05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 08.08.2025 12:58 | Son Güncelleme: 08.08.2025 14:44

Bakan Tunç'tan Özel'e İBB borsası yanıtı: Kimin elinde ne belge varsa getirsin

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP lideri Özgür Özel’in “İBB soruşturmasında rüşvet” iddialarına yanıt verdi. Tunç, yargının görevini yapacağını vurguladı
Bakan Tunç'tan Özel'e İBB borsası yanıtı: Kimin elinde ne belge varsa getirsin
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'İBB soruşturmasında rüşvet' iddiasında bulunan CHP lideri Özgür Özel'e yanıt verdi.

"Yargı görevini yapar" diyen Tunç sözlerine şu şekilde devam etti:

"Özgür Özel, yargı mensuplarımıza yakışıksız ifadeler kullanıyor. Sadece CHP'li belediyelere mi soruşturma yapılıyor? Böyle bir şey yok. 30 AKP'li belediyeye de soruşturma açılmış. 13 tanesi mahkum olmuş. Hiç kimse peşinen suçlu ilan edilemez. Kimin elinde belge varsa yargı makamına versin"

Sahte e-imza skandalına ilişkin olarak ise Tunç, kamuoyunun yargı sürecinde olaydan haberdar olduğunu belirterek; '13 Ağustos 2024 tarihinde bir kamu kurumumuza yapılan ihbarla başlayan bir soruşturma. Özellikle bu sahtecilik şebekesini soruşturma makamı etkin bir soruşturma başlatıyor. Bu şebekenin ortaya çıkartılması gerekiyordu. Gizli bir soruşturma. 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı' değerlendirmesinde bulundu.

Özel ne demişti?

CHP lideri Özgür Özel, bazı savcılarla bağlantılı avukatların 'İBB davası borsası' oluşturduğunu öne sürmüş ve konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle demişti:

'Bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp 'Beni savcı bey yolladı. Avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin. Şunları söyleyeceksin. Şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin 'İBB davası Borsası' oluşturduğuna dair kanıtlarının elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum.

Milyonlarca dolarlık bir dosyayı deşifre etmek samimi çağrımdır. HSK'ya yarın tarih, gün, saat, dekont vereceğiz, HSK'ya avukatın telefon WhatsApp kaydının dökümünü vereceğim'

Öte yandan Bakan Tunç'un açıklamalarının tam hali şöyle:

İsrail'in Gazze kararına tepki

İsrail terör devleti. Ona devlet demek mümkün değil. Sözde bir karar. Uluslararası hukuku hiçe sayıyor. Soykırım politikası izliyor. Hukuk kuralların hiçbirine uymayan bir devlet, İsrail. 7 Ekim'den bu yana da dünyanın gözü önünde, dünya tarihinin en büyük soykırım işlenirken batılı ülkeler İsrail'e destek verdiler. İsrail bunlardan destek buldu.

Tabi 7 Ekim'den bu yana 61 binden fazla Filistin şehit edildi. Bunların yarıdan fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Kadın haklarını savunanlar, çocuk haklarını savunanlar maalesef bu zulüm karşısında, bu soykırım karşısında sessiz kaldıklarını görüyoruz. 200'den fazla gazeteci şehit edildi. Basın özgürlüğü diye bas bas bağıranların hiç ortada Filistin söz konusu olunca nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını görüyoruz.

Uluslararası Adalet Divanı'nda başlayan bir dava var. Birleşmiş Milletler Savaş Suçları ihlali Türkiye'nin de katıldığı bir dava. Bu davada Uluslararası Adalet Divanı divanına randevu verdi. Burada soykırımın önlenmesi, insani yardımların yapılması konusunda karar alındı. Bu tedbir kararlarının icra edilmesi lazım. Kim icra edecek? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi icra edecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ateşkes önergelerini reddeden ve hatta insani yardım önergelerini bile reddeden bir yapı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde başsavcı, Netanyahu ve diğer katillerle ilgili yakalama kararı çıkardı. Tutuklama talep etti, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı talep ediyor. Ama maalesef bu talep ülkelerden kabul vermedi. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri Meclisi'nde ayakta alkışlandı yakalama talep edilen bir kişi. Maalesef Uluslararası sistem işlemiyor.

Uluslararası kurumkar etkisiz. Sayın Cumhurbaşkanımız uzun yıllardan bu yana "Uluslararası sistemin revizyona tabi tutulması gerekir. Bu sistem insanlığın sorunlarına cevap vermiyor. Bu sistem adil değil, dünya beşten büyüktür" derken bunlara işaret ediyor. Bugünlere insanlığın sorunlarına çözüm üretecek mekanizmaların kurulması istiyor.

Bu liderlerin sayısı artması lazım. Türkiye olarak mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Soykırımı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Bosna'da soykırım yapan katiller nasıl hesap vermişse bunlar da günü gelecek bu cezaya çekecekler."

Sahte E-imza konusu

"Bu sahtecilikle ilgili soruşturmayı başlatan yargımız. 13 Ağustos 2024 tarihinde bir kamu kurumumuza yapılan ihbarla başlayan bir soruşturma. Yargının ortaya çıkarmadığı, birilerinin hatırlattığı bir husus varmış gibi bir dezenformasyon yapılıyor, kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Özellikle bu sahtecilik şebekesini soruşturma makamı etkin bir soruşturma başlatıyor. Bu şebekenin ortaya çıkartılması gerekiyordu. Gizli bir soruşturma. 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açıldı. 37 şüpheli tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Kamuoyu yargı sürecinde öğrendi. UYAP sistemi dünyanın en gelişmiş yargı ağı projesi."

'Kimin elinde belge varsa getirsin'

"Yolsuzluk soruşturması devam ediyor. Ana muhalefet partisi lideri yargı mensuplarımıza savcılara hakimlere yönelik yakışıksız ifadeler kullanıyor. Adli soruşturmaları siyasi maksatla yapılıyormuş gibi bir izlenim uyandırmaya çalışıyor.

Burada soruşturmanın sonucunu sabırla beklemek gerekir. Masumiyet karinesine önem veriyoruz. Özellikle dosyanın içeriğini bilmeden yargıyı töhmet altında bırakmamak gerekir. Kanıtlarını ilgili mekanizmalarına ulaştırırsınız. Hukuk devletinde bunun gereği yapılır. HSK bunun gereğini elbette yapar.

Savunma yapılacak yer miting meydanları değildir. Kimin elinde belge varsa yargı makamına versin. Yargıyı görevini yapar.

Sadece CHP'li belediyelere mi soruşturma yapılıyor. Böyle bir şey yok. Kayıtlarda 30 tane AK Partili belediye ile ilgili soruşturma yapılmış. 13 tanesi mahkum olmuş. Yolsuzluğun partilisi partisizi olmaz."

Kaynak: Gazete Oksijen