23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 28.03.2024 19:32 | Son Güncelleme: 28.03.2024 21:38

Akşener: Dünün mağdurları bugünün zorbaları oldu

İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Mansur Yavaş'ın, Muhittin Böcek'in, Ekrem İmamoğlu'nun yanında biz vardık, hepsinin ihanet ettiği de biz olduk. Dünün mağdurları bugünün zorbaları oldu" dedi. Akşener, CHP lideri Özel'e de "Bana abla mabla demeyin kardeşim" diye seslendi
Akşener: Dünün mağdurları bugünün zorbaları oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Özgür ÖzelAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Antalya Büyükşehir Belediye Muhittin Böcek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında sert ifadeler kullandı. 

Ankara Keçiören'de düzenlenen iftar programında konuşan Akşener, özetle şunları söyledi: 

  • "Türkiye'yi bu ucube sistemden kurtarmak için kazanmayı samimiyetle isteyen bir tek bizdik ama gelin görün ki hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmuyormuş. Her şeyden önce koltuğunu düşünenlerle hiçbir yere varılamıyormuş. İstanbul'u, Ankara'yı, Adana'yı, Antalya'yı kazanmak Türkiye'yi kazanmaya yetmiyormuş."
  • "2019 yılında Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP'den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardık. 2022 yılında Muhittin Böcek'in hastalığını fırsat bilip, ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında Ekrem İmamoğlu hapis cezası haberini aldığında Saraçhane'ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de maalesef biz olduk, İYİ Parti oldu. Evet bir zamanlar haksızlığa uğradıklarında yanına koştuğumuz dünün mağdurları, maalesef bugünün zorbaları oldular. Biz onlardan saygı bekledik, onlar bizi parya gördü."
  • "Nasıl ki AK Parti'nin besleyip büyüttüğü yandaş medyaya karşıysak, Özgür Özel'in deyimiyle; emekleriyle var ettikleri yoldaş medyaya da, Saraçhane medyasına da karşıyız. Nasıl ki AK Parti'nin devletimizin kaynaklarını seçim finansmanı olarak kullanmasını eleştiriyorsak CHP'nin belediye kaynaklarıyla seçim finanse etmesini de, bir büyükşehrin seçim bütçesinin 500 milyon lira olmasını da, bir ilçe belediyesinin seçime 250 milyon lira harcamasını da elbette eleştireceğiz, eleştiriyoruz."
  • "Seçimlere hür ve müstakil girme kararı aldığımızdan beri Antalya'daki belediye meclis üyelerimiz istifa ettirildi. İstanbul'daki belediye meclis üyelerimiz CHP'den liste garantisiyle istifa ettirildi. Ama pazarlıkların en çirkini nerede oldu biliyor musunuz? Burada Ankara'da oldu. Hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı bir televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni bir de itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il başkanının, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. İzleyince vallahi şaşırdım ama yanlış anlaşılmasın, biz bunları zaten biliyorduk. Ben ben bunu alenen televizyonda itiraf etmesine şaşırdım. Yani ben bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyip de maalesef göremediğimiz bu cürete, bu özgüvene, bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Malcom X der ki; 'Tarihte iki tür köle vardır. Bunlardan biri ev kölesidir, diğeri ise tarla kölesidir. Ev kölesi, efendisine yakın yaşayan köledir. Efendisinin evinde, çatı arasında veya bodrumda yaşar. Efendisi gibi giyinir, efendisinin kullanılmış giysilerini giyer, efendisinden artan yemekleri yer ve efendisini, efendisinin kendisinden bile daha çok sever.' İşte bugün gelinen noktada Mansur Yavaş da tam olarak budur. O artık CHP Genel Merkezi'nin 'ev kölesi' olmuştur. 
  • "Mansur Yavaş’ın Adana’daki dava arkadaşı Zeydan Karalar’ın 'Taş medresede yetişenler bizim kardeşimiz olmaz' dediği, sonra da gelecek tepkilerden korkup 'burayı keselim' diye eklediği bir videosu ortaya çıktı. Peki 'büyük ülkücü' Mansur Yavaş’tan bir ses bir itiraz çıkabildi mi? Elbette hayır. Taş medreselilere yapılan bu büyük terbiyesizlik karşısında 'ev kölesi' Mansur Yavaş, efendisini kızdırmamak için çıkıp da tek bir kelime söyleyemedi."
  • "Bir de çıkmış utanmadan 'Ben Meral Hanım’a abla derim' diyor. Bu da artık iyice moda oldu. İşi düşen, işine gelen hemen 'abla' edebiyatına sarılıyor. Ama ben artık CHP yöneticilerinin yüzüme 'abla' deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece 'iyi insanlar' deyip, kendi yolumuzda yürüdüğümüzde 'bunlar A-ka-peli', 'bunlar faşist', 'bunlar sağcı' diye saldırmalarından artık bıktım. Ez cümle beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. O nedenle demeyin kardeşim. Bana abla, mabla demeyin."
  • "31 Mart’ta milletimizden aldığımız güçle Türk milletini seçeneksizliğe mahkûm edenlerin sahte yüzlerini ortaya çıkartacağız. Ucuz siyasi oyunlarla '-mış gibi' yapanların maskelerini düşüreceğiz! Türk siyasetini esir alan bu maskeli baloyu milletimizle birlikte dağıtacağız ve 1 Nisan sabahı gelip çattığında turuncu zulmün, kızıl yalanın, mor ihanetin karşısında altın güneş olup sırmalar saçacağız."