Kıyamet sonrası filmleri alt türünün kült örneklerinden biri olan Mad Max filmi, bizim sinemalarda Çılgın Maks adıyla üstelik ikinci filmden (Yol Savaşçısı, The Road Warrior) bir sene sonra vizyona girebilmişti (1984). Film nükleer savaş yüzünden medeniyetin sona erdiği bir gelecekte geçen bir intikam hikayesiydi. Polis memuru Max, karısı ve çocuğunu katleden bir çetenin peşine düşüp kanlı bir mücadeleye girişiyordu. Avustralyalı aktör Mel Gibson’ı tanıtması dışında sıradan hikayesiyle iyi bir seyirlik olarak hafızalarda yer edinmişti. Ama aynı gelecekte artık daha nadir bulunan petrolün peşine düşmüş çetelerin ortasında kalan Max’in macerasını anlatan ikinci film, kurduğu tekinsiz atmosfer, aksiyon sahneleri ve ritmiyle türünün en başarılı örneklerinden biri olmuştu. Kadrosunda Tina Turner’ı da barındıran üçüncü film bir ticari başarısızlık olsa da yönetmen George Miller en az 20 yıl, ikinci filmin mantığını taşıyan bir Mad Max filmi daha çekmeyi hayal etmiş ve bunu 2015 yılında başarmıştı. Aksiyon sinemasının başyapıtlarından biri olan Mad Max: Fury Road’da, bütün kısıtlı kaynaklara hükmeden bir topluluğun lideri olan Ölümsüz Joe’nun alıkoyduğu ve damızlık olarak kullandığı beş genç kızı, onun en güvendiği yardımcılarından biri olan savaş kamyonu sürücüsü Furiosa kaçırır. Ölümsüz Joe ona koşulsuz biat eden müritleriyle ve elindeki tüm araçlarla kamyonun peşine düşer. Bu vahşi konvoyun içinde, kanından istifade edilmek üzere zincirlenmiş yalnız bir savaşçı esir yani Max de vardır.
Haber Giriş: 24.05.2024 04:30 | Son
Güncelleme: 24.05.2024 04:32
Furiosa perdeleri yakmaya geldi!
Süper kahraman filmleri aksiyon türünü bitirirken George Miller onlarca yıllık serisine nefes nefese izlenen harika bir ‘öncesi’ filmi eklemeyi başardı. Furiosa sinemalarda!