizi ayrıca kendi genç yıldızlarını da yarattı. Otizmli genç hekim Melissa King rolündeki Taylor Dearden en çok sevilen karakterlerden.(Bu arada kendisi Breaking Bad'in yıldızı Bryan Cranston’ın kızı). Bir sosyal medya kullanıcısı, Noah Wyle’nin ER’daki çaylaklık dönemi ile Dearden’ın The Pitt’teki ilk gününü harmanlamış.

Bu arada, kült hastane dizisi ER’ın yazarı Michael Crichton’ın mirasçılarının diziye ve Noah Wyle’ye açtığı dava sürüyor. Ayrıntıları şurada yazmıştık. 

Bu kadar ER andıktan sonra şu before/after fotoğrafını koymadan da geçmeyelim. George Clooney, Anthony Edwards ve Noah Wyle… eskiden ve şimdi. 

Son olarak, yine sosyal medyadan bir öneriyle The Pitt bahsini şimdilik kapatalım: “Tam olarak deneyimlemek için ilk izin günümde sabah 07.00’de ekran başına geçip, The Pitt’i hiç ara vermeden 15 saat boyunca izleyeceğim.” 
 
Neden olmasın? 


Ve platformlardaki en yenilerden bir demet

Harun Kubat’ın haftalık derlemesi de şöyle:

MUBI’den dört kısa film

Bug Diner (2024)

SXSW ve Sundance’ten ödülle dönen, Phoebe Jane Hart yönetmenliğindeki ABD yapımı bu kısa film;  ilişki sorunları yaşayan böcek ve hayvan müşterilere hizmet eden çöldeki bir restoranda yaşananları, sır dolu arzuların ortaya çıkışını anlatıyor.

Dinner in America (2020)

Kaçak bir punk ve onun grubuna karşı büyük bir takıntı geliştiren genç bir kadın arasında ortaya çıkan aşk, ikiliyi Amerika’nın ortabatısında etkileyici bir yolculuğa çıkarır.

Nun of Never! (2023)

Manastırda mutlu mesut yaşayan bir rahibe, topraktan çıkan bir adamın hayatına dahil oluşuyla tüm kontrolünü kaybeder. Finlandiya yapımı kısa film 15 Nisan Salı günü Mubi'de yayına girecek.

Toomas Beneath the Valley of the Wild Wolves (2019)

İşini kaybedince ailesini geçindirmek için jigolo olarak çalışmaya başlayan, genç ve yakışıklı bir kurt olan Toomas ile onun gizemli fantezisini keşfeden eşi Viivi’nin hayat hikâyesi. Estonya sinemasının başarılı animatörü Chintis Lundgren, kısa filmin yönetmen koltuğunda. Yapım 15 Nisan Salı platformda.


Netflix’e haftaya gelecek olanlardan bir seçki

The Glass Dome (2025)

Arkadaşının kızı kaybolunca arama çalışmalarına katılan kriminolog Lejla, kendini çocukken başına gelen travmatik kaçırılma olayı ile yüzleşirken bulacaktır. Suç, dram ve gerilim birleştiren İsveç yapımı sarsıcı bir dizi. (15 Nisan Salı)

Project Ufo (2025)

Polonya yapımı bu dramatik bilim kurgu dizisi, bir UFO görülme vakasını araştıran kendini beğenmiş bir televizyon sunucusu ile meraklı UFO bilimcisinin, aykırı görüşlerine dünyayı ikna etmeye çalışmalarını ele alıyor. (16 Nisan Çarşamba)

The Diamond Heist (2025)

Birleşik Krallık yapımı bu inanılmaz gerçek suç belgesel dizisinde, 2000 yılında Londra’daki bir grup suçlunun Millennium Dome'a düzenlediği soygun anlatılıyor. Soygunda elmas çalıp ardından da tekneyle kaçarlar. Fakat polis, peylerini bırakmaz. (16 Nisan Çarşamba) 

İstanbul Ansiklopedisi (2025)

İstanbul’a yeni taşınıp kimliğini keşfetmek isteyen genç bir kadın ve İstanbul’dan kurtulmayı hayal eden bir başka kadının ortak hayatları üzerine… Tereddüt Çizgisi, İki Şafak Arasında filmleriyle tanınan yönetmen Selman Nacar imzalı yeni dizinin kadrosunda Canan Ergüder, Helin Kandemir, Kaan Miraç Sezen, Tolga Tekin var. (17 Nisan Perşembe)


29 Mart - 5 Nisan 2025

“Bu işin bir de lolosu var…”

Serenay Sarıkaya ile Kıvanç Tatlıtuğ’un Aile’sinde duymuştum ben ilk kez. Aslan, amcasına ültimatomu çekerken “Bunlar daha bu işin lelesi, bir de bu işin lolosu var…” diyordu. 
 
Meğer The White Lotus’un da ‘lolosu’ ciddi sorun yaratmış. Üçüncü sezonun ilk bölümünden sonra burada da belirtmiştik, önceki iki sezondan sonra bu sezonun jenerik müziğinin izleyicide nasıl hayal kırıklığı yarattığını. Bu sezon olmayan ‘lolo’ kısmının nasıl eksikliğinin hissedildiğini. Meğer varmış ‘lolo’ ama Mike White o kısmı kesmiş. Bunu da sezon finalinden hemen önce jeneriğin bestecisi Cristobal Tapia de Veer’in The New York Times söyleşisinden öğrendik. Sadece bunu değil, onay alan dördüncü sezonun müziğini artık kendisinin bestelemeyeceğini de. Mike White ile ilgili epey dedikodu da içeren söyleşi şurada. Ayrıca kesilmemiş ‘lololu’ jenerik versiyonu da burada.  

