James Pearce, Eoghan Bannon-Wright / The Athletic
Eoghan Bannon-Wright, geçen salı günü Galatasaray’a karşı oynayacakları Şampiyonlar Ligi maçı için İstanbul'a gelen 2 bin 500 Liverpool taraftarından biriydi.
18 yaşındaki Liverpool John Moores Üniversitesi öğrencisi, kulübünü takip etmek için Avrupa’da 14 dış saha maçına gitmişti ama bu seferki en kolay deplasmanlardan biri değildi.
700 sterlin (943 dolar) tutan masrafların yanı sıra, taraftarların maçın başlamasından dört saat önce Rams Park'a gitmek zorunda kalması, stadyumun dışındaki korkunç kuyruklar ve aşırı hevesli görevliler nedeniyle lojistik açıdan da bir kabustu.
Bannon-Wright, The Athletic için taraftarların Türkiye'de kaldıkları süre boyunca evsahibi tarafından nasıl muamele gördüklerini anlatan bir günlük tuttu.
İşte o günlük:
15:30: İstanbul'un merkezindeki atmosfer harika. Karşılaştığımız tüm Galatasaray taraftarları çok dost canlısı. Bazı şakalar var ama hepsi iyi niyetli. Hiçbir sorun belirtisi yok. Bize Rams Park'ta çok gürültü olacağını söylediler ve kesinlikle bu konuda haklı çıktılar.
Sultanahmet Camii, Taksim Meydanı ve Kapalıçarşı'yı gezdikten sonra, birkaç yüz Liverpool taraftarıyla birlikte Boğaz'da tekne turuna çıktık, güneşin altında birkaç bira içip şarkılar söyledik. Liverpool, Crystal Palace yenilgisinin ardından geri dönmeye çalışırken, herkes ne olacağı konusunda heyecanlı.
17:30: Sultanahmet Meydanı'na doğru yola çıktığımızda, hepimizin saat 18:00'de stadyuma giden otobüslere binmemiz gerektiği söylendiğinde, hava biraz değişmeye başladı. Maçın başlama saatinden (yerel saatle) dört saat önce yola çıkmamızın çılgınca olduğu ortadaydı. Stadyum sadece 14 kilometre uzaktaydı ancak yerel yetkililer deplasman taraftarlarının Rams Park'a ulaşabilmelerinin tek yolunun otobüslere binmek olduğunu söyledi.
Kısa sürede, herkese yetecek kadar otobüs olmadığı anlaşıldı. Bir otobüse binmeyi başardık ancak ayakta gitmek zorundayız. Sardalya gibi sıkışmış vaziyetteyiz.
Dışarıda kargaşa ve düzensizlik hakim. Maç bileti olan bazı kişilerin otobüse binmelerine izin verilmiyor. Polis, görevlilerin tavsiyesini mi, yoksa amirlerinin talimatına mı uymaları gerektiğini bilemiyor gibi.
Bazı taraftarlar pes edip stadyuma taksiyle gitmeye karar veriyor. Otobüsle gitmezlerse stadyuma giremeyecekleri konusunda uyarılmış olmalarına rağmen sorunsuz bir şekilde içeri girmeyi başarıyorlar.
Otobüsler nihayet saat 18.30 civarında hareket ediyor. Rams Park'a varmak bir saatten biraz fazla sürüyor. Her otobüste polisler var, binen herkesi arıyorlar, alkol yasak. Tuvalet yok (bu yüzden bazı taraftarlar boş su şişelerini kullanarak idare etti) ama yola çıktıktan sonra her şey yoluna girdi ve sorun çıkmadı.
19.40: Stadyuma vardığımızda deplasman tribünü önündeki kuyruk çok uzundu. Herkesin aynı anda gelmesinin yarattığı sorunlardan biri de bu buydu. Açık turnike sayısı yeterli görünmüyor, bu yüzden beklemeyi tercih ediyoruz. Bazı görevliler, dışarıda beklememizin güvenli olmadığını söyleyerek kuyruğa girmemiz gerektiğini anlatıyor ama açıkçası bu doğru değil.
Polis ve görevliler tarafından üç ayrı bilet, üç de güvenlik kontrolü yapılıyor. Bu kadar dar bir alanda bunun yapılması çok saçma, herkesi bekletiyorlar. Cep telefonları ve iPod'lar için powerbank gibi eşyalara el konulacağı konusunda uyarıldık ama aslında bundan çok daha fazlasını yapıyorlar. İnsanların cüzdanlarını boşaltıp tüm bozuk paraları aldıkları gibi, taraftarların hatıra olarak aldıkları Galatasaray ürünlerini de topluyorlar. Ben bir şapka almıştım, onu da benden aldılar. Bunu nasıl haklı gösterebilirsiniz?
Bazı kadın taraftarlarımızın rujlarına, tuvalet takımlarına ve makyaj malzemelerine el kondu. Aşırı titiz davranıyorlar. Bir görevli, başka bir şey taşımadığımı kontrol edebilmek için ayakkabılarımı ve belimden yukarısındaki her şeyi çıkarmamı söylüyor.
Otobüslerle buluşmak için gitmemizin üzerinden dört saat geçti. Şimdi saat neredeyse 21.30. Nihayet koltuklarımıza oturabildik. Stadyumun içindeki tuvaletler çok kötü, bir şişe su almak için bile beklemek gereken kuyruk o kadar uzun ki girmeye değmez.
Liverpool görevlileri yardımcı olmaya çalışıyor ama gerçekten bir şey yapamıyorlar. Tek yapabildikleri izleyip durumu rapor etmek.
01:00: Maçın bitiş düdüğünden sonraki bir saat boyunca stadyumda tutulduktan sonra, nihayet dışarı çıkmamıza izin veriliyor. Birçok taraftar maçın bitiminden önce stadyumu terk etmeye karar verdi, böylece maç sonrası stadyumda kilitli kalmaktan kurtuldular.
Genel olarak bir rahatsızlık havası var. Yenilgiden ziyade polis ve görevlilerle ilgili. Performansımız da pek iyi değildi. Topa hakimdik ama Victor Osimhen'in penaltıdan attığı golün ardından bunu yeterince değerlendiremedik. Arne teknik direktörümüz Slot bunu çözecektir. Hafta sonu geri döneceğiz.
Şehre geri dönmek için otobüse binmek yerine, taksiyle doğrudan havaalanına gitmeyi başardım. Sabah 02.00'den biraz sonra havaalanına vardım ve sabah 08.00'deki Manchester uçağına binmeye hazırdım.
Stadyuma girerken yaşadığımız tüm sorunlar gezimizi biraz mahvetti. UEFA, 2022 Şampiyonlar Ligi finalinde Paris'te yaşanan kargaşadan sonra durumun değişeceğini söylemişti ama gerçekte bazı ülkelerde deplasman taraftarları hala utanç verici bir muameleye maruz kalıyor. Hiçbir şey değişmedi. UEFA daha fazlasını yapmalı.
Taraftar olarak İstanbul'a tekrar gelirim ancak onların da bazı dersler çıkarması gerekiyor. Avrupa'da takımınızı takip etmek bu tür bir sıkıntıya yol açmamalı.
Bu makale ilk olarak The Athletic'te yayınlandı.