Yunanistan'da muhafazakâr medyanın amiral gemisi olarak görülen Kathimerini; Türkiye'nin ABD'den alacağı F-16 savaş uçaklarını hakkında ses getiren bir habere imza attı. Gazete ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Temsilciler Meclisi ve Senato'nun ilgili dört komitesine gizli bir mektup gönderdiğini yazdı. Diplomatik kaynaklara dayandırılan habere göre; kamuoyuna açıklanmayan metinde Türkiye'nin ABD'den aldığı F-16 savaş uçaklarının sadece NATO ittifakı amaçları doğrultusunda kullanılabileceği ve Yunan adaları üzerinde uçuş yapmama şartı olduğu belirtildi. Kathimerini, mektupta bu koşulun ihlal edilmesi durumunda Dışişleri Bakanlığı'nın sorunu çözmek için inisiyatif almayı taahhüt ettiği ve aksi halde F-16 programının sonlandırılacağının yazdığını iddia etti.
Haberde benzer bir gelişme Ankara'nın Rusya'dan S-400 füzesi satın alması sırasında da yaşandığı ve Türkiye'nin, ortak geliştirici ülke olduğu F-35 programından çıkarıldığı belirtildi. Gazete ayrıca normalde Yunan hükümetinin, daha kapsamlı bir anlaşmanın parçası olduğu için mektubun içeriğini görmek isteyeceğini ancak Atina'nın Yunanistan'a dost Kongre üyelerinin verdiği güvencelere dayanarak, mektubun metninin muhtemelen tatmin edici olduğuna inandığını ileri sürdü. Haberde Dışişleri Bakanlığı'nın koyduğu şartın öncelikle Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ukrayna'daki faaliyetlerine son derece şüphe ile yaklaşan Kongre üyelerini F-16 satışına onay için konduğu da vurgulandı.
ABD'den Türkiye ve F-35 açıklaması
Gazete başka bir haberinde ise ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland'ın Türkiye'nin F-35 programına geri alınabileceğine ilişkin sözlerine yer verdi. Haberde Nuland'ın, Türkiye'nin Rus S-400 füze savunma sistemini satın alma sorunu çözüldüğü takdirde, ABD'nin Türkiye'yi F-35 savaş uçağı programına geri almaya hazır olduğunu söylediğine dikkat çekildi.
Askeri güç karşılaştırması
Kathimerini gazetesinde yer alan ve Türkiye ve Yunan ordusunun 2030 yılındaki envanterini karşılaştıran başka bir haberde ise iki ülkenin savaş uçakları, İHA'ları ve donanması ele alındı. Bu bağlamda yeni alınan F-35 uçaklarıyla Türkiye'nin bir adım önüne geçtiklerini iddia eden Yunan kanadı, ilk F-35'in 2030 yılında kendi envanterlerine giriş yapacağını hatırlattı. Yunan basınında yer alan habere göre 2030'da Türkiye'nin filolarının tamamına yakını F-16 savaş uçaklarından oluşacak. Bunu 'önemli bir sorun' olarak değerlendiren Kathimerini gazetesi, bu konuda kendi ordularının çok yavaş ilerlediğini belirterek filolarının yaşlı oluşuna vurgu yaptı.
F-35 programı nedir?
F-35 programı ABD ve yakın müttefiklerinin askeri imkan ve kabiliyetlerini artırmak amacıyla tasarlanan ve Lockheed Martin firması tarafından üretilen yeni nesil savaş uçağı (F-35 Lightning II) programıdır. ABD programı fonlanmak için her yıl milyarlarca dolar bütçesinden ayırıyor ve ABD’nin hava savunmasında ve operasyonlarında üstünlük sağlamayı amaçlıyor.
Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) programı ABD ordusunun bütün komutanlıklarında bulunan diğer savaş uçaklarının yerini almak üzere geliştirilmiştir. Bu savaş uçakları dünyadaki diğer gelişmiş sistemlerle hem havada hem de karada yarışmak için tasarlanmıştır. Programın birinci aşama kurucuları ABD ve İngiltere’dir. Kanada, Avustralya, İtalya, Hollanda, Norveç ve Danimarka’yla birlikte ikinci aşamada programa dahil olan Türkiye 100 adet F-35 satın almayı planlamıştı. Programın dokuz ortak ülkesi haricinde İsrail, Güney Kore, Japonya, Belçika, Finlandiya ve Polonya da F-35 savaş uçaklarını yabancı askeri satış süreciyle satın alacağını duyurmuştu.
Türkiye neden F-35 programından çıkarıldı?
Beyaz Saray ve Pentagon, Ankara’nın Rus hava savunma sistemi S-400’ü almasının F-35 programına zarar vereceğini ifade etmişti. Amerikan savunma yetkilileri S-400 radarlarının yakın bir yere konuşlandığında F-35 uçaklarının uçuş bilgilerini elde ederek bu uçakların güvenliğini zaafa uğratabileceğini iddia etti. Rusların bu şekilde F-35 uçaklarının kabiliyetleri hakkında istihbarat bilgileri edinebileceğini iddia etti. Türkiye S-400’lerin ilk parçalarını Rusya’dan teslim aldıktan sonra ABD yönetimi Türkiye’nin programa katılımını azaltacak nitelikte adımlar atmaya başlamıştı. Temmuz 2019’da Beyaz Saray yönetimi resmi bir açıklama yaparak Türkiye’nin programa katılımının azalacağını ve bu önemli programdan çıkarıldığını duyurmuştu.