Niğde Cumhuriyet Meydanı'nda partisinin düzenlediği "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında konuşan Bahçeli, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin ülkenin ve milletin birliğine, insanların huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini temenni etti.
Seçimlerin sağduyulu, sakin ve demokratik olgunlukla gerçekleşmesini dileyen Bahçeli, alanda bulunan vatandaşlara ve toplantıyı tertip edenlere teşekkür etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabul edildiği 16 Nisan 2017 halk oylaması öncesi iç ve dış ihanet cephesinin eş zamanlı provokasyonlarının hız ve yaygınlık kazandığını söyleyen Bahçeli, "Çünkü Türk milletinin tarihiyle, kimliğiyle, sosyolojisiyle ve kültürüyle müzahir bir yönetim reformunun gündeme alınması yerli ve yabancı odakları çılgına çevirmişti. Nitekim koro halinde saldırıya geçmişlerdi" diye konuştu.
Biden'a soykırım tepkisi
Bahçeli, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlamasını eleştirdi. Konuşmasının büyük bir bölümünü bu konuya ayıran Bahçeli, "Tarihimizi sorgulatmayız. Milletimizi yargılatmayız. Milli şerefimizi sonu ölüm bile olsa tartışmaya açtırmayız. ABD'nin yeni başkanı, seçim döneminde Ermeni lobilerinin desteğini almak için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştur. Sonunda lobilerin oyuncağı olduğunu, tarih cinayeti işleyerek, yalana sımsıkı sarılarak ispat etmiştir" diye konuştu.
Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli yazılı açıklamasının tarihe kara bir leke gibi düştüğünü belirten Bahçeli, "Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlemiştir. Bizim sorunumuz ABD halkıyla değil, Beyaz Saray'a çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir. Biden hakikatten baymış, bayat bir tat vermeye başlamıştır" ifadesini kullandı.
"Cumhur İttifakı'yla uğraşmayı bırak"
Bahçeli, Biden'ın 'İstanbul' yerine 'Konstantinopolis' kelimesini kullanmasına da "Osmanlı İmparatorluğu'nda böyle bir isimlendirme ile anılan bölge veya şehir yoktur. Bizim İstanbulumuz vardır ve dünyanın en büyük Türk kentidir" tepkisini gösterdi. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Beyaz Saray'da 'Cumhur İttifakı'nı nasıl yıkarım, zillet ittifakını nasıl kollarım, Türk tarihini nasıl karalarım' diye hesap yapmayı bırak. türk milletine sözde soykırım iftirası atacak en son ülke bile siz değilsiniz. Dünya artık eski dünya değildir. Bize soykırım çamuru atan Biden ve zihniyeti; Vietnam'da, Hiroşima'da, Nagazaki'deki masumların hesabını versin. Irak'ta ve Afganistan'da Müslümanlara kast ettiklerini, kadınlara tecavüz ettikleri çocukları gömdüklerini kabul etsinler, sonra ahkam kessinler. Sizin gibilerin bu dünyada olması züldür, zillettir"
Devamlı çamur attılar
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'nin doğruluş müjdesi olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle ülkemizdeki siyasi muhalefet dış bağlantılı siparişiyle yeni hükümet sistemini karalamak için her çirkinlikten medet umdu. Devamlı çamur attılar, ağızlarından bir kez de olsa hayır çıkmadı. Milli ve isabetli bir değerlendirme duyulmadı" ifadelerini kullandı.
Muhalefetin hükümet sistemiyle rejimi birbirine karıştırdığını savunan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Şahsın rejimi dediler, bir yalana bin yalan kattılar. 'Diktatörlük var' dediler, şayet böyle olsaydı nasıl bu kadar pervasız ve hayasız olabileceklerini, ulu orta nasıl bu kadar kolay hakaret edebileceklerini hiç hesaba katmadılar. Milletimizin iradesine kilit vurmayı denediler. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin intikamını almak için kuyruğa girdiler. Türkiye'nin, cumhuriyet tarihinin üçüncü evresine kazasız, kansız ve sorunsuz geçmesine tahammül edemediler. Milletimizin tercihini reddetmeyi göze aldılar. Sonra dönüp, yüzsüzce demokrasiden bahsettiler. Melez ve meçhul bir özgürlük yaygarası kopardılar. Asıl demokrasi kaçkını, gerçek demokrasi muhalifi olduklarını bir türlü idrak edemediler"
Bu muhalefet demokrasiye mesafelidir
Bahçeli, Türkiye'nin öncelikli ve çözülmesi gereken sorununun siyasi muhalefet sorunu olduğunu dile getirerek, "Bu muhalefet demokrasiye mesafelidir. Bu muhalefet milli ve yerli duruşa karşıdır. Bu muhalefet Türkiye'nin aleyhinedir. İktidara değil, ülkemize muhalefet etmenin her gelişmeyi karalamanın, her güzel hizmeti kötülemenin üzerinde yaşadığı vatanı kundaklamaya teşebbüs etmenin adı demokrasi değil, bal gibi muhalefet despotluğudur" şeklinde konuştu.
