Geride bıraktığımız haftanın “direkt kırmızı kartlık” profiliydi Doğu Biga Madencilik Genel Müdürü Ahmet Şentürk. Çanakkale’deki 3 ayrı altın madeni için son izinleri bekleyen Kanada merkezli Alamos Gold’un Türkiye’deki tepe yöneticisinin Deutsche Welle’ye verdiği röportajdaki kibirli halleri sosyal medyanın bir numaralı gündemiydi. Şöyle diyordu Genel Müdür bölgede süren protestolar hakkında: “…su ve vicdan nöbeti vesaire falan filan… Herkes her şeyi yapma hakkına sahiptir. Gelir çadırını kurar. 400 gün mü ne beklediler, bir gün bile gidip oradaki otoritelere bunları buradan kaldırın, bunu yapın… Hiç.. İstediği kadar beklesin… Herkesin gösteri hakkına benim saygım var. Konser verilmiş, verilebilir. Bunlara farklı anlam yüklemem. Biz sabırlı adamlarız… Biz madenciyiz… Bizim madenimiz 30 milyon yıl bekledi. Biz 30 yıldır bekliyoruz orayı açmak için. 3-5 ay daha bekleriz sorun değil…” Sabırlı genel müdür iştahla anlatmaya devam ediyor projenin fizibilitesini: “Kirazlı en ileri proje aşamasında şu anda… Buradaki hesaplar net. Fizibilite hesaplamasına göre yıllık 3 ila 4 ton altın üreteceğiz. Ağı Dağı projemiz devreye girdiği zaman bizim uhdemizde olan yıllık 4 ila 5 tonluk üretim hatta biraz daha fazla yapmayı düşünüyoruz. Bizim projelerimizde 4 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük söz konusu. Bunun yüzde 50’si gider. Bu maliyetin yüzde 70’i de Türkiye’den sağlanıyor. Total olarak yüzde 35 giderimiz Türkiye’den sağlanıyor. İkincisi madencilik devletin sahip olduğu bir ürünü çıkardığınız için devletin buradan aldığı bir devlet hakkı var. Yaklaşık yüzde 10, 11, 12 civarında devlet hakkı. Vergilerden muaf mısınız? Hayır. Kurumlar vergisi, gelir vergisi, sgk primi… Hani bizim izinimiz iptal edildi ya. Orman bedeli ödüyoruz. Yüzde 25’lik bir kısmı bunlara gidiyor. Geriye kalan 25’lik kısım da kar marjı oluyor. Onu ne yapacaksınız? Ben size soruyor muyum elde ettiğiniz gelirle ne yapıyorsunuz?”
Genel müdür “iştahında” haklı
Alamos Gold’un 15 Şubat 2017’de yayınladığı ve hala sitesinde duran fizibilite raporlarına göz gezdirildiğinde bu iştahın nedeni ortaya çıkıyor. Alamos Gold, üretime en yakın proje olan Kirazlı için “üretilen ons başına altın maliyeti” kriteri açısından “endüstrideki en düşük maliyetlerden biri” ifadesini kullanıyor. 2017 tarihli rapora göre, madenin 5 yıllık ömrü boyunca üretilecek altının tüm giderlerden sonraki maliyeti ons başına 373 dolar. (Bu yazının kaleme alındığı Çarşamba akşam saatlerinde dünya piyasalarında altının ons başına fiyatı 1.711 dolar seviyesindeydi.) Alamos Gold, rapora göre 5 yıllık üretim dönemi süresince Kirazlı’dan 540 bin ons altın üretecek. Çarşamba akşamki 1.711 dolarlık fiyata göre üretilecek altının toplam değeri 924 milyon dolar. Üretim maliyetine göre şirketin 5 yıllık brüt karı 720 milyon doların üzerinde olacak. Alamos, 5 yıl boyunca Kirazlı da tam 64 milyon ton toprağı yer altından çıkartacak. Bunun 26.1 milyon tonu altın cevheri olarak işlenecek. 37.9 milyon tonu ise cevherden ayrıştırılacak. (İnşaatçıların hesabına göre 1 metreküpe yaklaşık 1.5 ton toprak sığıyor. Yani Kirazlı’da işlenecek toprak aşağı yukarı 40 milyon metreküp. Şöyle düşünün: Her bir kenarı 6.5 kilometre uzunluğunda kare bir alanı 1 metre yüksekliğinde toprakla dolduracak kadar hafriyat yapılacak Kirazlı’da. Günlük hafriyat planlaması ise 15 bin ton..) Peki bunun ne kadarı altın? Yine fizibilite raporundan aktaralım: 26.1 milyon tonluk cevherde, ton başına 0.79 gram altın bulunuyor. Şirket bunun yüzde 81’ini elde etmeyi hedefliyor. Yani ton başına 0.64 gramını. Bu da 5 yılda 16 bin 704 kilo altına denk geliyor veya yaklaşık 540 bin onsa. Alamos Gold, 2017’de altının fiyatını ons başına 1.250 dolar alarak yaptığı hesaplamada madenin 1.4 yılda (17 ay) kendini amorti edeceğini yatırımcılarına duyurmuş. 