Avrupa Birliği’nin atık suların arıtılması için için yeni bir anlaşma yapmasının ardından kozmetik şirketleri mikroplastik kirliliğini temizlemek için daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacak. ‘Kirleten para öder prensibi’ni takip eden yeni taslak kurallara göre ilaç ve kozmetik satan şirketler atık suların temizliği için gereken maliyetin en az %80'ini karşılamak zorunda kalacak. Hayati önem taşıyan ürünlerin pahalılaşması ya da üretilemeyecek hale gelmesin önlemek amacıyla kirlilik maliyetlerinin geri kalanını hükümet ödeyecek.
AB Çevre Vekili Virginijus Sinkevičius, bu adımların vatandaşları su kaynaklarına karışan zararlı ilaç ve kozmetik atıklarından koruyacağını söyleyerek “Bu sayede sularımız daha temiz olacak ve sağlığımız korunacak” dedi. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen ancak henüz resmileşmeyen kanun, sudaki atık maddelerin uzaklaştırılmasına yönelik standartları belirliyor ve kapsadığı alanı genişletiyor.
Kurallara eklemeler yapılacak
2035 yılına kadar AB üye ülkeleri, 1.000'den fazla kişinin yaşadığı tüm topluluklarda kentsel atık suları çevreye bırakmadan önce organik maddelerden arındırmak zorunda olacak. 2045 yılına kadar 10.000'den fazla kişiyi kapsayan tüm arıtma tesislerinde azot ve fosforu gidermek zorunda olacaklar. Avrupa Parlamentosu'na göre mikro kirleticileri gidermek için kurallara ekstra eklemeler yapılacak.
Kanalizasyon suları takip edilecek
Hükümetler ayrıca mikroplastikler için kanalizasyon suyunu izlemek zorunda kalacaklar. Ancak üye devletler kanalizasyonun arıtılmasına yönelik mevcut kuralları uygulamakta yavaş davranıyor. Geçtiğimiz ay Avrupa Komisyonu, mevcut atık su kurallarına uymadığı gerekçesiyle İspanya'yı Avrupa Adalet Divanı'na sevk etti.
Tekliften sorumlu Finlandiyalı AP üyesi Nils Torvalds "Bugün vardığımız anlaşma, özellikle ilaçlardan ve kişisel bakım ürünlerinden gelen mikro kirleticilerin giderilmesine ilişkin yeni kurallarla birlikte, Avrupa'da su yönetimi ve atık su arıtma standartlarının önemli ölçüde iyileştirilmesi için bir dönüm noktasıdır” dedi.
Birleşik Krallık çevre konusunda AB’nin gerisinde kaldı
Anlaşma, Brexit'ten bu yana AB ve Birleşik Krallık'ta çevrenin korunması arasındaki uçurumu arttıracak gibi görünüyor. Bu ayın başlarında Guardian gazetesi, Birleşik Krallık'ın çevresel düzenlemelerin hemen her alanında AB'nin gerisinde kaldığını ve su endüstrisinin ülkenin kanalizasyon kirliliği kriziyle mücadele planlarını geciktirdiğini ortaya koymuştu.