05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 24.07.2025 11:35 | Son Güncelleme: 24.07.2025 12:42

Ani kalp krizi ölümlerine karşı ne yapılabilir? Yaşam tarzı, genetik ve risk faktörleri

Özellikle 65 yaş sonrası artan kalp yetmezliği vakalarında ölüm oranları, 25 yıl öncesine göre yükseldi. Uzmanlar, önleyici tedbirlerin önemini vurgularken, risk faktörlerinin kontrolüne dikkat çekiyor
Ani kalp krizi ölümlerine karşı ne yapılabilir? Yaşam tarzı, genetik ve risk faktörleri
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Matthew Solan / New York Times 

Amerikalıların yaklaşık yüzde 10’u yaşamları boyunca kalp yetmezliği (kalp yetersizliği) geliştirme riski taşıyor. Bu oran özellikle 65 yaşından sonra önemli ölçüde artıyor. Ancak Haziran 2024’te yayımlanan JAMA Cardiology dergisindeki bir çalışma, Amerikalıların artık kalp yetmezliğinden 25 yıl öncesine göre daha yüksek oranda hayatlarını kaybettiğini ortaya koyuyor.

Harvard Tıp Fakültesi’nde kardiyoloji profesörü ve Harvard’a bağlı Brigham and Women’s Hastanesi’nde İleri Kalp Hastalıkları Merkezi’nin icra direktörü Dr. Mandeep R. Mehra, “Bu değişimin nedenlerini anlamakta zorlanıyoruz ve bu da kalp yetmezliği önleme çalışmalarını her zamankinden daha önemli hale getiriyor” diyor.

Kalp yetmezliği nedir?

Adından farklı olarak kalp yetmezliği, kalbin aniden durması anlamına gelmese de Daha çok kalbin kan pompalama fonksiyonunun olması gerektiği kadar etkin olmaması durumudur. Bu pompalama problemi tüm kalbi ya da sadece sol veya sağ tarafı etkileyebilir. Vaka çoğunlukla sol taraftaki problemlerdendir. Sol ventrikül (kalbin en büyük odacığı) zayıf ya da sert olduğu için gerektiği gibi kan pompalayamaz.

Sol kalp yetmezliği, kalbin ejeksiyon fraksiyonuna (EF) sol ventriküldeki kanın her kasılmada ne kadarının pompalandığını gösteren yüzde oranı göre iki ana tipe ayrılır. EF yüzde 50 ve üzerindeyse “korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği”, yüzde 40’ın altındaysa “azalmış ejeksiyon fraksiyonlu kalp yetmezliği” tanısı konur. EF yüzde 40 ile 49 arasında olanlarda ise karışık bir tablo görülür ancak tedaviye yanıtları azalmış EF’ye benzerdir.

Belirtiler ve tanı

Her iki tip sol kalp yetmezliğinin ortak belirtileri arasında yorgunluk, egzersiz veya yatarken nefes darlığı, ısrarcı öksürük, bacak ve ayak bileklerinde şişlik sayılabilir. Şişlik arttıkça ani ve belirgin kilo artışı yaşanabilir.

Dr. Mehra, “Bu belirtiler, günlük hayatı çok fazla etkilemiyorsa yaşlanmayla ilişkilendirilebilir ve göz ardı edilebilir ama hafif ya da gelip giden belirtiler olsa bile mutlaka değerlendirilmelidir” uyarısında bulunuyor.
Şüpheli durumlarda kan testleri, elektrokardiyogram (EKG), göğüs röntgeni ve kalbin ultrasonu olan ekokardiyografi gibi standart testler uygulanır.

Genetik faktörler

Kalp yetmezliği riskinde genetik faktörler de rol oynar. Dr. Mehra’ya göre, kalp yetmezliği olan bir ebeveyn, ailesinde bu öykü olmayanlara kıyasla riskinizi yüzde 70 artırıyor. Ailede kalp yetmezliği varsa genetik değerlendirme yaptırılması öneriliyor.

Erken belirtiler olan ayak bileği şişliği veya egzersiz kapasitesinde beklenmedik düşüş gibi durumlar göz ardı edilmemeli ve tıbbi kontrol yaptırılmalıdır. “Erken dönemde hafif kalp yetmezliği tespit edilirse, müdahale ilerlemesini önleyebilir” diyor Dr. Mehra.

Önleme tedbirleri

Kalp yetmezliği riskini azaltmak için en etkili yol, başlıca tetikleyicileri kontrol altına almak: yüksek tansiyon, anormal kan yağları (kolesterol) ve kilo alımı. Bu faktörlerin düzenlenmesi, kalp yetmezliğine neden olan koroner arter hastalığı ve diyabet gibi hastalıkların gelişmesini de engeller.

Yüksek tansiyon, kalbin vücuda kan pompalamak için daha fazla çalışmasına neden olur ve sol ventrikülün kalınlaşmasına ve büyümesine yol açar. Kötü kolesterol (LDL) yüksekliği ise koroner arterlerde yağ birikimine sebep olarak kalbe giden kan akışını kısıtlar veya kalp krizine yol açabilir; her iki durum da kalp yetmezliği riskini artırır.

Fazla kilo ise vücuttaki kan hacmini artırarak kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Zamanla kalp kasında büyüme ve fonksiyon kaybına yol açabilir. Vücut kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzeri olan obezite grubu, kalp yetmezliği açısından yüksek risk taşırken, VKİ’si 25-29.9 arasında olan fazla kilolular da bazı kişilerde risk grubundadır.

Diyet ve egzersiz

Kalp yetmezliğinin önlenmesinde sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz büyük önem taşır. Bitki ağırlıklı DASH diyeti (Hipertansiyonu Durdurma Yaklaşımları Diyeti) kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Diyet meyve, sebze, tam tahıllar, düşük yağlı süt ürünleri, tavuk, balık ve kuruyemişleri ön planda tutar; tuz, şeker ve kırmızı eti ise sınırlar. Ayrıca lif açısından zengin olması kolesterolün düşürülmesine katkı sağlar.

2023’te European Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir çalışmada, bitki bazlı diyetle beslenen fazla kilolu yetişkinlerin 16 hafta sonunda ortalama 6 kilogram civarında kilo verdikleri görüldü.
Egzersiz konusunda Dr. Mehra, kalp sağlığı için günde en az 30 dakika aerobik aktivitenin önemli olduğunu vurguluyor.

Koşu, yüzme, bisiklet, yürüyüş gibi aktiviteler kalp yetmezliği riskini azaltır. 2024’te JAMA Cardiology’de yayımlanan bir araştırma, günde 3.600 adım (yaklaşık 1,5 mil) yürüyenlerin kalp yetmezliği riskinin adım sayısı az olanlara göre yüzde 26 daha düşük olduğunu gösterdi. “Önemli olan tutarlı şekilde aktif kalmaktır,” diyor Dr. Mehra.

Takip ve tedavi

Düzenli olarak tansiyon ve LDL kolesterol kontrolü yapılmalı. Yüksek değerler tespit edilirse, doktor diyet değişikliği, egzersiz artışı ve gerekirse ilaç tedavisi önerir. Tansiyon için idrar söktürücüler, ACE inhibitörleri veya anjiyotensin reseptör blokerleri, kolesterol için ise statinler reçete edilebilir.

© 2025 The New York Times Company