Washington Post’un haberine göre, yapılan yeni bir araştırma tek bir egzersiz seansının bile kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. Avustralya’daki Edith Cowan Üniversitesi’nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışmada, meme kanserini atlatmış 32 kadın üzerinde deney yapıldı.
Çalışmaya katılan kadınlardan bir kısmı yüksek yoğunluklu interval antrenman, diğer kısmı ise ağırlık çalışması yaptı. Yaklaşık 45 dakika süren bu seansların ardından alınan kan örnekleri, laboratuvarda çoğaltılan meme kanseri hücrelerinin üzerine eklendi. Sonuç dikkat çekiciydi: Egzersiz sonrası alınan kan, hücrelerin büyümesini baskıladı ve önemli bir bölümünü öldürdü. Egzersiz öncesi alınan kan örneklerinde ise böyle bir etki görülmedi.
Araştırmanın başyazarı Robert Newton, “Egzersiz yalnızca bedensel sağlığı geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kaslardan yayılan güçlü moleküler sinyallerle tümör büyümesini de baskılıyor” dedi. Özellikle yüksek yoğunluklu interval antrenman sonrası kanda artan IL-6 proteini, kanser hücrelerinin gelişimini durdurmada en etkili faktörlerden biri olarak öne çıktı.
Washington Post’un aktardığına göre bu bulgular, daha önce yapılan geniş ölçekli gözlemsel çalışmalarla da örtüşüyor. Örneğin, kolon kanseri hastalarıyla yürütülen bir başka araştırmada, düzenli olarak tempolu yürüyüş ve yoğun egzersiz yapan grubun kanserin tekrarlama riskini üç yıl içinde %37 oranında azalttığı görülmüştü. Bu oran, birçok önleyici ilaçtan daha etkili bir sonuç anlamına geliyor.
Bilim insanları, egzersizin kanser tedavisinde yalnızca destekleyici bir yöntem değil, giderek ön saflarda yer alan bir yaklaşım olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Yüksek yoğunluklu antrenmanların etkisi daha belirgin olsa da, direnç çalışmalarıyla kas kütlesini artırmanın da benzer faydalar sağladığı ifade ediliyor. Daha fazla kas, daha fazla miyokin üretimi ve dolayısıyla daha güçlü bir antikanser etki demek.
Elbette sorular hâlâ tam olarak yanıtlanmış değil. Her egzersiz türü aynı ölçüde etkili mi? Hafif tempolu yürüyüş ya da düşük yoğunluklu hareketler de fayda sağlıyor mu? Uzmanlara göre bu tür aktiviteler elbette yararlı, ancak biyolojik etkileri yoğun antrenmanlara kıyasla çok daha sınırlı kalabilir.
Kanser ve tedavi süreçleri beden üzerinde yıpratıcı olsa da, çalışmaya katılan kadınların zorlayıcı antrenmanları rahatlıkla tolere ettiği belirtiliyor. Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden Jessica Scott da, kanser hastaları için özel olarak hazırlanmış kademeli ve güvenli egzersiz programlarının hem uygulanabilir hem de son derece yararlı olduğunu hatırlatıyor.
Uzmanlar, kanserden kurtulmuş kişilerin egzersize başlamadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğini vurguluyor. Birçok hastane ve toplum merkezi, kanserle mücadele edenler için özel egzersiz programları sunuyor.
Araştırmanın mesajı ise net: Egzersiz artık yalnızca sağlıklı yaşamın tamamlayıcı bir unsuru olarak değil, kanser tedavisinde giderek “birinci basamak” bir yöntem olarak kabul ediliyor.
Kaynak: Gazete Oksijen