05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 10.11.2025 12:10 | Son Güncelleme: 10.11.2025 13:22

Türkiye’de bir ilk: 'Yeşil Setler Mümkün' projesiyle çevre dostu bir film

Derin Yoksulluk Ağı’nın sosyal sorumluluk filmi, Türkiye’de sürdürülebilir prodüksiyon anlayışının öncüsü oldu. 'Yeşil Setler Mümkün!' projesiyle enerjiden ulaşıma, dekor ve kostüme kadar her aşamada çevre dostu uygulamalar hayata geçirildi.
Türkiye’de bir ilk: 'Yeşil Setler Mümkün' projesiyle çevre dostu bir film
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Derin Yoksulluk Ağı’nın yeni sosyal sorumluluk filmi, Türkiye’de çevreyle uyumlu film üretiminin mümkün olduğunu gösteren örnek bir projeye dönüştü.

Görüntü yönetmeni Ersin Gök, sivil toplum uzmanı Yeşim Girgin ve çevre mühendisi Işıl Aslan ile ‘Yeşil Setler Mümkün’ün tamamen sivil bir inisiyatif olarak yürüttüğü “Yeşil Setler Mümkün!” projesi, Derin Yoksulluk Ağı’nın yeni sosyal sorumluluk filminde somutlaştırıldı. Prodüksiyonda, çekim sürecinin her aşamasında doğa dostu yöntemler uygulandı.

Projede, enerji kullanımından ulaşıma, su tüketiminden kostüm ve dekor üretimine kadar tüm süreçler sürdürülebilirlik ilkeleriyle planlandı. Hem filmin prodüksiyon sürecini hem de "Yeşil Setler Mümkün!" projesini görüntü yönetmeni Ersin Gök ile konuştuk. 

Neler yapıldı?

Set boyunca güneş enerjisi kullanılarak elektrik ihtiyacı karşılandı; 700 litre yakıt tasarrufu sağlanarak 1.750 kilogram karbon salımının önüne geçildi. Sebil sistemiyle 500 plastik şişenin doğaya karışması engellendi.

Ayrıca yerel tedarik sayesinde hem israf azaltıldı hem de bölge ekonomisine katkı sağlandı. Set boyunca tüketilen yemeklerin israf edilmemesi için artanlarından, sokak hayvanları için mamalar üretildi. Kostümler kiralanarak ve yeniden kullanılabilir parçalar tercih edilerek atık miktarı minimuma indirildi. Dekorlar ise doğa dostu kil panellerle üretildi.

Proje ekibi, bu uygulamalarla yalnızca bir film değil, aynı zamanda Türkiye’de sürdürülebilir film üretimi için ilham verici bir model ortaya koyduklarını vurguluyor.

'Yeşil Setler Mümkün!' nedir?

Görüntü yönetmeni Ersin Gök, projeyi şöyle anlatıyor: 

“Yeşil Setler Mümkün, tamamen gönüllülükle yürüyen bir sivil inisiyatif. Film ve reklam setlerinde hem atıkları azaltmayı hem de sürdürülebilir yöntemleri yerleştirmeyi hedefliyoruz. Önce kendi alanımızı temizlemeye başladık: plastik atıkları, fosil yakıtları, enerji tüketimini azaltmak… Sonra da sinemanın anlatıcı gücünü kullanarak bu bilinci yaymayı istedik.”

Plastik şişeler, fosil yakıtlar...

Bir sette günde ortalama bin plastik şişenin çöpe gittiğini anlatan Gök "Türkiye genelinde yılda 30 ila 40 milyon pet şişe sadece bu sektörden çıkıyor. Su içiyoruz ama şişeleri bitirmeden çöpe atıyoruz. Yani hem içme suyunu israf ediyoruz hem de doğaya plastik bırakıyoruz. Bu yüzden ilk hedefimiz, sebil sistemini yerleştirmek ve insanları kendi mataralarını getirmeye teşvik etmek oldu” diyor. 

Setlerde fosil yakıt tüketimi de ciddi bir sorun. Bir jeneratör günde 200 litre benzin harcandığını anlatan Ersin Gök, "Sadece sekiz haftalık bir uzun metraj filmde bu, 60–80 ton yakıta denk geliyor. Biz bunu değiştirmek için elektrikli araçlara ve güneş panelleriyle çalışan sistemlere geçmeye başladık” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Bu filmde enerjimizi tamamen güneş panellerinden karşıladık. Mevcut paneller sektör için çok ağır olduğu için kendi sistemimizi, ‘Solarfly’ adını verdiğimiz taşınabilir bir model olarak geliştirdik. Böylece mobil setlerde de sürdürülebilir enerji kullanmak mümkün hale geldi.”