Zilletin alçalma, aşağılanmak ve küçülmek anlamına geldiğini belirten Bahçeli, "Türkiye zillete müstahak değildir. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde zillete düşmemiştir. Niğde'yi zillete çekmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Biz karşımızdaki muhalefet yapısına zillet demeyelim de ne diyelim? Bunları daha nasıl tarif edelim?" dedi.
Kılıçdaroğlu boşuna uğraşmasın
Alanda bulunanlara 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere hazır olup olmadığını soran Bahçeli, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine hazır mısınız? Vakit geldiğinde sandığa gidecek misiniz? Türk milletini zilletin anaforuna düşürmeyi hedefleyenleri elinizin tersiyle itecek misiniz? Bunları yaparken Milliyetçi Hareket Partisi'nin Niğde milletvekili adaylarını seçerek Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderecek misiniz? Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a oy verecek misiniz? Sözünüz söz mü? Kararınız kesin mi? Niğde bu kanaatteyse Kılıçdaroğlu boşuna uğraşmasın. Boş yere sağda solda yalan mesaisine girmesin. Devlet ve milletiyle her şeyden önce Türkiye iradesi 14 Mayıs'ta vatana ve milli namusa sahip çıkacaktır. Biz hep birlikte Türkiye'yiz, hepimiz Türk milletiyiz"
Bizim gidecek başka yurdumuz yoktur
Bahçeli, muhatap oldukları her müşkülat ve katlandıkları her müessif olayın daha huzurlu, daha güvenli bir geleceğin kefareti olduğunu söyledi.
Hangi felakete maruz kalsalar da muasır medeniyet iddiasından geri dönmeyeceklerini vurgulayan Bahçeli, "Depremin izlerini silip yeni yüzyılda yeni hayatı, yeni Türkiye'de hep birlikte kuracağız. Bizim gidecek bir başka yurdumuz yoktur. Türk milleti son sözünü Malazgirt'te söylemiş, ayak bastığı toprakların ruhuna vatan sedasını can pahasına üflemiştir" dedi. Vatanın tek olduğunu ve adının Türk olduğunu ifade eden Bahçeli, "Binlerce yıldır millet tektir, adı Türk'tür. Bunun dışında her arayış, her yoklayış, her zorlayış maceradır, mefruştur" diye konuştu.
Türk askerinin Irak ve Suriye'deki varlığına karşılar
Tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin kuşatmaya eyvallah etmediğini, hiçbir saldırıya boyun eğmediğini dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hamdolsun bugün de eğmiyoruz, bilinsin ki bundan sonra da yalnızca rükuda eğileceğiz. Dün müstevliler, manda ve himaye mübaşirleri, işbirlikçi müflisler, ihanet mültezimleri vardı. Bugün ise emperyalizmin piyonları, zillet içinde kıvranan acizler, küresel güçlerin kiralık katilleri olan terör örgütleri vardır. Dün işgalciler denize süpürülmüştü bugün ise teröristler bulundukları, görüldükleri her yerde gömülmektedir Türk'e kefen biçmeye cüret edenlerin sonu tarihin her döneminde hüsrandır, mağlubiyettir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun PKK ile aynı yolu yürümesine Niğde nasıl tahammül edecektir. Teröristlerin peş peşe destek açıklamalarına Kılıçdaroğlu'nun veya partisinden bir yöneticinin çıkıp da itiraz ettiğini duydunuz mu? CHP ve İYİ Parti, Türk askerinin Irak ve Suriye'deki varlığına karşıdır. Mavi vatandaki egemenlik mücadelemize karşıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya baktıkları yer başkent Ankara değil, Washington, Brüksel, Londra'dır. Zillet ittifakı Türkiye'yi, ABD'nin sınır bekçisi NATO'nun da ileri karakolu yapmayı amaçlamaktadır. CHP ile İYİ Parti yönetimleri ortağı oldukları diğer partilerle beraber emperyalizmin tutsağıdır. CHP'ye oy veren vatandaşlarım bu zillete hayır demelidir. İYİ Parti'ye veya diğerlerine oy veren vatandaşlarım sahte milletseverlik pozlarına aldanmamalıdır. Muhalefetin terör sevdası zillettir. Muhalefetin yabancı hayranlığı rezalettir"
Bahçeli, CHP ve İYİ Parti'nin Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarını vadeden köksüz ve kimliksiz çıyanlarla el ele, kol kola ve yanak yanağa olduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"HDP'nin yedek lastiği Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu'yla aynı çizgidedir. PKK, YPG ile aynı kundağa sarılan, Irak'ın Süleymaniye kentinde fitne ateşine odun atan Bafel Talabani, Kılıçdaroğlu'na umut bağlamıştır. Kılıçdaroğlu'na Niğde'den soruyorum, biraz haysiyeti, biraz izanı, biraz da ahlakı varsa cevap vermesini bekliyorum. HDP'ye ne vadettin? Hangi güvenceleri paylaştın? PKK'ya üzeri emperyalist mihraklarca ciro edilmiş hangi açık çekleri verdin? FETÖ'nün gönlünü nasıl aldın? Pensilvanya'yı nasıl ikna ettin? İmralı canisini 'serbest bırakacağız' dedin mi, demedin mi? 'Özerk yönetimlere oy vereceğiz' dedin mi demedin mi? Güney sınırlarımız boyunca planlanan terör devletine 'tamam' dedin mi demedin mi?"
Kaynak: AA