1.250 dolarlık altın fiyatı ve 3.9 TL’lik dolar kuru ve yüzde 8 yıllık iskonto oranıyla madenin vergi sonrası net şimdiki değeri (NPV) 186.5 milyon dolar olarak hesaplanmış. Doların 3.9 TL'e sabit kalması, altın fiyatının ise 1.450 dolar olması halinde NPV 256 milyon dolar seviyesinde hesaplanmış. Altının 1.250 dolarda kalması, TL’nin ise yüzde 15 değer kaybı halinde ise 215 milyon dolar değer bulunmuş. Hesaplara göre hem altın fiyatının artması, hem de TL’nin dolara karşı değer kaybetmesi madenin değerini artırıyor. Halen bu iki ihtimal de gerçekleşmiş durumda. Altın 2017’ye göre yüzde 37 yukarıda, TL de o günkü değerin yarısının bile altında. Bu muazzam rakamlar şirketin iç verim hesaplarına da yansımış. Yine ons başına 1.250 dolar ve 3.9 TL’lik dolar kuruna göre işletmenin iç verimi (IRR) dolar bazında yüzde 44 olarak hesaplanmış. Dolar bazında yüzde 44’lük iç verim neredeyse “tavan arasında bir sandık çil çil altın bulmak” gibi bir şey. Ki, TL'nin değer kaybı ve altının yükselişiyle iç verimin çok daha yüksek olacağı çok net. Alamos Gold’un fizibilite raporunda çok daha çarpıcı bölümler var. İlki kurumlar vergisiyle ilgili. Şirket, Türkiye’de kurumlar vergisinin yüzde 20 olduğunu, ancak hükümet tarafından sağlanan teşviklerle efektif vergi oranının yüzde 2’ye kadar gerileyeceğini beyan ediyor yatırımcılarına. Teşvikler arasında gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, SGK prim desteği, kredi faiz yükü desteği sayılmış. Şirketin yatırımcılarına bir diğer müjdesi de, devletin çıkartılacak altından alacağı pay (royalty) istisnaları. Alamos raporunda, 1.250 dolarlık fiyata göre devlete çıkartılacak altından yüzde 4 pay verileceğini, ancak çıkartılacak altının rafineriye gidiş öncesi Türkiye’de külçe haline getirilmesi halinde royalty’ye yüzde 50 indirim uygulanacağını belirtmiş. Taşıma ve benzeri konulardaki ek istisnalarla efektif royalty’nin yüzde 1.5’e ineceği belirtilmiş. Kar oranı en yükseklerden biri
Raporda yayınlanan tablolara göre altının ons fiyatının geçen haftaki gibi 1.500 ila 1.750 dolar arasında olması halinde devlet payı yüzde 8 olarak belirlenmiş. Bu orana yüzde 50 külçe indirimi ve diğer istisnaların uygulanacağı düşünülürse efektif royalty’nin bugünkü altın fiyatlarına göre yüzde 3 civarında olacağını söylemek yanlış olmaz. Yukarıdaki özet amatör matematikçiler için bile Kirazlı madeninin muazzam bir iş olduğunu anlatıyor. Zaten Alamos da aynı kanıda. Bu tespiti, raporunda yatırımcılarına gururla şöyle duyurmuş Kanadalı şirket: “Kirazlı’daki ons başına 339 dolarlık üretim maliyeti ve ons başına 373 dolarlık nihai maliyet (dünya) altın endüstrisindeki en düşük rakamlar arasında yer alıyor.” Ağı Dağı projesi daha da büyük
Alamos’un Kirazlı’dan sonra devreye aldığı Ağı Dağı projesi de eşine nadir rastlanan madenlerden. Ons başına maliyet biraz daha yüksek olmasına karşın, şirkete göre yine dünyanın en düşük maliyetli projelerinden. Uzun uzun anlatmayıp, projeden birkaç satır başı verelim: • Ons başına üretim maliyeti 374 dolar, nihai maliyet 411 dolar. • İşletme süresi 6 yıl, toplam üretim 937 bin 300 ons altın. • 54 milyonu cevher, 56 milyonu niteliksiz toprak olmak üzere toplam hafriyat 110 milyon ton. • Ağı Dağı projesindeki vergi ve royalty istisnaları da Kirazlı’yla aynı.