Sürdürülebilirlik için atılan adımlar, bunlarla da sınırlı değil; sektörde genellikle MDF veya suntadan yapılan dekorlar kullanılıyor. 'Yeşil Setler Mümkün' projesi kapsamında kil paneller kullandıklarını anlatan Gök, "Kil paneller toz haline getirilip tekrar kalıba dökülebiliyor, doğaya bırakıldığında ise sadece toprak oluyor" diyor.

Gök diğer değişiklikleri de şöyle anlatıyor:

"Kostümleri kiraladık, tekrar kullanılabilir parçalar seçtik. Yemek atıklarını da ayırıp kedi ve köpek mamasına dönüştürdük. Bu küçük adımların toplamı büyük bir fark yaratıyor.”

Sokak hayvanları da düşünüldü 

Gök bir setten çıkan yemek atıklarını mama makinesinden mama yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi veterinerlik fakültesinde teste gönderdiklerini anlatıyor. Sonrasında ise şunları söylüyor: 

"Test sonuçlarından çok besleyici olduğunu anladık. Bunun üzerine de setteki yemek atıklarından kedi köpek maması yapmayı hedefledik. Bunu projeleştirdik hatta bunun için destek arıyoruz diyebiliriz" 

Daha mı zor? Hayır 
Daha mı ekonomik? Evet

Genelde böyle projelerde insanların aklına hemen ‘daha zor olmaz mı?’ sorusu geliyor. Özellikle alışkanlıklardan vazgeçmek bile insanların çekimser kalmasına yol açıyor. Ancak Ersin Gök, sürecin doğru tasarlanması halinde, zorluk bir yana süreçlerin daha da kolaylaştığını söylüyor. "Enerji, ulaşım ve tedarik planını en başta sürdürülebilir şekilde kurarsanız, iş akışı çok daha verimli ilerliyor.”

“Üstelik yeşil set sanıldığı gibi pahalı değil, aksine daha ekonomik" diyor Gök ve ekliyor: "Daha az yakıt, daha az atık, daha çok kiralama… bunların hepsi maliyetleri düşürüyor. İnsanlar da bunun manevi tatminini hissediyor çünkü sektörümüzde israf herkesin içini acıtan bir konu.”

Amaç yalnızca setleri değil; sektördekilerin bilinçlerini de değiştirmek 

“Yeşil set yalnızca doğayı değil, insanların günlük yaşamını da değiştiriyor. Bir ekip arkadaşım, ‘setten sonra kendi hayatımda bile bunu uygulamaya başladım’ dedi. Aslında hedefimiz de bu: sadece setleri değil, sektördeki insanların ve onların ailelerinin alışkanlıklarını dönüştürmek" diyor Ersin Gök. 

“Yeni nesil sinemacılar bu bilinçle yetişirse, yarının dünyasında daha sürdürülebilir bir sinema mümkün olur.”

Proje hangi noktada? Hedefler neler? 

Görüntü yönetmeni Ersin Gök, sivil toplum uzmanı Yeşim Girgin ve çevre mühendisi Işıl Aslan ile başlattıkları bu proje için “Bizim için önemli olan, bu dönüşümün sektörün içinden gelmesi" diyor.

Gök, sektör bileşenlerinin ve yönetmenler, yapımcılar gibi sektör oyuncularının bir görüntü yönetmeninden 'bunu yapabiliriz' lafını duyduklarında daha kolay ikna olduklarını söylüyor. Bu nedenle de setlerde uygulamaların başladığını anlatıyor. Gök ayrıca, BKM, Garanti, Koç Holding gibi kurumlarla da görüştüklerini; Netflix gibi kurumların 2026 itibarıyla sürdürülebilir set uygulamalarına başlamak istediklerini söylüyor.

Projelerinin ikinci fazını da şöyle anlatıyor: 

“Bir sonraki adımımız, bu modeli sinema dışına taşımak: tiyatro sahneleri, müzik ve sanat festivalleri… Eğlence endüstrisinin tamamı artık sürdürülebilir olmaya çalışıyor. Biz de oradaki dekor ve atıkları azaltmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

Kaynak: Gazete Oksijen