Daimî Şef ve Sanat Direktörü Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni haziran ayında İstanbul, İzmir ve Ayvalık müzik festivallerinde vereceği konserlerle festivalden festivale koşuyor. Seyirci karşısına ilk olarak 1 Haziran’da 51. İstanbul Müzik Festivali Açılış Konseri ile çıkacak olan orkestra, üst üste 4. kez açılışını yaptığı İstanbul Müzik Festivali’nde genç yıldız Jan Lisiecki’ye eşlik ederek Chopin’in 1 numaralı piyano konçertosu ile Hasan Uçarsu’nun Portreler adlı orkestra süitini seslendirilecek.
Orkestranın ikinci durağı ise 36. Uluslararası İzmir Festivali olacak. 4 Haziran’da Efes Antik Tiyatro’da vereceği konserle müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Tekfen Filarmoni, kısa sürede önemli uluslararası başarılara imza atmış olan Veriko Tchumburidze ile birlikte Çaykovski’nin Re Majör Op. 35 Keman Konçertosu ve Hasan Uçarsu’nun Portreler adlı eseri ile Macar besteci Kodály’ın neşe dolu Galánta Dansları’nı icra edecek. Turnenin son durağı olan Ayvalık’ta ise O da Tekfen oluşumuyla,
8 Haziran’da 9. AIMA Müzik Festivali'nin açılış konserinde Tekfen Filarmoni üyelerinden teşkil edilen Brass Band ile hem popüler hem de klasik eserlerin bakır üflemeli beşlisi için düzenlemeleri, Ayvalık Amfi Tiyatro’da yankılanacak.
4. kez açılışa imza atacak
Haziran ayında üç festival konserine hazırlanan Tekfen Filarmoni’nin Daimî Şef ve Sanat Direktörü Aziz Shokhakimov “Yarım asırlık İstanbul Müzik Festivali, uluslararası saygınlığı olan, çok önemli sanatçıları Türkiye'ye getiren bir festivaldir. Festivalin üst üste 4. kez açılışını yapmaktan mutluyuz. Bu sene, Chopin’in 1 numaralı piyano konçertosunu birlikte seslendireceğimiz Jan Lisiecki’yi İstanbul’da ağırlayabildiğimiz için çok şanslıyız. Böylesi bir yetenek her gün dünyaya gelmiyor” dedi.
“Piyanonun birlikteliği kilit unsurdur”
Dünya çapında her yıl yüzden fazla konser veren Kanadalı piyanist Jan Lisiecki, şimdi de Tekfen Filarmoni ile 51. İstanbul Müzik Festivali Açılış Konseri’ne hazırlanıyor. Konserde Chopin’in 1 numaralı piyano konçertosunu seslendirecek olan Jan Lisiecki, “Chopin’in 1 numaralı piyano konçertosu fevkalade özel bir eserdir. Bestecinin en iyi bildiği çalgı ile benim de enstrümanım olan piyanonun tüm hünerlerini sonuna kadar kullanılarak kendini bu eserde ifade ediyor.
Bununla yetinmeyip orkestra, kornoların, fagotun, yaylı çalgıların tüm renklerini de cömertçe kullanıyor. Konçerto şahane sololarla dolu ve başarılı bir icra için orkestra ile piyanonun birlikteliği kilit unsurdur. İstanbul’da Tekfen Filarmoni ile birlikte bu esere hayat vermeyi ve güzel vakit geçirmeyi iple çekiyorum” diye konuştu.
27 yaşındaki olgun yetenek: Jan Lisiecki
Yorumları ve tekniği ile yaşının ötesinde bir olgunluğa sahip olan 27 yaşındaki Lisiecki, henüz on beş yaşındayken Deutsche Grammophon ile yaptığı özel bir sözleşme ile imzaladı. Müzik şirketi, 2020 Beethoven Yılı kutlamaları için Lisiecki'nin St. Martin in the Fields Akademi Oda Orkestrası'nı piyanodan yönettiği Konzerthaus Berlin'den beş Beethoven konçertosunun tamamının canlı kaydını yayımlandı. Kısa bir süre sonra Bariton Matthias Goerne ile yaptığı Beethoven Lieder döngüsü, Diapason d'Or ödülüne layık görüldü.
Lisiecki'nin Deutsche Grammophon için yaptığı sekizinci kaydı, Frédéric Chopin'in tüm noktürnlerinden oluşan ve mevcut resital programında da yer alan ikili albüm, Ağustos 2021'de ve Şubat 2022'de piyasaya çıktı. Albümler, Kuzey Amerika ve Avrupa'da hemen klasik müzik listelerinin zirvesine yerleşti. En son Mozart, Ravel, Schumann ve Paderewski'nin eserlerinden oluşan bir önceki tekli repertuvarı Night Music dijital albüm olarak yayınlandı. Lisiecki’nin kayıtları JUNO ve ECHO Klassik Ödüllerini kazandı. Polonya asıllı Kanadalı piyanist, on sekiz yaşındayken Gramophone'un Genç Sanatçı Ödülü'nü alan en genç kişi olurken, Leonard Bernstein Ödülü'ne de layık görüldü.
Tchumburidze ile duyusal bir şölen!
36. Uluslararası İzmir Festivali’nde Tekfen Filarmoni ile Çaykovski’nin Re Majör Op. 35 Keman Konçertosu’nu icra edecek olan Veriko Tchumburidze eseri “Çaykovski Re Majör Op. 35 Keman Konçertosu, belki de keman repertuvarının en bilinen eserlerinden biridir. Eser ilk seslendirildiğinde büyük ustayı depresyona sokacak kadar sert eleştiriler almış olsa da Çaykovski’nin birkaç revizyonuyla eser en gözde konçertolar arasında yerini almıştır. Şahsen bu eseri virtüözitesinden çok melodileri, solo keman ve orkestra ile kurduğu diyalog nedeniyle özel buluyorum. Bestecinin içine kapanık ve sessiz kişiliği kadar, zengin ve renkli iç sesini bu eseri dinlerken ya da çalarken keskin bir şekilde hissetmişimdir. Konçertoyu ilk kez Tekfen Filarmoni ve Maestro Aziz Shokhakimov ile eşsiz Efes Antik Tiyatrosu’nda çalmayı dört gözle beklerken, eserin sadece benim için değil, sahneyi paylaştığım tüm sanatçılar ve seyirciler için de İzmir Festivali’ne yakışır duyusal bir şölen olacağına inanıyorum” sözleriyle tanımladı