Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP, İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarında büyük zaferler kazanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne darbe vurdu. AK Parti, Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının üzerinden bir yıl geçmeden şehirlerin kontrolünü yeniden ele geçirmeyi umuyordu. Oy sandıklarının yüzde 90'ından fazlası açıldığında Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye'nin en büyük şehri ve ekonomik merkezinde açık ara öndeydi. 53 yaşındaki İmamoğlu, Pazar akşamı binlerce destekçisine "Bugün itibarıyla tek adam vesayet dönemi bitmiştir" dedi.
2008 yılında siyasete atılan İmamoğlu 5 yıl önceki yerel seçimlerde Erdoğan'ın adayını yenerek AK Parti'nin kentteki 25 yıllık iktidarına son vermişti. Şimdi de geleceğin cumhurbaşkanı olarak görülüyor. Sonuçlara göre başkent Ankara'nın belediye başkanı CHP'li Mansur Yavaş, rakibine 25 puan gibi çarpıcı bir fark atarak koltuğunu korudu. Cumhurbaşkanı'nın partisinin %36'lık oy oranına karşılık ülke genelinde oyların %37'sini alan CHP, Erdoğan'ın yirmi yıl önce iktidara gelmesinden bu yana en büyük seçim zaferini elde etti.
İfade özgürlüğü için daha fazlası lazım
Avrupalı bir grup seçim gözlemcisi yaptığı açıklamada, Türkiye'deki yerel seçimlerin rekabetçi olduğunu ve vatandaşlara birçok seçenek sunduğunu ancak "keskin bir şekilde kutuplaşmış bir ortamda" gerçekleştiğini ve ifade özgürlüğünün sağlanması için daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi. Avrupa Konseyi tarafından yürütülen gözlem misyonunun başkan yardımcısı Vladimir Prebilic Ankara'da düzenlediği basın toplantısında "Avrupa Konseyi'nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda, gerçek bir ifade özgürlüğünün olduğu, bağımsız yargı tarafından denetlenen makul ve iyi uygulanmış çerçevenin bulunduğu bir siyasi ve medya ortamının sağlanması için daha fazla şey yapılması gerekiyor" dedi.
Gözlem heyeti, 16 Avrupa ülkesinden 26 gözlemciden oluşuyordu ve en büyük şehirler olan İstanbul ve Ankara da dahil olmak üzere 140'tan fazla seçim merkezinde oy verme işlemlerini izledi. Türk yetkililer Erdoğan hükümetinin muhalefeti bastırdığı, insan haklarını erozyona uğrattığı, yargıyı ve diğer devlet kurumlarını etkisi altına aldığı yönündeki eleştirileri reddediyor.
Yeni anayasa ihtimalini azalttı
Analistler, seçim sonuçlarının Erdoğan'ın iktidarını 2028'de sona erecek olan görev süresinin ötesine taşıyabilecek yeni bir anayasayı kabul etme ihtimalini azalttığını belirtiyor. AK Parti ve müttefikleri mecliste çoğunluğa sahip olsa da, Erdoğan'ın yeni bir anayasa için daha geniş bir desteğe ya da başarılı bir referanduma ihtiyacı olacak.
Erdoğan seçimin ertesi günü yaptığı konuşmada yenilgiyi kabul etti ancak "Bu bizim için bir son değil aslında bir dönüm noktasıdır" dedi. Analistlere göre, Türkiye'de neredeyse %70'e varan enflasyonun yol açtığı yüksek hayat pahalılığı ve hükümetin enflasyonu dizginlemek için agresif faiz artışlarına gitmesi seçmenleri soğuttu.