Neyi sevsek üç sezonu ancak çıkarıyor. İnşallah barışırlar, ne diyelim….

Peki sezon finalinde ölen kim olacak? 

Bütün bölümleri önceden izlesek de dünyanın hiçbir yerinde son bölüm basın mensuplarına önceden gönderilmedi. Herkes final yayınını ekrandan anında izleyecek yani. (ABD’dekiler pazar gecesi, biz BluTv’de pazartesi, 21.00’de.) Heyecanla beklenen final bölümünün 90 dakika olacağı açıklandı. 

İlk bölümde duyduğumuz silah sesinin kimi öldüreceği (ve silahı çekenin kim olduğu) konusunda teoriler havada uçuşuyor. ABD’de yayımlanan GQ dergisi internetteki teorileri derlemiş.

Maymunların silahı ele geçirip rastgele ateş etmesinden, Saxon’ın blenderda egzotik meyvelerle yaptığı içeceğin tüm aileyi zehirlemesine kadar her tür teori toplanmış. Teorilerden birine ben de sonuna kadar katılıyorum. Blackpink’in Lisa’sı (dizideki tatlı otel çalışanı Mook) soygunun ardındaki isim bence; bu kadar ünlü birinin ilk yedi bölümdeki kadar önemsiz bir rolde harcanacağını sanmıyoruz değil mi?


Netflix’teki yeni Harlan Coben uyarlaması

Arjantin yapımı Caught, en çok izlenen diziler listesinde hemen yerini aldı. Patagonya’da yaşayan bir gazeteci, hukuğu atlatmayı başaran suçluları internette ifşa etmekle ünlü. Ortadan kaybolan genç bir kızın vakasını araştırırken, ipin ucunun tanıdığı birine kadar uzandığını farkediyor. Arjantinli ünlü oyuncu, The Two Popes’da ve El Marginal dizisinde izlediğimiz Juan Minujin de kadroda. Altı bölüm. 


Kirli, çürük ve adi

Zengin kadınları dolandıran iki sahtekâr rolünde Steve Martin ve Michael Caine. Frank Oz’un yönettiği, 80’lerin kült filmi Dirty Rotten Scoundrels’ı ilk izlediğimizde sahtekârlık sadece filmlerde gördüğümüz bir şeydi. Hayat o kadar değişti ki, bakalım bu ‘kirli, çürük ve adi’ iki kafadarı bugün izleyince neler hissedeceğiz. Prime Video’da idi fakat şu an kontrol ettim, Prime Video’nun esrarengiz trafiğine kurban gitmiş, artık orada yok. Ama Apple TV’den 24.99 lira karşılığında kiralayabilirsiniz. 1 saat 50 dakika. Burada.


Muhafazakâr Malezya’dan bir drama

Doktor olma hayaliyle büyüyen Niyala, bu hayalini sonunda gerçekleştirir. Ancak aşk açısından hiçbir şey yolunda değildir. Çocukluk arkadaşı ve gönlünün esas sahibi, yakında başkasıyla evlenecektir. Bunlar yetmezmiş gibi, kendisinin de çok varlıklı bir aileye görücü usulü ‘gelin gitmesi’ söz konusu olur. Zor durumda olan ailesini düzlüğe çıkaracak bu evlilik, Niyala için hayatının en acı kararlarından biri olacaktır. Bu tanıdık konuyu, Malezya bakış açısıyla izlemek isterseniz, The Promised Hearts Netflix’te. 1 saat 54 dakika. 


Sahile gömülü kadın cesetleri

What Happened, Miss Simone?, Harry & Meghan, The Farm: Angola, USA belgesellerine imza atan Oscar adayı güçlü yönetmen Liz Garbus, bu kez polisiye bir davanın peşinde. 2010 senesinde Long Island'ın Gilgo Plajı'ndaki, kadın cesetlerine ait bazı kalıntılar bulundu. Hem New York City hem de Long Island'da yaşanan bazı kayıp vakalarının, bulunan bu kalıntılarla bağlantılı olduğu anlaşıldı. Kurbanların, yakınlarının ve polisin bakış açısını da yansıtan, üç bölümlük gerçek suç belgesel serisi Gone Girls: The Long Island Serial Killer Netflix’te.


DJ’lerin polisiye savaşı 

Bir zamanlar ünlü olan ama artık popülaritesini kaybetmiş, tükenmiş DJ Scorpex'in hikâyesi Banger’da. Scorpex, kariyerini yeniden canlandırmak için çabalarken önüne tuhaf bir fırsat çıkıyor. Güçlü rakibi genç ve yükselen DJ Vestax ile bağlantılı olan bir suç çetesini yakalamak için Fransız istihbarat servisi DGSI tarafından görevlendiriliyor. Başarılı olursa rakibini bertaraf etmiş olacak ve DJ’ler aleminin zirvesini yeniden ele geçirecektir. Peki yapabilecek mi? Scorpex rolünde en çok La Haine ve Irreversible’dan hatırlayacağınız Vincent Cassel var. Cassel’in Monica Bellucci ile evliliğinden doğan kızı Deva Cassel de halen Netflix’deki İtalyan dizisi The Leopard’ın başrollerinden birinde. 1 saat 31 dakika.