Seçil Şendağ / SMİ Toplumsal Cinsiyet Uzmanı ve Paydaş İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
Hareketlilik ve ulaşımdaki mevcut kalıplar, sosyal normlar ve ekonomik faktörlerden ortaya çıkan dengesizlikler, cinsiyet eşitsizliğini doğuruyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yaptığı bir araştırma, gelişmekte olan ülkelerde ulaşıma sınırlı erişimin, kadınların iş gücü piyasasına katılımının önündeki en büyük engel olduğunu ve katılım olasılıklarını yüzde 15.5 oranında azalttığını gösteriyor. Diğer yandan OECD 2019 raporu, özellikle kadınların toplu taşımayı erkeklerden daha fazla kullandığı ve hareketlilik ihtiyaçları için büyük ölçüde bu sistemlere bağımlı olduğu kentsel alanlarda, kadınların hareketlilik tercihlerini ve seçimlerini belirlemede ulaşım emniyetinin ve güvenliğinin temel faktörler olduğunu ortaya koyuyor.