Emre Özcan
2020’nin ocak ayında Beşiktaş’ın başına gelen Sergen Yalçın’dan o dönem beklenti pek büyük değildi. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bir kez daha 2019 yazında geçirdikleri büyük transfer operasyonları zaten bu iki takımı yine o sezonun en büyük favorileri konumuna getirmişti. İki kulüp taraftarları Falcao, Seri, Nzonzi, Max Kruse ve Luiz Gustavo gibi oyuncuları yarıştırırken Abdullah Avcı krizi yaşayan Beşiktaş, Sergen Yalçın’la gemiyi limana sağ salim getirmenin hesaplarını yapıyordu. Diğer iki takımla aynı anda mücadele edecek bir kadroları var gibi görünmüyordu ve bunun kısa vadede değişmesi de pek mümkün değil gibiydi. Ne var ki Sergen Yalçın’ın Beşiktaş teknik direktörü olmasından iki ay sonra patlak veren Covid-19 salgını tüm dünyayı olduğu gibi ülke futbolunu da kökten değiştirerek kısa vadeli bir kırılma ortaya çıkaracaktı. O üç aylık ara bazı takımları dibe çekti, bazı takımları yukarıya götürdü. Ama her kulüpte aşağı giden tek bir şey vardı: Ekonomi. Harcanan paralar, sonrasındaki bir yıl boyunca dibe vuracak gelirlerle birlikte Galatasaray ve Fenerbahçe’ye büyük faturalar çıkardı. Bu durum sonraki sezonu bu iki kulüp için etkilerken Beşiktaş için beklenti hala çok yüksek değildi.
