Avrupa’nın 9 ülkesindeki katılımcılar fiziksel aktivitelerinin sıklığı, yoğunluğu ve süresinin yanı sıra uykusuzluk semptomları, her gece aldıkları uyku miktarları ve gün içinde uykusuzluk hissini ne derece yaşadıkları üzerine araştırma yapan ankete katıldı. Reykjavik Üniversitesi’nde araştırmacı olan Dr. Erla Björnsdottir, fiziksel olarak aktif insanların uykusuzluk semptomlarına maruz kalma olasılığının ve aşırı uyuma ihtimalinin daha düşük olduğunu dile getirdi. Björnsdottir, sonuçlarının fiziksel aktivitelerin uykusuzluk semptomlarına karşı faydalı olduğunu gösteren önceki çalışmalarla uyumlu olmasına ek olarak bu çalışmanın zaman içinde egzersizde tutarlılığın önemini de gösterdiğini ve bu nedenle uykusuzluk ve az uyku riskini azaltmak için yaşam süresi boyunca aktif olmanın önemli olduğunu belirtti.
Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde psikiyatri ve davranış bilimleri bölümünde doçent olan Dr. David Neubauer, sonuçların kendi başına güçlü olmasının yanında mevcut literatür tarafından da desteklendiğini vurguladı.
Chesterfield, Missouri'deki St Luke's Hastanesi Uyku Tıbbı ve Araştırma Merkezi'nin eş direktörü ve Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi sözcüsü olan Dr. Shalini Paruthi, çalışmanın sağlık uzmanlarına ilaç ve tedavinin yanı sıra başka bir yöntem de kazandırdığını söyledi.
Rahatlamayı sağlıyor ve stresi azaltıyor
Fiziksel aktivitenin iyi bir gece uykusu için faydalı olmasının arkasında ise birçok neden bulunuyor. Björnsdottir’e göre egzersiz yapmak; rahatlamayı sağlayarak, stresi azaltarak ve ruh halini yükselterek vücudun biyolojik saatini düzenliyor ve bu şekilde daha derin ve onarıcı bir uykuyu teşvik ediyor.
Neubauer, bu çalışmanın sadece egzersizle uykusuzluk semptomlarını azaltacağını göstermediğini söyledi. Bunun yanında, literatürün de aktif olmaya ve daha fazla egzersiz yapmaya başlayan kişilerin toplam uyku süreleri ve uykuya dalma yetenekleri açısından gece uykularının iyileşme eğiliminde olduğunu gösterdiğini vurgulayan Neubauer, ortada çalışmayı destekleyen kanıtların bulunduğunu belirtiyor.
Bilişsel davranışçı terapi etkili bir araç
Öte yandan, uzun süredir uykusuzluk problemleri yaşayan birisi için egzersiz yapmanın bu sorunu kökten çözeceği gibi bir yorumda bulunmak yanlış. Egzersizin uykuya olan etkisi kişiden kişiye değişebiliyor. Uykusuzluk için bilişsel davranışçı terapinin en etkili araç olduğunu belirten Paruthi, daha ciddi uyku sorunları olan kişilerin bu tarz bir çözüme yönelmek isteyebileceğini belirtiyor.
Uzmanlara göre, fiziksel aktifliğin uyku üzerine olan etkisini görmek için aşırı yoğun egzersizlere girmeye gerek yok. Björnsdöttir, yürüyüş veya yoga gibi orta yoğunlukta egzersizlerin bile uykuya olan etkilerinin kayda değer ölçüde olduğunu belirtiyor. Bu görüşü destekleyen Paruti, günde beş dakikalık bir yürüyüşün bile bir başlangıç olduğunu vurgulamakta.