Türkiye'de seçmenler pazar günü yapılan yerel seçimlerde muhalefete en yüksek oy oranını ve ülkenin en büyük beş şehrinin kontrolünü verdi. Şimdi asıl soru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buradaki mesajı dikkate alıp almayacağı ve yönetim tarzını değiştirip değiştirmeyeceği. Daha karanlık bir ihtimal ise bu gerilemeye baskıyla karşılık verme ihtimali. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan'ın kendi adayları için yoğun bir kampanya yürütmesine rağmen kolaylıkla yeniden seçildi. Erdoğan'ın uzun süredir rakibi olan İmamoğlu, muhalefetin zaferinin önemini "Türkiye'de demokratik erozyonun sona erdiğine ve demokrasinin yeniden dirildiğine işaret ediyor" diyerek özetledi.
Keşke bu kadar kolay olsaydı. Sonuçtan etkilenen Erdoğan, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) ivme kaybettiğini kabul etti. Bir özeleştiri dönemine gireceğine söz verdi. Umarız bu özeleştiri Türkiye'nin demokratik alanının genişlemesine, bir zamanlar bağımsız olan kurumların ve sivil toplumun yeniden kurulmasına, medya sansürünün sona ermesine yol açar.
Freedom House listelerinde Türkiye'nin siyasi haklar ve sivil özgürlükler konusunda puanlar oldukça düşük. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün en son basın özgürlüğü endeksine göre Türkiye 180 ülke arasında 165. sırada yer alıyor. Türkiye uzun süredir NATO üyesi ve ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip ve NATO liderliğindeki askeri operasyonlara katılıyor.
Ekonomi ve jeopolitik kaygılar
Ancak Erdoğan zaman zaman müttefikleriyle ters düşüyor. Türkiye, Kremlin'in Ukrayna'yı yasadışı işgalinin ardından Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlara katılmayı reddetti ve Moskova ile ticari ilişkilerini sürdürdü. Erdoğan da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın ilişkilerine devam ediyor. Erdoğan'ın iktidar partisine sırt çeviren ve muhalefeti kucaklayan seçmenler, muhtemelen jeopolitik kaygılar ya da kötüye giden ekonomik durumundan da etkilendi. Erdoğan, ekonomi konusunda iyi bir sınav veremedi. Enflasyon şu anda yüzde 70 civarında seyrediyor, işsizlik yüksek ve Türk lirasının değeri son beş yılda yüzde 80'den fazla kayıp yaşadı.
70 yaşındaki Erdoğan 2003'ten bu yana Türk siyasetine hakim ve geçen yıl Türkiye'de ilk kez ikinci tura kalan yakın bir yarışta yeniden seçilmeyi başardı. Erdoğan kısa bir süre önce pazar günkü yerel seçimlerin kendisinin dahil olacağı son seçim olacağını söyledi. Ancak iktidarı bu kadar kolay bırakması beklenmiyor. Pek çok kişi Erdoğan'ın 2028'de bir dönem daha aday olabilmesi için anayasada bir değişiklik yapmaya çalışacağına inanıyor.
Erdoğan yeniden aday olmaya kalkarsa, 53 yaşındaki İmamoğlu gibi zorlu bir rakiple karşılaşabilir. Pazar günkü seçimlerin gerçekten de Türkiye'nin demokratik gerilemesinin sonu olup olmadığı açık bir soru olarak kalmaya devam ediyor. Bu sorunun cevabı, Erdoğan'ın seçmenlerin açıkça verdiği mesajı dinlemeye istekli olup olmadığına bağlı.