Camellia sinensis adı verilen bitkiden elde edilen matcha ve yeşil çay aslında yetiştirilme, hazırlanma ve vücuda etkileri açısından birbirinden oldukça farklı iki içecek.
Geleneksel yeşil çay, bitkinin yapraklarının sıcak suda demlenmesiyle hazırlanırken; matcha, aynı yaprakların incecik öğütülüp canlı yeşil bir toz haline getirilmesiyle yapılıyor. Bu fark yalnızca görünüşte değil, besin değerinde de kendini gösteriyor.
Bitki, matcha üretiminde hasattan birkaç hafta önce gölgede yetiştiriliyor. Bu yöntem yapraklardaki klorofil ve aminoasit oranını artırıyor; dolayısıyla matcha daha yoğun, hafif tatlı ve kremsi bir tat veriyor. Yeşil çay ise güneş ışığında yetiştiği için daha ferah ve hafif bir aromaya sahip.
Kafein açısından da belirgin bir fark var: Matcha bir fincanda 38 ila 88 miligram kafein içerirken, klasik yeşil çay 20 ila 30 miligram ile çok daha hafif. Independent'a konuşan Cleveland Clinic’ten diyetisyen Julia Zumpano, “Matcha tozu, yalnızca kafein açısından değil, besin değeri bakımından da oldukça güçlü” diyor.
Her iki çay da antioksidan bakımından zengin olsa da, matcha bu alanda da öne çıkıyor. Zumpano’ya göre matcha, hastalıklara karşı koruyucu etki gösteren kateşinleri yeşil çaydan 137 kat fazla içeriyor. Ayrıca lif, kalsiyum ve beyin sağlığını destekleyen L-teanin bakımından da üstün. Cleveland Clinic, L-teanin’in “enerjiyi sakin bir şekilde artırarak gerginlik hissini azaltan” bir aminoasit olduğuna dikkat çekiyor.
Diyetisyen Jordan Hill ise matcha’nın bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, görme fonksiyonlarını destekleyen E vitamini ve kas sağlığı için önemli potasyum açısından zengin olduğunu söylüyor.
Kahve makinesi üreticisi Breville’e göre, matcha’nın faydalarını hissetmek için yalnızca 1–2 çay kaşığı yeterli. Ancak uzmanlar fazla tüketime karşı uyarıyor: Sağlık otoriteleri günlük 400 miligramdan fazla kafein alınmamasını öneriyor. UCLA Health’ten Yasi Ansari ise günde 1–2 fincan matcha’nın ideal olduğunu belirtiyor.
Üstelik matcha sadece içecek olarak değil, mutfakta da çok yönlü bir malzeme. Antik Çin’den bu yana kullanılan bu toz; kek, kurabiye, smoothie, yulaf ezmesi, hatta yumurtalı yemekler, patlamış mısır veya guacamole soslarında bile yer buluyor.
Zumpano’nun sözleriyle: “Matcha, mutfakta en çok yönlü tatlardan biri; girdiği her şeye zarif ama belirgin bir lezzet katıyor.”
Kaynak: Gazete Oksijen