Yazar Elif Şafak, 31 Mart seçimlerini İngiliz The Guardian gazetesine değerlendirdi. Şafak, geçen hafta yapılan ve kadın temsilcilerin sayısındaki büyük artışla dikkat çeken seçimlerde muhalefetin elde ettiği büyük zaferin ülkenin liberal ve laik değerlerini yeniden ortaya koyduğunu yazdı.
Muhalefet siyasi manzarayı değiştirdi
Şafak "Türkiye, sadece uluslararası gözlemcileri değil, zaman zaman kendi vatandaşlarını da şaşırtmaktan asla vazgeçmeyen güzel ve karmaşık bir ülke. Geçtiğimiz pazar günü yapılan yerel seçimlerin sonuçları pek çok anketçi için sürpriz oldu. Muhalefet muhteşem bir zafer kazanarak siyasi manzarayı değiştirdi ve hakim söylemi değiştirdi" yazdı.
"Bir dönemin sonuna işaret ettiğini varsaymak saflık olur"
Şafak "Bunun bir dönemin sonuna işaret ettiğini varsaymak saflık olur, ancak yeni bir başlangıç gibi hissettirdiği kesin" ifadelerine yer verdi. Makalede laik, liberal ve modern bir Türkiye isteyen insanların bir uyuşukluk döngüsüne hapsolduğunu belirten Şafak, 31 Mart'ta bu döngünün kırıldığını ve 20 yılı aşkın bir süredir ilk kez ana muhalefet partisi olan CHP'nin ulusal düzeyde zafer kazandığını ve Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'sinin halk oylamasını kaybettiğini yazarak şu sözleri kullandı:
"CHP sadece Ege kıyısındaki İzmir gibi liberal şehirlerde değil, aynı zamanda geleneksel olarak muhafazakar ve ataerkil Anadolu kasabalarında ve kısa bir süre öncesine kadar hükümetin kalesi olan Karadeniz bölgesinde de büyük bir başarı elde etti. Ana muhalefet en son 1977'de böylesine parlak bir sonuç elde etmişti."
"İstanbul'un karizmatik belediye başkanı"
Türk lirasının devalüasyonun işletmeleri vurduğunu yazan Şafak seçim sonuçlarının yalnızca ekonomiyle alakalı olmadığını kültürel uçurumun da son derece önemli olduğunu ifade etti:
"İçe dönük, göbeğini kaşıyan, aşırı milliyetçi, aşırı dinci, giderek otoriterleşen ve liberal olmayan bir Türkiye'nin aksine laik, demokratik, çoğulcu, kapsayıcı ve modern bir Türkiye hayali hala çok canlı. Bu rüyanın merkezindeki kişi İstanbul'un karizmatik belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan başkası değil. İstanbul, Türkiye nüfusunun beşte birini barındırıyor ve ekonomisinin üçte birini oluşturuyor; mega kentte yaşananların ülke çapında büyük etkisi oluyor. Erdoğan'ın en önemli rakibi olan İstanbul'un görevdeki belediye başkanı İmamoğlu'nun son 40 yılın en yüksek zafer farkını elde etmesi de bu zeminde gerçekleşti."
En önemli gösterge kadın vekillerdeki artış
Türkiye'de değişen siyasi ortamın en önemli göstergelerinden birinin kadın vekillerin sayısındaki artış olduğunu yazan Elif Şafak, 81 ilin 11'inde kadın belediye başkanlarının görev yapıyor olmasını toplumsal cinsiyet eşitliği için hala uzun bir yol olsa da ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olarak yorumladı. Yazar bunun en önemli örneğinin ise 31 yaşındaki DEM Partili Gülistan Sonuk'un Batman'da seçilmesi olduğunu dile getirdi. Batman'ın Hüda-Par'ın kalesi olduğunu yazan Şafak, yazısında Sonuk'un şu sözlerine yer verdi: Hüda-Par kadın olduğum için beni rakip olarak görmedi. İstedikleri son şey genç bir kadına karşı kaybetmekti. Bu beni inanılmaz gururlandırıyor.
Yazısının sonunda Samuel Beckett'ın Godot'yu beklerken eserine gönderme yapan yazar, dünya nüfusunun yarısının 50 ülkede oy kullanacağı ya da kullanmış olduğu küresel seçim yılında, bu sonuçların bir umut ve teselli işareti olarak görülmesi gerektiğini yazdı.