DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Silopi’de mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır ve Batman'da DEM Parti'ye yönelik eleştirilerine de yanıt verdi. İşte Hatimoğulları'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
- Buradan, bütün Türkiye halklarına ilk kez şu bilgiyi paylaşmak istiyorum, biliyorsunuz bu kayyımcu anlayış Kürdün iradesini çalan bu anlayış ne yapmış biliyor musunuz? Hazro’da bizden belediye eş başkanı olan bir kişiyi kayyım atandıktan sonra oradaki belediye eş başkanlarından birisini bir biçimde yanlarına çekiyorlar.
- Bu seçimde bu zat AKP’nin adayı, yuh sana AKP. Adeta Erdoğan ve AKP, saray ve şürekası ve işbirlikçileri resmen şöyle diyorlar, ‘Ben varsam her şey mübah, ben yoksam her şey günah’
- Biz de onlara diyoruz ki, ‘Bir toplumda adalet varsa, özgürlük varsa, eşit kardeşlik varsa o zaman halklar için her şey o zaman mı olur’ Halklarımız adına taleplerimiz budur ama AKP günah işlemeye devam ediyor.
- Hırsızlığa devam ediyor. Hırsızlığı sadece belediyelerde, Kürt halkının iradesini tanımayarak atadığı kaymakam ve valilerle bizleri yönetmeye kalkarak en büyük hırsızlığı zaten yapıyor.
- Bunlarda sınır tanımayan Kürt düşmanlığı hadsafhada devam ediyor. Bu sınırdan bir kez daha diyoruz ki savaşa geçit vermeyeceğiz. Bizler onurlu bir barış için mücadele ettik. Kürt halkı onurlu bir barış için mücadele ediyor. Az mı bedel ödediniz halkımız, az mı gözyaşı döküldü bu topraklarda. Artık yeter diyoruz, barış diyoruz.
- Yine Erdoğan aynı mitingde şöyle konuşmuş. DEM Parti halkın iradesine ‘ipotek’ koyuyormuş. Hadi oradan Erdoğan. DEM Parti halkları özgürleştiren DEM Parti şu güzelim ağacı ile köklerini Anadolu ve Mezopotamya topraklarından devrimcilerden yurtseverlerin mücadelesinden almış bir partidir.
- DEM Parti 72 milletten herkese aynı nazardan bakan bir partidir. Bizler kimsenin iradesine ipotek koymayız. Bizde adalet, özgürlük, eşitlik var. ama AKP’de ne var? Tek adam rejimi var. Bütün Türkiye’yi bir tek adam mahkum etmek istediler. Bütün Türkiye’yi saraydan tıpkı bir padişahlık sistemi gibi yönetmek istediler ve biz buna karşı çıktık. Demokrasi dedik. Milyonlarca Kürt’ün iradesine kayyım atamak ipotek değil de nedir.