Borsalar genellikle kademeli olarak artma eğilimindedir. Son dönemdeyse adeta fırladılar. Amerikan borsaları ekim sonundan beri yüzde 21 yükselirken Ocak 2022’deki baş döndürücü zirvenin yaklaşık yüzde 5 üzerinde seyrediyorlar. 22 Şubat’ta Avrupa’daki hisse senetleri iki yıldır ilk kez yeni rekor kırdı. Hindistan ülke ekonomisine dair iyimserliğin artmasıyla son yıllarda büyük bir yükseliş yaşıyor. Durgunlukla birlikte anılan Japon hisseleri bile nihayet 1989’da ulaştıkları seviyeyi aşarak onlarca yıl süren düşüşü geride bıraktı. Olağanüstü bir süreç yaşanıyor. 2010’dan beri S&P 500 endeksindeki Amerikan hisseleri yılda yüzde 11 reel kazanç getiriyor.
Piyasaların içinde bulunduğu zorlukları düşününce kâr oranları daha da çarpıcı hale geliyor. Serbest para çağının ardından iki yıllık faiz artışı geldi. Tahvil yatırımcıları acil faiz indirimi ihtimaline rağmen hamle yapıyor. Amerika ile Çin arasında ticaret savaşı var. Ukrayna, Orta Doğu ve Afrika’nın belli bölgeleri fiili savaş yaşıyor. Dünya genelinde hükümetler serbest piyasalardan ve küreselleşmeden yüz çevirip sanayi politikalarına ve himayeciliğe dönüyor. Tüm bunlar borsanın ilerleyişini durdurmamışken ne durdurabilir ki?
