21 Kasım 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 10.10.2024 13:17 | Son Güncelleme: 10.10.2024 13:31

İskoçya yaban öküzlerini doğaya salıyor: 400 yıl önce yok olan ekolojik boşluğu dolduracaklar

İskoçya, nesli tükenmiş yaban öküzünün Avrupa ekosistemindeki rolünü canlandırmak için ona en yakın tür olan taurosları doğaya salacak. Proje, Avrupa’da biyolojik çeşitliliği artırmada büyük önem taşıyor
İskoçya yaban öküzlerini doğaya salıyor: 400 yıl önce yok olan ekolojik boşluğu dolduracaklar

İskoçya, nesli tükenmiş dev bir otobur olan yaban öküzlerine benzeyen taurosları Kuzey İskoçya bölgesine salarak, bu hayvanların doğaya sağladığı ekolojik faydaları yeniden canlandırmayı hedefliyor. Doğal yaşamı yeniden canlandırmayı amaçlayan bu proje, Trees for Life adlı hayır kurumu tarafından yürütülüyor ve özellikle Kuzey İskoçya’da biyolojik çeşitliliğin artırılmasının yanında ekoturizmin de teşvik edilmesini hedefliyor.

Yaban öküzleri, binlerce yıl boyunca Avrupa topraklarında serbestçe dolaşan, modern sığırların atası olan dev otoburlardı. Avrupa’nın en önemli türlerinden biri olan yaban öküzleri, kıtadaki ekosistemlerin şekillenmesine yardımcı oluyordu. Geniş alanları otlak olarak açık tutan bu hayvanlar, çeşitli bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanı bulmasına olanak tanıyordu. Ancak avlanma ve habitat kaybı, 17. yüzyılın başlarında bu dev hayvanların tamamen yok olmasına yol açtı; son yaban öküzü 1627’de Polonya’da öldü. Bu kayıp, Avrupa’nın doğası üzerinde derin etkiler bıraktı. Yaban öküzlerinin otlama alışkanlıklarının yok olmasıyla birlikte, açık alanların azalması ve biyolojik çeşitliliğin tehdit altına girmesi, bugün hâlâ hissedilen sonuçlar arasında.

Yaban öküzlerinin çağdaş versiyonu

Yaban öküzlerinin ekolojik rolünü yeniden canlandırma çabalarının bir parçası olarak tauroslar, bu dev hayvanları mümkün olduğunca taklit etmek amacıyla genetik olarak geri melezleme yoluyla yaratıldı. Rewilding Europe ve Taurus Vakfının yürüttüğü Tauros Programı, eski Avrupa sığır ırklarını seçerek, fiziksel ve davranışsal olarak yaban öküzlerini andıran bir tür elde etmeyi başardı. Tauroslar, modern sığırlardan daha büyük ve daha aktif olup, sosyal gruplar hâlinde otlayarak ekosistemlerin çeşitliliğini artırıyor. Bu yeni hayvanların yaratılmasındaki temel amaç, doğada yaban öküzlerinin boşalttığı ekolojik nişi yeniden doldurmak. Tauroslar, Kuzey İskoçya’da salındıkları zaman, geniş alanları otlayarak ormanlaşmayı engelleyecek ve böylece bitki ve hayvan türleri için daha çeşitli yaşam alanları yaratacak.

Ekoturizmi artırmayı amaçlıyor

Trees for Life, taurosları doğaya salarak, Kuzey İskoçya’da 4.000 hektarlık Dundreggan arazisinde ilk Britanya sürüsünü oluşturmayı hedefliyor. Bu proje, doğanın doğal süreçlerle kendi kendine iyileşmesine olanak tanımayı amaçlayan bir biyolojik çeşitlilik geliştirme çabasının parçası olarak görülüyor. Proje aynı zamanda bölgedeki eğitim ve ekoturizm potansiyelini de artırmayı amaçlıyor. Tauroslar, otladıkları alanları açık tutarak çeşitli bitki ve hayvan türleri için yaşam alanı oluşmasını sağlarken, “boğa çukurları” olarak bilinen toprak oyukları yaratarak mikro habitatlar oluşturuyorlar. Bu çukurlar, hem böcekler hem de öncü bitkiler için uygun ortamlar sunuyor ve ekosistemin zenginleşmesine katkıda bulunuyor. Proje yöneticisi Steve Micklewright, bu girişimin doğanın yeniden canlandırılmasında önemli bir adım olduğunu vurguluyor: “Taurosları doğaya salmak, Kuzey İskoçya’da dört yüzyıl önce yok olan ekolojik boşluğu dolduracak ve bu olağanüstü hayvanların doğa ve iklim krizine karşı güçlü bir müttefik olup olmadığını incelememize olanak sağlayacak.”

Doğanın dengesini koruyorlar

Tauros Programı, bilimsel bir temele dayanan karmaşık bir geri melezleme süreciyle yaban öküzlerini yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Eski Avrupa sığır ırkları arasından seçilen türlerin, yaban öküzlerinin fiziksel ve davranışsal özelliklerine en yakın olanları kullanılarak, doğal ve yapay döllenme yöntemleriyle tauroslar üretildi. Bu süreçte genetikçiler, ekolojistler, arkeologlar ve diğer uzmanlar iş birliği yaparak türün genetik yapısının yaban öküzleriyle olabildiğince benzer olmasını sağlıyor. Bilim insanları, taurosların sadece fiziksel olarak yaban öküzlerini andırmasını değil, aynı zamanda onların ekosistem üzerindeki olumlu etkilerini de yeniden canlandırmayı hedefliyor. Geniş alanları otlayarak ormanlaşmayı engelleyen bu hayvanlar, doğanın kendi kendini dengelemesine yardımcı oluyor ve biyolojik çeşitliliği koruyor.

Gelecek için önemli bir adım

Yaban öküzlerinin ekolojik rolünü geri getirme çabaları, 1920’lerde Lutz ve Heinz Heck adlı iki Alman zoologun yaban öküzlerini geri melezleme girişimlerine kadar uzanıyor. Ancak Heck sığırları, agresif doğaları nedeniyle pek çok doğa canlandırma projesinde sorun yaratmıştı. Tauroslar ise altı eski sığır ırkından seçilerek daha uysal bir yapıda yetiştirildi, bu da onları İskoçya’daki yeniden canlandırma projeleri için daha uygun bir tür hâline getirdi.

Kuzey İskoçya’da taurosların doğaya salınması, insan müdahalesiyle doğanın nasıl yeniden dengelenebileceğine dair umut verici bir örnek sunuyor. Doğal süreçlere dayalı bu doğa koruma çalışması, aynı zamanda ziyaretçilere doğada vahşi bir hayvanla güvenli bir şekilde yakınlaşma fırsatı sunacak. Dundreggan arazisini ziyaret edenler, bu etkileyici hayvanları doğal ortamlarında gözlemleyerek doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemini daha yakından anlayabilecek. Taurosların İskoçya’da doğaya salınışı, bilim ve koruma çabalarının bir araya geldiği ve doğanın yeniden canlanmasına olanak tanıyan yenilikçi bir girişim olarak, gelecekteki çevresel zorluklara karşı önemli bir adım olabilir.