Şebnem İşigüzel’in 1993’te yayımlanan ilk romanı Hanene Ay Doğacak, Büke Erkoç’un özgün rejisi ve uyarlamasıyla The Future Looks Bright adıyla uluslararası bir yolculuğa çıkıyor. Prömiyerini Temmuz 2024’te Londra’da İngilizce olarak Türkçe üstyazıyla yapan oyun tek kişilik. Başrolü yine Büke Erkoç üstleniyor. Mayıs sonunda Prague Fringe Festivali, Ağustos’ta Edinburgh Fringe Festivali ve Ekim’de Selanik’te sahnelecek olan The Future Looks Bright uluslarası festival yolculuğuna başlamadan önce 20 Mayıs 20:30’da İstanbul’da Habitat Sahne’de.
Hanene Ay Doğacak’taki üç öyküden hareketle uyarlanan oyun, defalarca intihar girişiminde bulunmuş bir kadının sürgündeki yaşamına dair çıkarımlarını ve annesinden devraldığı mirasla hesaplaşmasını konu alıyor. Sahne de kostüm de minimalist. Tek bir valiz var. Zeminde ise oyunun sonunda salyangozların bıraktığı ışıltılı yollar olduğunu anladığımız çizgiler var. Büke Erkoç ise günlük kıyafetleri, spor ayakkabıları ile sahnede. Oyunda Ahmet Sipahi’nin özgün müziklerinin yanı sıra Sema Moritz’den Tahir ile Zühre ve Fikret Kızılok’tan Zaman Zaman şarkıları da kullanılıyor. Büke Erkoç’un uyarlamasını Ersin Yaşar ile birlikte gerçekleştirdiği oyunun yardımcı yönetmenliğini Berfin Ertan ve Öykü Eraslan, dramaturgisini ise Tamar Çıtak ve Beril Çelik üstleniyor.
Büke Erkoç, Şebnem İşigüzel’in Hanene Ay Doğacak romanını uyarlama kararında yazarın “genç ve cesur dili”nin etkili olduğunu belirtiyor: “İlk defa bu kitabı, yazarın bu kitabı yazdığı yaşlardayken okumuş ve büyülenmiştim. O kadar cesur bir anlatımı vardı ki...”

The Future Looks Bright’ta bireysel acılar toplumsal yaralarla iç içe geçiyor. Erkoç, “Her zaman olayların travmasını taşımak için öznesi olmak gerekmiyor: kolektif hafıza denen bir gerçek var. Oyunumuzda bu aktarımdan söz ediyoruz,” sözleriyle oyunun kurduğu 68 kuşağının yaşadıkları, 80 ihtilali, mübadeleler, darbeler, katliamlarla dolu travmatik bir geçmişle, günümüzdeki hak ihlalleri arasındaki bağı vurguluyor.
Göçmenlik yolculuğu 16 yaşında başlayan,tiyatro eğitimini Toronto’da tamamlayan Büke Erkoç yaklaşık on yıldır yurt dışında. “Bu oyun, aslında benim için göçün, şimdiye kadar benden alınanların, yaşadığım eksilmelerin ve yolda kazandıklarımın bir yansıması... Geçmişimin lisanında yazılmış bir hikayeyi geleceğimin lisanında oynuyorum aslında sahnede,”diyerek oyunun evrensel temalarına dikkat çekiyor.
Oyunun başından itibaren samimi ve seyirciyle doğrudan temas kurmayı hedeflediklerini belirten Erkoç, İngiltere’deki alternatif sahnelerde genellikle 30-40 seyirciye oynadıklarını ve bir festival oyunu olarak tasarladıklarını ifade ediyor. En geç Mart 2026’da ise Kanada’da seyirciyle buluşmasını planladıklarını sözlerine ekliyor.
Şebnem İşigüzel anlatıyor
Henüz 20 yaşındayken yayımlanan ilk kitabınız Hanene Ay Doğacak ile Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü aldınız. Yayımlanmasının üzerinden 30 yılı aşkın süre geçtikten sonra Hanene Ay Doğacak sizin için ne ifade ediyor?"
Ah öyle karışık tarifsiz ve güzel hisler duygular içerisindeyim ki anlatmakta zorluk çekebilirim. O kitabı yazan, yazabilen genç kadın, ben, üzerinden yılar geçse de hiç geçmemiş gibi. Halen Kazancı Yokuşu’ndaki öğrenci evimde bu kitabı hayal ediyormuş gibiyim. Ne kitap ne ben sanki hiç yaş almamışız gibi. Bu yaşsızlık iyi mi kötü mü bilmiyorum. Ama bu ilk kitabımı üç kuşağın okumasını önemsiyorum. Hanene Ay Doğacak’ı yazabildiğim hayal edebildiğim için çok mutluyum.
Hikayelerinizin The Future Looks Bright adıyla uluslararası sahneye taşınarak yeni bir izleyici kitlesi için yorumlandığını görmek size nasıl hissettiriyor?"
İlk defa kitaplarımın benden sonra da yaşayabileceğini hissettim. Çok heyecanlandım. Büke çok yetenekli bir genç kadın. Onun daha pek çok güzel şey yapacağını düşünüyorum. Bu başlangıç ve bu başlangıçta benim ilk göz ağrımı seçmesinden dolayı mutluyum. Bir yazar olarak eskimeyecek bir sese sahip olduğumu hissettim. Her devir insanlara bir şeyler fısıldayabilirmişim gibi bir güvenle doldum. Kitabı yazmaya başladığımda, yazarken istediğim gibi ilerlediğimde ve bitirdiğimde hissettiğim mutluluğa benzer bir his bu.