Bakan Tunç, yeni hak arama yollarının ihdas edildiğini kaydederek, "Kamu Denetçiliği Kurumu’nu kurarak vatandaşlarımızın idarenin işleyişiyle ilgili şikayetlerini inceleyecek etkin bir mekanizma oluşturduk. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkanı getirerek insan hakları ihlallerinde etkin bir başvuru yolu açtık. Sendikal hakları güçlendirdik ve memurlara toplu sözleşme hakkı getirdik" dedi.
'11 milyon 845 bin derdest dosya bulunmakta'
Yargı teşkilatının iş yüküne ilişkin Bakan Tunç, Cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 113 bin, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 884 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 333 bin ve temyiz mahkemelerinde ise 513 bin olmak üzere toplam 11 milyon 845 bin derdest dosya bulunduğunu kaydetti. Tunç, "Bu ağır iş yüküne rağmen, yıl içerisinde yargı teşkilatımız, ilk derece, istinaf ve temyiz aşamalarında toplam 12 milyon 113 bin dosyada karar vermiştir" diye konuştu.
Bakan Tunç, zorunlu e-Tebligat sistemine geçilen 2019 yılından bugüne kadar toplam 247 milyon 589 bin 460 e-Tebligat gönderimi yapıldığını belirterek, "13 milyar 424 milyon 684 bin 406 TL tasarruf sağladık. Böylece 147 bin 316 ağaç kesilmekten kurtarılarak, 8 bin 666 ton kağıt tasarruf edilmiştir. 2024 yılında yapılan e-Tebligat sayısı ise 59 milyon 559 bin 380’e ulaşmıştır" dedi.
'Bazı suçların cezalarını artırdık'
Bakan Tunç, bazı suçların cezalarını artırdıklarını söyleyerek, "Bir yandan hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasını sağlarken diğer yandan ceza sisteminin caydırıcılığını güçlendirdik. Toplumsal huzurun korunması için bazı suçların cezalarını artırdık. 'Kasten öldürme'nin cezasını, 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis cezasıyken, müebbet hapis cezası olarak düzenledik. 'Kasten yaralama'nın cezasını, 1 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyken 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak belirledik. 'İşkence'nin cezasını, 8 yıla kadar hapisken, 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olarak belirledik. Ayrıca bu suçta zaman aşımını kaldırdık. 'Eziyet' suçunu ilk defa müstakil olarak düzenledik ve cezasını 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak belirledik. Cinsel saldırının cezasını, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyken, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olarak belirledik. Bu suçun nitelikli hallerinde ise cezanın 12 yıldan az olmamasını sağladık. 'Uyuşturucu madde imal ve ithali' suçunun cezasını, 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyken, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası olarak belirledik" dedi.
Tunç, kadına karşı işlenen şiddet suçları bakımından yapılan değişikliklere değinerek, "Ağır cezalar belirledik ve yeni düzenlemelerle kadınlarımızı koruma altına aldık. Eşe karşı işlenen suçları ağırlaştırıcı neden olarak düzenledik. 'Kadına karşı şiddete sıfır tolerans' ilkesi gereğince, bazı suçların boşanılan eşe karşı işlenmesini suçun nitelikli halleri arasına aldık. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, tutuklama nedeni varsayılan katalog suçlar arasında düzenledik. Israrlı takip fiillerini müstakil suç olarak düzenledik" diye konuştu.
Uyuşmazlık davalarında 'arabuluculuk'
Türkiye'de arabulucu sayısının 45 bin 126’ya yükseldiğini söyleyen Bakan Tunç, ihtiyari arabuluculuk kapsamında 2013 yılından bugüne kadar 2 milyon 496 bin 111 dosyanın çözüme kavuştuğunu söyledi. Ayrıca icra, ortaklığın giderilmesi, kat mülkiyeti, komşuluk hukuku ve tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları da 1 Eylül 2023’ten itibaren dava şartı arabuluculuk kapsamına aldıklarını kaydetti.
'Daha kapsayıcı anayasa'ya ihtiyacımız var'
Anayasa’da şimdiye kadar önemli değişiklikler yapılmış olduğunu ancak hala milletin ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veremediğini söyleyen Bakan Tunç, "Ülkemizin gelişmişlik düzeyine, genç ve dinamik toplum yapımıza dar gelen mevcut Anayasa yerine, milletimizin üzerinde mutabakata vardığı, daha kapsayıcı ve kucaklayıcı sivil bir Anayasa’ya ihtiyacımız vardır" diye konuştu.
Bakan Tunç, sunumun sonunda 2025 yılı teklifinde, Adalet Bakanlığına tahsisi öngörülen toplam bütçe miktarının da 280 milyar 275 milyon 802 bin lira olduğunu kaydetti.
DEM Parti'den 'umut hakkı' çıkışı
Bakan Tunç’un sunumunun ardından milletvekilleri söz aldı. DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısından sonra gündeme gelen 'umut hakkı'na değindi. Beştaş, “Umut hakkı konusunda kanun teklifimiz var. Belirli sürelerde mahpusların iyi hallerinin gözden geçirilmesi, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı da var ama maalesef bu konuda hücre cezaları verilerek umut hakkından faydalandırılmıyor. Umut hakkı kabul edilmediği takdirde insanların fiilen ölüm cezasına mahkum edilmesi demek" dedi.
Feti Yıldız: Uluslararası mahkemeler büyük engel
Beştaş'ın, umut hakkı ifadelerinin ardından MHP’li Feti Yıldız ise “Umut hakkı, suçluların iadesinde uluslararası mahkemelerde büyük engel önümüzde” dedi. Yıldız, ayrıca İtalyan şair ve siyasetçi Dante Alighieri’nin İlahi Komedyası'na değinerek, "Dante'nin, döneminin İslam düşmanlığını, yoğun kültürel ideolojisi altında bu İlahi Komedya'yı yazdığını biliyoruz. Bu savaşın temelinde, İslam kültür ve medeniyetinin yeryüzüne yayılarak İslam adaletine karşı duyulan batıdaki korku vardı. Dante'nin İlahi Komedyasında cehennemin kapısında ‘Ey oraya girenler, buradan içeri girenler, her türlü ümidi geride bırakın’ yazılıdır. Bizim medeniyetimiz, hukuk sistemimiz, bu düşünceyi hiçbir dönemde alkışlamamıştır ve benimsememiştir. İnfaz Kanunu'muzda birçok değişiklik yapılmış, çok söylendiği gibi, yamalı bohçaya dönmüştür, yeniden ele almak şarttır” diye konuştu.
Kaynak: DHA