03 Aralık 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 18.10.2024 04:30 | Son Güncelleme: 18.10.2024 04:31

“Türkiye’de artık görmezden gelemeyeceğimiz bir kadın sorunu var”

Sibel K. Türker’in yeni romanı Cennette Gibiyim, ergenlik yıllarında annesi öldürülen bir karakter üzerinden kadın olmayı, yaşamın ağır yüklerini, hayatta kalma mücadelesini ve kadının varoluş sorunlarını gözler önüne seriyor
“Türkiye’de artık görmezden gelemeyeceğimiz bir kadın sorunu var”

Ebru D. Dedeoğlu

Yazar Sibel K. Türker’in altı yıl aradan sonra İthaki Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Cennette Gibiyim; okuru kadınlık, toplumsal baskılar, cinsellik ve ölüm gibi derin temalarla yüzleştiriyor. Roman, Türkiye’de kadın olmanın zorlukları, kadına yönelik şiddet, toplumsal baskılar ve cinsellik üzerinden bir kadının yaşam mücadelesini anlatıyor. Temenni’nin annesinin genç yaşta öldürülmesi, baskıcı aile ortamı ve evlilik kurumunun getirdiği zorluklar arasında, bireysel özgürlüğünü arayan bir kadının hikâyesini konu alan romanda; Temenni, bir yandan annesinin isyancı ruhunu miras alırken, diğer yandan teyzesinin yaptığı gibi erkek egemen bir toplumla uzlaşmayı reddediyor. Evliliği, güven ile tutsaklık arasında sıkışmış bir durumda; cinsellik ise onun için hem bir bağ kurma çabası hem de bir kaçış… Yazar, karakterinin bu mücadelesini toplumsal bir çığlığa dönüştürmeden, bireysel bir direniş olarak ele alıyor. Temenni’nin annesinin trajik ölümü, onun kadınlık kimliğini derinden şekillendirirken, yaşam ve ölümle olan ilişkisini karmaşık hale getiriyor. Evliliği ise bir yandan güven verirken, diğer yandan onu tutsak ediyor. Yazar, “Temenni güven veren bir tutsaklığı seçmişti” diyerek bu ilişkinin kadın için nasıl bir çıkmaz haline geldiğini vurguluyor. Sibel K. Türker ile romanı üzerinden kadın olmayı, yaşamın ağır yüklerini, hayatta kalma mücadelesini ve kadının varoluş sorunlarını konuştuk.