Bir atamanın ilginç öyküsü

Türkiye, bürokraside yapılan atamalara bakıldığında gerçekten ilginç bir ülke. Son seçimlerin ardından da benzer durumlar yaşanırken, yeni kabinede en çok “bakan yardımcısı” atamaları dikkat çekti.
Eski ve yeni siyasetçilerin dışında pek çok kıdemli bürokrat, 17 bakanlığa yapılan 68 bakan yardımcısı ataması için birbirleriyle yarıştı. Bu yarış sırasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan bu kez farklı bir yöntem uyguladı.

Bakanlıklara görevlendirilen dört bakan yardımcısından ikisi göreve gelen bakan tarafından, diğer ikisi ise parti tarafından atandı. Partinin görevlendirdiği isimler eski AKP’liler olurken, bakanlık koltuğuna oturanların tercihi ise çoğunlukla bürokrasi kökenli isimlerdendi.

Bakan yardımcılarının atanması sırasında Sağlık Bakanlığı’nda Bakan Fahrettin Koca’nın yardımcısı olarak atanan bir isim fazlaca öne çıktı.

Zira bu isim, daha önce sağlık sektöründe doğrudan görev yapan bir bürokrat değildi. Fakat devlet kadrolarındaki mesleki kariyeri çerçevesinde sağlık hizmetlerine çok uzak da kalmamıştı.

Koca’nın Bakan Yardımcısı olmasını istediği bu isim, Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık’dı. Yıllarca mülki idarede kaymakam olarak ülkenin farklı coğrafyalarında görev yapan Kırbıyık’ın son dönemde İçişleri Bakanlığı çatısı altında iki önemli görevi oldu.

Dediğim gibi son durak Edirne Valiliği’ydi. Öncesinde ise İçişleri Bakanlığı’nın bünyesindeki en önemli makamlardan olan İller İdaresi Genel Müdürlüğü yapan Kırbıyık, tüm taşrayı yöneten isimdi.

Şimdi Kırbıyık’ın son iki görevinin ardından kariyerinin nasıl değiştiğini anlatmaya sıra geldi.

İlk olarak bakanlık merkez teşkilatındaki görevinden başlayalım. Kırbıyık, Türkiye’nin kritik bir döneminde İller İdaresi Genel Müdürü’ydü. Bu dönem, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği meşhur pandemi dönemiydi.
Hatırlayalım, pandeminin etkilerinin tepe noktaya ulaşmaya başladığı günlerde hükümetin kendi içindeki değerlendirmeleri devam ederken; İçişleri Bakanlığı sokağa çıkma yasağı uygulamasını bir gece içinde başlatıverdi.

Ortalık yangın yerine döndü. Ülkenin hazırlıksız yakalanması nedeniyle toplumdan iktidara yönelik sert eleştiriler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı karşı karşıya getirdi. Koca açıkça isim vermeden Soylu’yu eleştirdi. Kabinenin iki önemli üyesi arasında başlayan kriz, Soylu’nun 10 Nisan 2020 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a istifasını sunmasıyla tavan yaptı. Erdoğan’ın istifayı kabul etmeyip göreve devam etmesi talimatını verdiği Soylu ile Koca arasındaki “sıkıntılı dönem” uzunca bir süre aşılamadı.

Pandeminin yönetiminde sağlık ve tedavi açısından Sağlık Bakanlığı’nın; kamu güvenliği ve sokağa çıkma yasağının uygulanmasının yanı sıra pandemi önlemlerinin valilikler üzerindeki koordinasyonundan İçişleri Bakanlığı’nın sorumlu olması, ister istemez iki bakanlık bürokrasisi arasında sahada sıkıntılara neden oldu uzunca bir süre.

İşte bir yandan pandeminin etkisinin azaltılması, diğer yandan da tedbirlerin sıkı sıkıya uygulanmasını sağlayıcı sürecin yürütülmesinde iki bakanlık arasında koordinasyonu kuran isim, İller İdaresi Genel Müdürü Kırbıyık’tan başkası değildi.

Kırbıyık o günlerde Sağlık Bakanlığı’nın pandemiye tedbirlerinin valilerce uygulanmasından sorumlu olan isimdi. O günlerde İçişleri Bakanlığı’ndan hemen her gün bir genelge veya talimat valiliklere gönderiliyordu. Genelgeleri hazırlayıp illere gönderen ve talimatların uygulanmasından sorumlu bürokrat yine aynı isimdi. Kırbıyık’ın başında olduğu birim, çok hareketli günlerden geçiyordu.

Kırbıyık bu görevi sırasında Soylu ile Koca üzerinden süreci yürüttü. Birbirinden haz etmeyen iki kabine üyesi arasında adeta mekik diplomasisi yürüttü. Soylu ile olduğu kadar Koca ile de epeyce zaman yakın çalıştı. Kaldı ki hem Koca, hem de Kırbıyık Konya’dan hemşehri idiler.

Kırbıyık o günlerdeki başarısından dolayı Edirne Valisi olarak atandı. Hatta öyle ki Kırbıyık’ın İller İdaresi’ndeki yardımcısı Nurtaç Arslan da Bartın Valiliği görevine getirildi.