Bir sonraki Tolstoy ya da Jane Austen iyi tasarlanmış bir yapay zeka yazılım programından çıkabilir mi? Makine dili öğrenme yazılımları gelişmeye devam ettikçe bu soru da kesin bir cevap bulabilecek. Hiç kimse kendi olası demodeleşmiş haliyle yüzleşmekten hoşlanmaz özellikle de edebi yeteneğin eşsiz ve yeri doldurulamaz olduğuna inanmayı tercih eden yazarlar.
Günümüzün yapay zeka yaratıcı yazarlık programları henüz Colleen Hoover ya da Charles Dickens gibi yazarlar için ciddi bir tehdit oluşturacak gelişim aşamasında değil. Ancak dikkatler insan edebiyatının YZ (yapay zeka) tarafından tamamen ele geçirilmesi olasılığına odaklanmaya devam ederken insanlar ve yapay zeka arasında yaklaşan işbirliği olasılığına gerekenden az önem verdi.
Bu ayın başlarında, Hugo ve Nebula ödüllerine sahip Amerikalı bilimkurgu yazarı Ken Liu, Google'ın Wordcraft'ında bir yazma atölyesi için diğer 12 profesyonel yazara katıldı. Edebi olmayan bir dil öğrenme modeli olan LaMDA'ya dayanan bu yapay zeka aracı henüz halka açık değil ancak yazardan doğru yönlendirmeler geldiğinde yardımcı açıklamalar yapabilen, nesnelerin veya duygusal durumların listelerini oluşturabilen ve az da olsa fikir için beyin fırtınası yapabilen yapay zeka destekli bir metin editörü olarak tanımlanıyor.
İnsanlardan gelen isteklerle yazabiliyor
Eğer Word kullanırken otomatik kelime öneri özelliğini açtıysanız makine yazımı dünyasına adım atmışsınız demektir. Yeni olan, Google'ın Wordcraft ve OpenAI'nin kendi şiirlerini ve kurgu metinlerini oluşturmak için insanlardan gelen istemleri kullanmak üzere eğitilen 175 milyardan fazla parametreye sahip yapay bir sinir ağı olan GPT-3'ü içeren bu AI modellerinin gücündeki nesiller arası değişimdir.
YZ’nin yazdığı şiir Twitter’da yayınlandı
GPT-3 2020'de piyasaya sürüldüğünde, Shakespeare'in yerini alması en muhtemel makine olmasından ziyade büyüleyici bir deney gibi görünüyordu. Çünkü ortaya çıkardığı edebiyat tuhaf ve biraz da tınıdan uzaktı. Ancak o zamandan beri insan metinlerine erişimi genişledi. Mart ayında, Oxford Üniversitesi'nde makine öğrenimi üzerine araştırma görevlisi olan Owain Evans, en son GPT-3 varyantı olan InstructGPT tarafından üretilen birkaç şiiri Twitter akışında yayınladı. Twitter konusunda TS Eliot tarzında yazılmış olan şiir, bir şairin kendine özgü sesini öğrenmenin ve kopyalamanın bir zamanlar göründüğü kadar zor olmayabileceğini gösteriyor. İşte yapay zeka tarafından yazılan o şiir:
(Orijinal)
Upon the platform of the efficacious tweets
We stand together, faceless and bereft
Of all identity but that which is supplied
By the retweet button and the follow.
We are the retweeted and the followed,
The anonymous and the nameless,
The content-less and the formless,
The bereft of all significance.
(Türkçe)
Etkili tweetlerin platformunda
Birlikteyiz, yüzsüz ve kimsesiz
Var olan tüm kişilikler
Retweet butonu ve takipçiler tarafından
Retweet edilen ve takip edilen biziz,
Anonim ve isimsiz,
İçeriksiz ve biçimsiz,
Tüm önemden yoksun
Olga Tokarczuk ya da Kazuo Ishiguro gibi yazarların günümüzün yapay zeka dil üretme modellerinden ve yazma asistanlarından korkacak çok şeyleri olduğuna ikna olmak zor. Onların ve sayısız diğer romancı, kısa öykü yazarı, tiyatrocu ve şairin çalışmaları benzersiz sayılabilir. Bir model geçmişte ne yaptıklarını öğrense bile, yaratıcı dürtülerinin gelecekte onları nereye götürebileceğini tahmin edemez. Ancak yapay zeka modelleri bir gün yazarlığa yeltenmeden önce asistan olarak makul bir şekilde devreye girebilir.
Cümlelerin toplanıp bir araya getirilmesi yeni bir şey değil. 1970'lerde, yaşamı boyunca çoğu romantik bestseller olan 723'ten fazla kitap yazan Barbara Cartland, romanlarını sekreteri Jean Smith'e haftada yaklaşık yedi bölüm gibi dikkat çekici bir hızda daktilo etmesi için uyarırdı. Ancak kelime işlemciler ve dikte yazılımları çoktan Smith'in rolünün yerini almış gibi görünüyor. Belki de yaratıcı yazarlık yazılımları günümüzün Cartland'larının yerini almaktan o kadar da uzak değildir.