25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 08.11.2022 12:52 | Son Güncelleme: 08.11.2022 13:31

James Webb Uzay Teleskobu Dünya dışı yaşanabilir bölgelerin aranmasına yardımcı olabilir

Bilim insanları Güneş sistemi dışındaki gezegenlerin incelenmesine yönelik, James Webb Teleskobu'nun insanların yaşayabileceği bölgeleri bulmasına yardımcı olabileceğini söylüyor. Ayrıca bu araştırmada Dünya'nın geleceği için önemli noktalar elde edilebileceği tahmin ediliyor
James Webb Uzay Teleskobu Dünya dışı yaşanabilir bölgelerin aranmasına yardımcı olabilir

Gökbilimciler, bilim insanlarının güneş sistemi dışındaki herhangi bir gezegenin yaşam barındırıp barındıramayacağını veya insan yerleşimine uygun olup olmayacağını belirlemelerine yardımcı olacak bir çerçeve geliştirmek için uzak Dünya benzeri gezegen TRAPPIST-1e'yi analiz ettiler. Araştırmanın ileriki aşamalarında kullanılacak olan James Webb Uzay Teleskobu'nun Dünya dışı yaşanabilir bölgelerin aranmasına yardımcı olabileceğine değinildi.

TRAPPIST-1e, Dünya'dan 39 ışık yılı uzaklıkta bulunan nispeten soğuk bir M-cüce yıldızının yörüngesinde dönen Trappist-1e sistemindeki yedi gezegenden biri. Space.com'un haberine göre tüm bu güneş dışı gezegenlerin Dünya'ya benzer boyutlarda kayalık ya da karasal bölgeler olduğunun düşünülmesi, TRAPPIST-1e sistemini evrenin başka yerlerinde yaşam arayışı için birincil odak noktası haline getirdi.

Potansiyel olarak en yaşanabilir yeri inceleyecek

Önümüzdeki yıl boyunca, sistem ve özellikle de şimdiye kadar keşfedilen en potansiyel olarak yaşanabilir gezegenlerden biri olarak kabul edilen TRAPPIST-1e, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) tarafından yoğun bir araştırmanın konusu olacak. Webb Teleskobu yeni araştırmasında, neredeyse tam olarak Dünya büyüklüğünde ancak kütlesi yüzde 40 daha az olan TRAPPIST-1e'nin iklimini simüle etmek için bir bilgisayar kullandı. Gezegen, yıldızının etrafında yaşanabilir bölge olarak adlandırılan ve sıvının var olabilmesi için uygun sıcaklıkların bulunduğu bir bölgede yer alıyor.

Tarihte ilk kez derinlemesine inceleniyor

Simüle edilen gezegenin ikliminin sera gazlarındaki artışa nasıl tepki verdiğine ve özellikle karbondioksitin aşırı hava koşulları ve hava değişim hızı üzerindeki etkisine bakan ekip daha sonra TRAPPIST-1e'yi Dünya ile karşılaştırdı. Proje lideri ve Kudüs İbrani Üniversitesi (HU) Fredy & Nadine Herrmann Yer Bilimleri Enstitüsü'nde profesör olan Assaf Hochman yaptığı açıklamada, "Bu iki değişken diğer gezegenlerde yaşamın varlığı için çok önemlidir ve şimdi tarihte ilk kez derinlemesine incelenmektedir" dedi.

Daha hassas bir atmosfere sahip

Hochman ve meslektaşlarının keşfettiği şey, TRAPPIST-1e'nin sera gazlarına karşı Dünya'nınkinden çok daha hassas bir atmosfere sahip olduğuydu. Bu da TRAPPIST-1e'nin atmosferindeki sera gazlarındaki bir artışın Dünya'da yaşanandan daha aşırı iklim değişikliklerine yol açabileceği anlamına geliyor. Bu artan hassasiyet, TRAPPIST-1e'nin yıldızına kilitlenmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu, gezegenin bir tarafının sürekli olarak yıldıza dönük olduğu ve güneşin etrafında dönerken Dünya'nın aksine bu gündüz tarafının sürekli olarak radyasyon bombardımanına tutulduğu anlamına geliyor.

"Gezegenlerde yaşam bulmamıza yardımcı olabilir"

Hochman, "Geliştirdiğimiz araştırma çerçevesi, JWST'den gelen gözlemsel verilerle birlikte, bilim insanlarının diğer birçok gezegenin atmosferini onları fiziksel olarak ziyaret etmek için bir uzay ekibi göndermek zorunda kalmadan verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlayacak. Bu, gelecekte hangi gezegenlerin insan yerleşimi için iyi adaylar olduğu konusunda bilinçli kararlar vermemize ve hatta belki de bu gezegenlerde yaşam bulmamıza yardımcı olacaktır"

Bu araştırma Dünya'nın geleceği için önemli olabilir

Hochman ve ekibi, TRAPPIST-1e gibi Dünya benzeri bir dış gezegenin iklim değişkenliğine bakmanın şu anda gezegenimizde devam eden iklim değişikliklerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğini düşünüyor. Buna ek olarak, bu koşulların incelenmesi, bilim insanlarının gelecekte Dünya atmosferinin nasıl değişebileceğini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.