Hasan dışarıdan bakınca kaçakçıya benzemiyor. Zaten eskiden uluslararası halkla ilişkiler danışmanlığı yapıyormuş. Ama şu anda İran’a kaçak eşya gönderen çok sayıda gizli aracıdan biri de Hasan. (Gerçek ismi bu değil). Kimi tahminlere göre her yıl 20-25 milyar dolarlık mal İran sınır muhafızlarının haberi olmadan ülkeye giriyor. Hasan’ın uzmanlık alanı piyano.
İran gümrük yetkilileri 2021’de müzik aleti ithalatını yasakladığından beri Hasan’ın Doğu Asya’dan 900 dolara aldığı duvar piyanoları başkent Tahran’da tanesi 6 bin dolardan gidiyor.
Müzik aletlerinin üzerinde muhtemelen dini sebeplerle yasaklar var. Parlamentodaki ekonomi komitesinden bir üye, fildişi tuşlarla oynamak isteyenler için “İran’ı terk etsinler” ifadelerini kullandı.
Yasak devletin zorunlu görmediği ürünlerin ithalatına yönelik caydırma stratejisinin de bir parçası.
Gündüz gözüyle kaçakçılık
İthal güneş gözlükleri, havalı cep telefonları ve son moda tekstil ürünleri de yasak. Ama bu durum tacirler için son derece canlı bir piyasa yaratıyor. Yetkililerin Amerikan ambargosunun delinmesi adına kaçakçılık faaliyetlerine göz yummasından uzun süredir yararlanıyorlar.
Kağıt üzerinde gümrük idaresinin kaçakçılık programı kapsamında her yıl milyonlarca dolarlık ürüne el konuyor. Öte yandan tahminlere göre İran’a kaçak mal girişinin yüzde 95’i gecenin karanlığında sınırı geçen pikaplarla değil gümrük memurlarının gözü önünde, hatta çoğu zaman örtük onayıyla gerçekleşiyor.
Hasan’ın piyanoları büyük konteyner gemileriyle geliyor. Gemicilik şirketi BAE’deki antrepo ile İran Bender Abbas Limanı arasındaki kısa yolculukta oluşabilecek hasarlara karşı Hasan’a banka teminatı veriyor. Şirketin limana ödediği rüşvet sayesinde piyanolar bütün bir müzik aleti olarak değil enstrüman parçası statüsünde gemiden indirilip kayda geçiyor. İran donanmasının ana üssüne de ev sahipliği yapan ülkenin en büyük limanına düzenli olarak 40 konteyner yasa dışı piyanonun gelmesi, üst kademelerden isimlerin de bu işten pay aldığı şüphesini uyandırıyor.
