Beton bariyerler ölüm tuzağına dönüşüyor
Karbon kullanılırsa daha az zarar verecektir
Beton bariyerler kazalarda yaralanmaları arttırmıyor mu?
Kazalarda ölüm ve yaralanmaların sebebi beton bariyerler diyemesek de, özellikle başa gelen darbelerle kazada yaralanma riskini tabii ki artırıyor. Geçen hafta Beykoz’daki kazada da sürücü yere savruldu ve kaldırımdaki beton bariyere kafasını çarpıp hayatını kaybetti. Arabaların çarpması sonucu, beton bariyerlerden kırılan parçaların savrularak kaldırımdaki yayalara isabet ettiği örnekler de var.
Bunları önlemek için bir standart belirlendi mi?
Hayır, bu bariyerlerin herhangi bir standardı bulunmuyor. Hangi kaldırımlara yerleştirileceğine belediyeler karar veriyor. Sorumluluk karayollarına ait değil. Beton bariyerlerin üstü yumuşak bir dokuyla kaplanabilir. Ya da, bariyerler beton yerine daha az zarar verecek karbon
maddesinden üretilebilir.
“Katil bariyer” olarak bilinen çelik bariyerler yerine alternatifimiz yok mu?
Karayollarına bu bariyerlerin konulmasının amacı kaza esnasında otomobilin yoldan fırlamasına ya da bir yayaya çarpmasına engel olmak. Diğer ülkelerde de aynı uygulama var. Öte yandan, çelik bariyerdeki sorun, motosikletlilerin düştüklerinde kayarak bu bariyerin altına girmeleri ve giyotin etkisiyle vücutlarının kesilmesi. Şu an en mantıklı çözüm, bariyerlerin altını plastik bir malzemeyle kapatıp, sürücülerin içine kaymasını engellemek.
Almanya ve İsviçre’de ise, tek tük güzergahlarda bu bariyerlerin malzemesi değiştirildi. Plastik ya da karbon alaşımlı bir malzeme kullandılar. Tabii gerek malzemesi gerek işçiliği çok daha pahalıya mal olan bir uygulama. Türkiye bunun altından
kalkamaz. Nitekim, otoyolda 1 km’lik çelik bariyerin ortalama maliyeti 70 bin dolar. Karbon kullanılarak yapılsaydı en az 5 kat fazla maliyeti olurdu.